
Bakan Ersoy, Antalya Müzesi'nde gerçekleştirilen tanıtımda, kültür varlıklarının korunmasıyla ilgili tavizsiz politikalarını, tüm platformlarda aynı titizlikte devam ettirdiklerini söyledi.
Bugün burada bu stratejimizin önemli bir boyutu olan "kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele" alanında sağladıkları önemli bir başarı vesilesiyle toplandıklarını belirten Ersoy, Türkiye'nin farklı bölgelerinden kaçak kazılar yoluyla elde edilen, illegal olarak yurt dışına kaçırılan ve Amerika Birleşik Devletleri'nde tespit edilerek el konan kültür varlıklarından 12'sinin daha iadesini sağladıklarını kaydetti.


Ersoy, bu eserin soruşturma safhasındaki en önemli dayanakların Prof. Dr. Jale İnan ve Gazeteci Yazar Özgen Acar tarafından 1970'lerden itibaren gerçekleştirilen araştırmalar olduğunu dile getirdi.
Getirilen eserler arasında, tek üretim merkezinin Manisa'nın Kulaksızlar köyü olduğu bilinen, 6000 yıllık bir de Kilia tipi idol bulunduğuna işaret eden Ersoy, şunları söyledi:"Benzer bir Kilia İdolü için ABD Hukuk Mahkemeleri nezdindeki savaşımız devam ediyor. 'Büst Çelenkli Bronz Portre' de ülkemiz kültürel mirası açısından büyük kıymeti olan bir eserdir. M.S. 3'üncü yüzyıla tarihlenen eserin, bir imparator kültü rahibi olabileceği veya yarışları düzenleyen bir kişiye ait olabileceği düşünülüyor. Batı Anadolu kökenli olduğu stilistik olarak belirlenen büstün iadesinde ait olduğu bölgede meydana gelmiş kaçak kazı ve benzeri adli kayıtların detaylı olarak derlenmesi ve incelenmesi ile bilimsel raporlar etkili olmuştur."

"Kaçakçılıkla mücadele artarak devam edecek"
Kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadeledeki kararlılıklarının, önlerindeki dönemde de artarak devam edeceğinin altını çizen Ersoy, şunları kaydetti:"Arkeolojik alanlar ve müzelerde güvenliğin artırılmasına, sınır ve gümrük kontrollerinde uzman bilgi paylaşımına, uluslararası ve ikili ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem veriyoruz. Bakanlık olarak yaptığımız düzenlemelerle, kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele faaliyetine sağladığımız ilave imkanların da olumlu sonuçlarını görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Son 5 yıldır ikili protokoller yapıyoruz. Bu protokoller sonucunda yıllarca sürecek hukuk mücadelesini aylar içerisinde sonuçlandırmayı sağlıyoruz. Öncelikli amaç eserin geri getirilmesini sağlamak ama daha öncelikli amacımız artık yasa dışı yollarla Anadolu'dan çıkarılmış kültür varlıklarının piyasa değerini yurt dışında düşürmek. Artık alıcı bulamaz hale gelmeye başladılar. Definecilerin önünü kesmenin en önemli yolu da bu. İzinsiz yurt dışına çıkarılmış Anadolu kültür varlıklarını artık alıcısı bu protokollerle çok azalıyor. Koleksiyonerler bu eserleri gün ışığına çıkardığı zaman bakanlığımız anında fark ediyor ve çok büyük hukuk müdahalesi başlıyor. Bu protokoller sayesinde kısa sürede bu varlıklar ülkemize geri getiriliyor. Bunu artık bütün koleksiyonerler öğrendi. En önemli yöntem bu ve bu yöntemi Türkiye başarıyla uyguluyor."

ABD ile imzaladıkları ve 2021 yılında yürürlüğe giren Mutabakat Zaptı'nın kıymetli eserlerin ait oldukları topraklara dönmesinde hayati bir rol oynadığını aktaran Ersoy, şöyle konuştu:
"Bu vesileyle kültür mirasının korunması ve kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele alanında ABD'nin ilgili makamlarına ve özellikle bir süredir ortaklaşa çalışmalarımızla tüm dünyaya örnek teşkil edecek bir işbirliği tesis ettiğimiz Manhattan Bölge Savcılık Ofisinden Bölge Savcı Yardımcısı Albay Matthew Bogdanos ile kıymetli ekibine, Amerikan İç Güvenlik ve İstihbarat Birimine titiz çalışmaları için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu çalışmalara araştırma, inceleme, kanıt toplama ve tanık ifadelerini sağlama konularında büyük katkılar yapan Bakanlığımızın ilgili birimlerini de tebrik ediyorum."

Antalya Müzesi'nde sergilenecek 12 eserin kültür mirasının çok önemli parçaları olduğunu ifade eden Ersoy, bir çok eserle ilgili operasyonlarının devam ettiğini, çok kısa sürede yeni eserlerin müjdesini de vereceklerini sözlerine ekledi.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, Antalya Müzesi'nde bulunmaktan çok keyif aldığını söyledi.
Kültür varlıkların ülkeye geri gönderilmesiyle ilgili sürecin bir parçası olduğu için mutluluk duyduğunu belirten Flake, şunları kaydetti: "Yıllar sonra buradalar, ait olduğu yerdeler. Ülkelere döndürülen bu kültür varlıklarıyla ilgili olarak biz Türkiye'nin kültür varlıklarına son derece saygı duyduğumuzu bildirmek isteriz. Anadolu'ya ait olan eşsiz eserler öyle ya da böyle ait oldukları yere, yuvalarına geri dönecektir. Bu varlıklardan bazıları yağmalanarak uzaklaştırıldığını biliyoruz. Bu parçaların buraya dönmesi çok önemlidir. ABD ve Türkiye bu alanda işbirliğini devam ettiriyor. Yağmaya, kültür varlıkların kaçırılmasına karşı savaşıyoruz. Eserlerin tekrar ülkelerine dönmesiyle ilgili gerekli baskıyı kurmaya çalışıyoruz."
Kaynak:

Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.