Yağış raporlarında ise son yılların en yüksek yağış oranları kayıt edildi. Son üç aylık kayıtların toplamında ise yağışlar yaklaşık 200 milimetre şeklinde oldu. Bu yağışlarla birlikte arazilerini eken üreticilerde yüksek rekolte beklentisi başladı.
"Yağışlar, yer altı suları için umut vaat ediyor ama yeterli değil
Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, 20 metrelik kayba uğrayan yer altı su seviyesinde henüz yaklaşık 1 metre kadar yükseliş görüldüğünü belirterek, bu seneki yağışların, özellikle Aralık’tan itibaren şu ana kadar devam eden yağışların umut vadettiğini söyledi. Son üç aylık yağış ölçümlerindeki rakamları değerlendiren Prof. Dr. Fetullah Arık, “Aralık’ta yağan metrekareye 16 milimetre yağıştan sonra Ocak ayında 86 milimetre, Şubat'ta 75 milimetre şeklinde oldu. Bu hesaba göre bölgede bir yıl boyunca gerçekleşen yağışın neredeyse üçte ikisi birkaç ay içerisinde gerçekleşmiş oldu.
Bu umut vaat ediyor. Tabii özellikle kar yağışlarının neticesini de görebilmek için mevsim başında yani Nisan ayında yapılacak olan ölçümlere göre bir değerlendirme yapmak gerekir. Yer altı su seviyesiyle ilgili yapılan genel değerlendirmelerde henüz geçen yılki eksikliğimizi tamamlayamadığımız görülüyor. Yani geçen yıl bazı gözlem kuyularında yer altı seviyesinin düşümleri 20 metrenin üzerine çıktığı için şu birkaç aylık yağışla bunu telafi etme şansımız oldukça az. Ancak kesin verileri Nisan ayında yapılan ölçümlerden sonra netice olarak söyleyebiliriz. Yine bu 20 metrenin telafi edilebileceğini çok öngörmüyoruz. Çünkü bölgede biraz da mevsimler hafif yaza doğru kaymış vaziyette. Geçmişte Nisan başında yapılan ölçümler yeterli olabilirken, artık Nisan hatta Mayıs'a kayan ölçümler, özellikle yağışlı periyodun neticelerini izleyebiliriz. Tabii ki geçtiğimiz yıllara kıyasladığımız zaman yağışlarda çok ciddi artışlar var yüzde 60'lar, 70'ler seviyesinde, ay bazında bu sevindirici bir gelişme. Yer altı suları için umut vaat ediyor ama yeterli değil” şeklinde konuştu.
“Tarım topraklarımızı olabildiğince verimli bir şekilde işlememiz gerekiyor ama tasarruflu su yöntemleri ile birlikte”
Yağışlardan sonra vatandaşların beklentisinin de yükseldiğini aktaran Prof. Dr. Arık, “Baktığımız zaman, kar yağışları çok fazla olmasına rağmen mevsim boyunca yani Aralık'tan itibaren yağışların toplamı henüz yer altı sularında doksan santimler seviyesinde. Bir metre bile değil. Tekrar hatırlatmak isterim, 20 metrelik düşüme karşılık 1 metre kar yağışı olsa yine de bunu telafi ettiğimiz söylenemez. O nedenle yine tarıma devam edeceğiz. Özellikle küresel sorunlardan sonra tarımın çok daha önemli olduğu ortaya çıkıyor. Biliyorsunuz işte bazı tarım ürünlerinde, hububat ürünlerinde dışarıya bağımlıyız. Özellikle Rusya’yla savaşan Ukrayna’dan buğday temin ediyoruz. Bunun için bizim tarım topraklarımızı olabildiğince verimli bir şekilde işlememiz gerekiyor ama tasarruflu su yöntemleri ile birlikte. Yani suyu yine alabildiğince kontrolsüz bir şekilde harcamayacağız. Verimli sulama teknikleriyle yer altı suyumuzu olabildiğince korumaya özen göstererek tarımsal faaliyetlerimizi sürdürmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.
“Ağır iş makineleri ya da toprağın ağırlaşması obruk oluşumunu arttırabiliyor, tetikleyebiliyor”
Prof. Dr. Fetullah Arık, yağışlardan sonra yer altı su seviyesinde bir yükselme beklendiğini kaydederek, "Şu anda yağışlı mevsimin sonlarına yaklaştık fakat sonu değil. O yüzden de ölçümler sonucunda kesin durum ortaya çıkacak. Bunun neticesinde baharla birlikte ağırlaşan toprak örtüsünün olduğu, yer altında eğer boşluklar varsa obruk oluşumlarının oluşması biraz daha ihtimali yüksek görünür. Dolayısıyla vatandaşlarımızın tarım için arazilerine gittikleri zaman biraz daha dikkatli davranmalarını önermek isterim. Önümüzdeki yıl da Konya’nın kuzeyindeki Çumra, Cihanbeyli, Sarayönü gibi bölgelerde çalışırız. Bu bölgelerdeki obrukları da tespit edeceğiz ama mevsim başında tarımsal faaliyetler, tarla, işlemeler, tohum atmalar olacağı için, ağır makineler de çalışacak. Daha önceden görmedikleri ya da yeni fark ettikleri hafif çukurluklar bile olsa orada biraz daha dikkatli davranmalarını öneririz. Zira bazı bölgelerde ani çökmelerden ziyade yavaş çökmeler de gerçekleşiyor. Ağır iş makineleri ya da toprağın ağırlaşması obruk oluşumunu arttırabiliyor, tetikleyebiliyor. O nedenle oralarda biraz daha dikkatli yaklaşmalarını öneririm” diye konuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.