TCG Anadolu neden önemli?
TCG Anadolu, ülke karasularının çok ötesinde etki oluşturma kabiliyetine sahip özel bir platform. Dünya hızla ikinci soğuk savaşa doğru giderken Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) jeopolitik dönüşümünü temsil ediyor.
Kabul edelim ki artık Türkiye’nin askeri gücü, soğuk savaş dönemindeki onlarca Sovyet tümenini durdurmaya yönelik müdafi muharebe kuruluşundan çok daha farklı ve ileri bir düzeyde. 2020'li yıllarda, Afrika'dan Orta Doğu'ya ve Kafkasya'ya uzanan ileri üsleriyle, sınırlarının ötesinde siyasi ve askeri etki üreten bir silahlı kuvvetler kapasitesinden söz ediyoruz.
Bu tabloya, Türk savunma sanayisinin teknoloji geliştirme ve ihracat portföyü de eklendi. Türk Deniz Kuvvetleri'nin önündeki hedef ise tedricen bir açık deniz donanması inşa etmek ve açık deniz donanmasını robotik harp yetenekleriyle teçhiz etmektir.
TCG Anadolu, Avustralya ve İspanyol donanmalarındaki diğer Juan Carlos I sınıfı ve türevi amfibi taarruz gemilerinden (Juan Carlos I, Canberra ve Adelaide) daha özel bir muharip değer oluşturacak. Zira, TCG Anadolu'nun donanma havacılığı kapasitesinin önemli bir bölümü silahlı insansız hava araçlarından (SİHA) müteşekkil olacak. Nitekim bazı yayınlar, askeri değerlendirmelerinde TCG Anadolu için "dron gemisi" nitelemesini dahi kullandılar.
TCG Anadolu'da elbette taarruz helikopterleri ve genel maksat helikopterleri gibi insanlı platformlar da bulunacak. Öte yandan, platformun "SİHA gemisi" niteliği temel bir donanma havacılığı eksikliğine iddialı bir çözüm bulma arayışından kaynaklanıyor.
TCG Anadolu neden "SİHA gemisi" olarak adlandırılıyor?
Bilindiği gibi Türkiye, F-35 programı kapsamında geniş bir F-35A filosu sahibi olacaktı. F-35’in, kısa kalkış, dikine iniş yapabilen F-35B ve katapult destekli kalkış, kanca yakalamayla iniş (CATOBAR) yetenekli F-35C varyantları da var. C varyantı, klasik uçak gemileri için üretilmiş bir platform. F-35B ise amfibi taarruz gemileri ve havuzlu helikopter gemileri (LHD) olarak sınıflandırılan platformlar için uygun bir seçenek. Türkiye’nin F-35 projesi dışında kalması, planlanan F-35A’lara ek alım yaparak F-35B’lerin de TCG Anadolu’da kullanılmak üzere envantere katılmasını akamete uğrattı. Türk karar vericiler de TCG Anadolu’yu ülkenin yükselen SİHA kapasitesiyle buluşturmak gibi vizyoner bir çözüme yöneldi.
Kuşkusuz, Bayraktar TB2 Libya’dan Karabağ’a ve son olarak da Ukrayna savunmasına uzanan geniş bir muharip tecrübeyle Baykar'ın dünyada en çok tanınan ve hakkında en çok yayın yapılan sistemidir. Son dönemde, Kızılelma'da turbofan motor teknolojisi, dahili silah istasyonları ve aero-balistik füze sertifikasyonu gibi kritik hususlarla gündeme geldi. Baykar'ın henüz TB2 ya da Kızılelma gibi onlarca askeri değerlendirmeye konu olmamış ancak en az onlar kadar kritik başka bir SİHA çözümü olan TB3, TCG Anadolu’nun ana robotik harp kapasitesini oluşturacak.
TB3 katlanır kanatlı dizaynı ile amfibi taarruz gemisinde rahatlıkla konuşlandırılabilecek. Firma verilerine göre 280 kiloluk faydalı yük ağırlığı ile TB3, Bayraktar TB2'den tam 130 kilogram daha fazla harp yükü taşıyabilecek. Ayrıca seyir sürati ve maksimum sürati TB2'den daha yüksek olan TB3, yerli PD170 motoru ile uçacak. Bir süre sonra TB3'e, TCG Anadolu'ya uygun varyantıyla Kızılelma da katılacak. Böylelikle, TCG Anadolu'nun SİHA donanma havacılığı filosu, transonik, hava-hava silah sistem konfigürasyonu olan, düşük görünürlük dizayn felsefesine sahip Kızılelma'yla katlanır kanatlı, çok uzun süre havada kalma kapasitesine sahip TB3’lerden oluşacak.
TCG Anadolu Türkiye’ye ve müttefiklerine neler katacak?
Her şeyden önce, TCG Anadolu 30 bin tonluk bir savunma diplomasisi aracı. Zira prestijli harp gemileri, bayrağını taşıdığı ülkenin en kıymetli diplomatik enstrümanları arasındadır. TCG Anadolu’nun her liman ziyareti, TCG Anadolu'dan verilecek her mesaj, TCG Anadolu'da ağırlanacak her misafir lider, uluslararası basında özel bir yer bulacak. Askeri anlamda ise TCG Anadolu, TSK'ye ve Türkiye'nin müttefiklerine çok esnek yetenekler ve imkanlar sağlayacak. Örneğin, Libya müdahalesi sırasında Türkiye’nin envanterinde TCG Anadolu gibi bir platform olsaydı, istenilen sonuç çok daha kısa sürede alınabilirdi.
TCG Anadolu gibi stratejik harp gemilerinin, harekat tasarısı gereği kendi görev gruplarıyla birlikte hareket ettikleri unutulmamalı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) donanmasında, uçak gemileri etrafında şekillenen söz konusu görev grupları, uçak gemisi taarruz grubu (CSG); amfibi taarruz gemileri etrafında şekillenen gruplar ise amfibi hazır grup (ARG) olarak adlandırılıyor. Görev grubunun nasıl şekilleneceği TCG Anadolu’nun envantere girmesiyle merakla izleyeceğimiz ilk husus olacak.
Her ne kadar TCG Anadolu bir SİHA gemisi olarak değerlendirilse de sahip olduğu "amfibi DNA"yı göz ardı etmemek gerekir. Türk Deniz Kuvvetleri'ne bağlı amfibi birlikler iç güvenlik harekatından Suriye’deki sınır ötesi harekatlara kadar birçok hassas cephede başarıyla görev yaptı. TCG Anadolu, Türk amfibi birlikleri için de yeni bir aşamayı temsil edecek. Bu noktada, detaylarına girmeden, Türk savunma sanayiinin yeni ürünü zırhlı amfibi hücum aracı ZAHA'yı yakından izleyeceğimizi belirtelim.
Son olarak, TCG Anadolu koalisyon görevleri için de ideal bir platform. 3 savaş harekat merkezi olan, çok gelişmiş muharebe ağları yönetme kapasitesi olan bir gemiden söz ediyoruz. Ayrıca, yapılan uçuş rampası modifikasyonu ve pist özellikleri çok çeşitli donanma havacılığı operasyonlarını mümkün kılıyor. TCG Anadolu, Türkiye'nin NATO içinde bir prestij platformu olacak ve muhtemelen müşterek NATO harekatlarını da komuta edecek.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.