Nergiz, 22 daire ve 2 dükkan bulunan binayı ilk depremde terk ettiklerini, yapının ikinci depremde de yıkıldığını söyledi.
Boşaltılan binaya giren komşularından hayatını kaybedenler olduğunu belirten Nergiz, bütün varlıklarının enkaz altında kaldığını vurguladı.
Ailesiyle hayatta oldukları için şükreden Nergiz, şöyle devam etti:"45 yıldır evliyim, 25 yıldır ise aynı binada oturuyorduk. Burada oğlumuzu evlendirdik, kızımızı gelin ettik. Onlardan bir hatıra fotoğraf arıyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız var. Onların doğum günleri, askerlik fotoğraflarımız var. Anılarımızı, mazimizi arıyoruz. Yoksa burada bize maddi olarak herhangi bir şeyin geleceğini tahmin etmiyoruz, çıkmaz da. Çıkan zaten kullanılmaz ama biz geçmişimizi, mazimizi arıyoruz."
"Bundan sonra aklın ön planda olduğu bir yaşam düşünüyorum"
Yeniden hayata başlayacaklarını, umutsuz olmadıklarını dile getiren Nergiz, şunları kaydetti:
"Enkazdan fotoğraflarım çıktı. 1970 yılında çektiğim fotoğraf var. Çok eski nüfus cüzdanım var. Bazı antika diyebileceğimiz ufak tefek şeyler, parçalanmış vaziyette. Hem sağlıklı kaldığımız için şükredeceğiz hem onlara bakacağız. Aslında bir noktada bunu bize uyarı olarak alacağız. Yani hep duygusal davrandık. Ev alırken odasına, banyosuna, metrekaresine, boyasına bakıyoruz. Oysa bize aklın çok önemli olduğunu, düşünerek her şeyi almamız, incelememiz gerektiğini öğretti bu deprem. Aklın ön planda olduğu bir yaşam düşünüyorum bundan sonra."
Nergiz, 1973 yılında çekilen gençlik fotoğrafının, okul yıllarındaki, askerlik ve 1974 yılında ablasının gönderdiği kartpostalın enkaz altından çıktığını ifade etti.
Çoğu komşusunun depremden sonra Malatya'yı terk ettiğini aktaran Nergiz, sosyal medyada bir grup kurduğunu ve enkazdan bulduğu eşyaları paylaşarak sahiplerini aradığını sözlerine ekledi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.