48 yıldır Kıbrıs'a gitmenin özlemini çektiğini dile getiren Demirer, "Nihayet özlemimi giderdim. Şehitliklerimizi ziyaret ederek, şehit silah arkadaşlarım için dua edip Kur'an-ı Kerim okudum." dedi.
Bolu Komando Tugayı'ndan katıldığı harekatla ilgili anılarını da paylaşan Demirer, "Bazen bir gecede 17-18 şehit verdiğimizi hatırlıyorum. Sokak çatışmalarına girdik, oralarda da çok acıklı günlerimiz oldu. Susuz kaldık ama şöyle susuz kaldık, bizim suyumuz var ama 44 derece sıcaklık olduğu için su mataralarımız elimizi yakıyordu. Su çok sıcaktı ama komando olarak bu şartlara göre yetiştirildiğimiz için dayanıklıydık." diye konuştu.
Demirer, savaşın kötü bir şey olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi: "Allah, hiçbir devlete savaş göstermesin, bunlar kötü şeyler. Görüyoruz Ukrayna ile Rusya'nın halini. İnsanların, çoluk çocuğun hallerini görüyoruz. O kışta, karda kıyamette o küçük çocukları görüyoruz. İnsanın içi gidiyor. Biz de Kıbrıs'ta benzer şeyler yaşadık. Yine de ne olursa olsun işin sonunda masaya oturuluyor, barış oluyor. O zaman barış olmuştu. Bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz yok ama bizim toprağımıza kim gözünü dikerse, gözünü çıkarırız. Allah, devletimize güç kuvvet versin, ömrü uzun olsun. Komutanlarımızı, devlet adamlarımızı Allah başımızdan eksik etmesin."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
