Derebucak'ta evinin altındaki atölyeye çevirdiği yerinde cep telefonu teknik servisi ve bilgisayar yazılım ve donanım işi yapan İsrafil Sert, aynı zamanda Ramazan aylarında çaldığı davulla ikamet ettiği mahallesinde yaşayanları sahura uyandırıyor.
Ramazan ayında başlayan 30 günlük mesainin ilk 14 günü sadece davulunu çalarak vatandaşları uyandıran Sert, sonrasındaki günlerde de hem davul çalıyor hem de manilerini seslendiriyor. İşini yaparken giydiği yeleği ve fesiyle de sıra dışı bir davulcu profili çizen Sert, aynı zamanda sahura kaldırmak için evlerinin önüne geldiği kişileri iki kez ismini tekrar ederek uyandırıyor. Davulcu İsrafil Sert'e, Ramazan aylarındaki mesaisinde gece manileri okumaya başlamasının ardından mahalle sakinlerinden pencerelerden ya da balkonlara çıkarak veya yanına kadar inerek gönlünden ne koparsa bahşiş verenler, ikramlarda bulunanlar da oluyor.
“İsim isim bağırıyoruz, ikişer defa zikr ediyoruz”
İsrafil Sert, Derebucak'ta 36 yıldır Ramazan davulcusu olduğunu belirterek, “Benim amacım Ramazan ayındaki manevi dokuyu, kokuyu bozmadan yürümek bu yolda, ömrüm artık yettiğince diyelim. Benim gönlüm ister ki 60 yaşına 70 yaşına kadar çalayım ama ömrümüz neye müsaade ederse Gelenek, görenek, adet bunlar ölmesin devam etsin, yaşasın ben bunu istiyorum. Benden sonra inşallah birileri üstlenir devam ettirir düşüncemiz, niyetimiz bu. Musalla Mahallesi, Kenankuyu Mahallesi istikametindeki hemen hemen herkesin ismini, çocuğunun ismini, ailenin ismini biliyoruz. İsim isim de bağırıyoruz, ikişer defa zikr ediyoruz” dedi.
Bilinen maniler yanında son 3-4 yıldan bu yana okuduğu manilerin kendi manileri olduğunu ifade eden Sert, “Hem eskiyi yâd edelim hem yeniye dönelim niyetinde devam ediyor böyle” ifadelerini kullandı.
Davul imal ettiğini, imal ettiği davullardan sahiplendirdiğini anlatan İsrafil Sert, “Arkadaşların çocuklarına, hevesli gönüllü çok da güzel oluyor. Bilhassa Ramazan gecelerine ayrı bir anlam katıyor. 3 kişi olduğu oluyor genç arkadaşımızın, dört kişi olduğu oluyor. Yeri geliyor 15-20 kişi de caddede yürüdüğümüz oluyor. Anlamlı olduğunu da düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Davulcu Sert, davul çalarken, yol üzerinde evlerde çay, kahve ikramı, yiyecek ikramı da yapıldığını, bir nevi kendisinin de sofraya oturmuş olduğunu sözlerine ekledi.
İlçe sakinleri bu kültürün yaşatılmasından memnun
Derebucaklı gurbetçi Dilara Sevici, ikamet ettikleri İsviçre'den tatile geldikleri memleketlerinde Ramazan ayında bu kültürü yaşamanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirerek, “İsviçre'de normalde ramazanlar böyle şenlikli davullu olmuyor. Bizi yurtdışında burada olduğu hiçbir şekilde davulcu abimiz gelip uyandırmıyor maalesef” diye konuşurken, annesi Sahra Sevici, “Biz açıkçası kültürümüzü yaşamak için geldik iki haftalık tatilimiz vardı. Kızlarımız bu kültürü yaşasın, geçmişte bizim yaşadığımız kültürü öğrensin” dedi.
Mahalle sakinlerinden Menekşe Çekel de, yıllardır İzmir'de yaşadığı dönemde Ramazanlarda davulcu sesine hasret kaldığını anlatarak, “Tabii böyle isimlerle sahura uyandırmak da yok. Sadece davulu vurup geçiyorlar. İlçemizde artık bu vazgeçilmez bir gelenek” diye konuştu.
Mahalle sakinlerinden Ferihan Çelikbilek de, “Ramazan demek maneviyat demek, duygu demek. Davulcumuz da bunu en güzel şekilde yad ediyor” diye konuştu.
Kaynak: