Erdaha, kerpiç evinin önünde sergilemeye başladığı yarı gerçeksi heykelin örtüsünü kaldırmadan önce yaptığı konuşmada, yerleştiği Sonsuz Şükran Köyü'nde “"Mola"nın yaptığı ilk heykeli olduğunu belirterek, "Gerçeksi hiper real dediğimiz, gerçeksi tarz. Ama tam yüzde yüz hiper real değil, yarı hiper gerçeksi bu heykeli köyüme armağan ediyorum. Umarım bize büyük bir şans getirir." dedi.
Yarı gerçeksi heykelin tarla dönüşü mola veren ve beklerken dinlenen bir tarım işçisini sembolize ettiğini anlatan Erdaha, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu arkadaş bir tarım işçisi. Her ne kadar beni düşündürdüyse de tarlalara gittiğimiz zaman genelde kadınlar çalışıyor. Bir dahaki sefere ise kadın yapacağım. Şu anda yorulmuş ve dinleniyor gördüğünüz gibi. Güneşte durmaktan yanmış, tarlada çalışanlar genelde öyle oluyorlar. Şu anda dinleniyor, tabii ki bunun dinlenmesi ömür boyu sürecek sanıyorum. Pandemi sürecinden önce başlamıştım yapımına. Ben İtalya'da yaşıyorum biliyorsunuz. Bunu çalışırken İtalya'ya dönmem gerekti ve yarım kalmıştı. Araya pandemi girdi o sırada, devam edemedim. Bu yaz ise durum sakinleşince gelip bitirmeyi düşündüm. Yeri, burası, kapımın önü. Burada sergileyeceğim, evimin önünde. Aynı zamanda köyün bekçisi de olur. Çünkü uzaktan bakıldığında gerçek bir insan zannederler. Gece herhangi birileri gelirse çekinir uzaklaşmaya sebep olabilir."
Kaynak: