Pakdemirli, "Gıda fiyatlarında dünyada çok ciddi bir artış yaşandı. Aslında gıda fiyatlarıyla alakalı veya tarımsal fiyatlarla alakalı dünyada çok büyük problem olacak bir durum var mı? Evet. Kuraklık var, ülkemizde var. Dünyada da bir miktar kuraklık var ama üretimin toplamı itibariyle bunların aslında hiçbiri şu andaki fiyat artışlarını izah edecek bir vaziyette durum ortaya çıkartmıyor. Elbette belirsizlikler, belirsizliğin yönetimi ve bu belirsizliklerle beraber ortaya çıkan durumlar ister istemez fiyatların artışına sebebiyet verdi. Dünya tabii ki bizde dahil olmak üzere bütün ülkeler bu belirsizlikleri yönetmek durumunda kalıyoruz. Geçtiğimiz Mayıs ayında Eylül-Ekim gibi pandemi ülkeyi terk eder mi diye düşünürken bugün itibariyle bakıyoruz hala pandemiyle alakalı ülkemizde Allah’a şükür önemli derecede başarı olmasının yanında Avrupa ülkelerinde tekrar ve yeniden kapanmaların meydana geldiğini, ortaya çıktığını müşahede ediyoruz. Bunun anlamı şu. Bir süre daha bu belirsizlikleri yaşamak durumundayız. Allah’a şükür olsun ki ülkemiz güçlü tarımsal üretim alt yapısı iyi bir perakende zincir ve lojistik alt yapısıyla önemli bir gıda problemi yaşamamıştır. Dünyanın her ülkesinde olduğu gibi kuyrukların yaşandığı rafların boşandığı, rafların yağmalandığı bir durumla karşı karşıya kalmadık. Pandeminin en sert yaşandığı bu son günlere kadar da çok önemli bir problemle karşı karşıya kalmadık. Elbette hem pandeminin dünya çapındaki etkisi hem de gelişmekte olan ülkelerin genel problemi olan dövizdeki çalkantılarla beraber maliyetlerin artması ve gıda fiyatların artmasıyla da karşı karşıya kaldık. Özellikle burada da şunu ifade etmek istiyorum gıda fiyatlarının artışıyla beraber bir çok üreticimiz, perakendecimiz lojistik bu işin en nihai anlamda tüketiciye ürün sunan anlamda evet biz maliyetimiz daha düşük ama zam yapmak zorundayız. Yerine koyma maliyetiyle satıyoruz çünkü. Belki de haklılardı ama bu gün itibariyle düşüş trendinde kamu vicdanını biraz daha rahatlatmak istiyorsak aynen yerine koyma maliyetleriyle de raf fiyatlarında bir ucuzluk yapılması gerektiğini de düşünüyoruz. Başta gıda olmak üzere tüm tekstil, diğer insanların ihtiyaçlara olan tüm malzemelerde bu ucuzluğu ve rahatlamayı görmeyi arzu ediyoruz" diye konuştu.
Tarım Kredi Kooperatifleri fiyatların indirilmesinde ön aldı
Bakan Pakdemirli, gıda fiyatlarının indirilmesinde Tarım Kredi Kooperatiflerinin ön aldığını ifade etti. Kamu vicdanının hızlı bir şekilde rahatlatılması için raf fiyatlarının düşmesini beklediklerini belirten Pakdemirli, "Tarım Kredi Kooperatifleri burada bir ön aldı. En çok temel gıda ürünlerindeki fiyatlarda da hızlı şekilde maliyetleri yüksek dahil olsa yerine koyma maliyetiyle beraber fiyatları geri çekerek en büyük kurum olmasa da öncü bir kurum olarak yerini aldı diye düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki günlerde de sektörün diğer paydaşları, diğer oyuncuları da bunların gereğini yapacaktır. Gereğini yapmayanlarla da alakalı hem Ticaret Bakanlığımız hem de Hazine ve Maliye Bakanlığımız olsun gerekli denetimleri yapacaklarına kamuoyunu bilgilendirirler. Kamu vicdanını hızlı bir şekilde rahatlatmak istiyorsak yerine koyma maliyetiyle madem bu işleri yapıyorsak hızlı bir şekilde raf fiyatlarının da düşmesini bekliyoruz" şeklinde konuştu.
"Un ihracatında dünya birincisi, makarnada dünya ikincisiyiz"
Türkiye'nin un ihracatında dünya birincisi, makarnada dünya ikincisi olduğunu hatırlatan Bakan Pakdemirli, fiyat artışlarına karşı yapılan regülasyonları da şöyle açıkladı:
"Un ihracatında dünyada birinci makarna ihracatında dünyada ikinciyiz. Üç aşağı beş yukarı nereye bakarsanız bakın bizim arazi ölçeğimizin küçük olmasına rağmen, Türkiye’nin yapısal problemleri de vardır kabul etmek lazım. Türk çiftçimiz, üreticimiz, besicimiz son derecede başarılıdır. Toprak Mahsulleri Ofisi olarak biz bir regülasyon yapıyoruz. Önce üreticiye hizmet etmek, üretici için doğru fiyatın oluşturulmasını sağlamak için çok önemli bir regülasyon görevimiz var. Ama bu dönemde de bir un regülasyonu yaptık. Bu ne kadar biliniyor bilmiyorum. Bugün itibariyle ekmeğin fiyatının belirli yerlerde sabitlenmesi veya kalmış olmasından ana sebeplerinden bir tanesi budur diye düşünüyorum. Ekmek maliyetini düşürmek için uygun fiyatlı buğday satışı yaptık. Ve bunu da işleyenlere, fabrikalara, taahhüt verenlere 185 ila 205 lira arasında çuvalını satacağım diyenlere de taahhüt aldık. Un, ekmek maliyetinde aşağı yukarı üçte biri buğdayın fiyatının artışından kaynaklı. Ekmeğin maliyetinin buradan yükselişini belli miktarda engelledik diye düşünüyorum. TMO, TOBB, Ticaret Bakanlığı ve Valiliklerin denetimiyle de bu işi hala sürdürüyoruz. Peyderpey fiyat artışları gerekiyorsa bizim tarafta da da buğdayda hala önemli bir sübvanse yapıyoruz. Gerekirse yaparız. Ayrıca yem için regülasyon yaptık. Hayvancılık yapanlar mutlaka biliyordur ve faydalanıyordur. Uygun fiyatta besicilerimize yem satışı yaptık. Hem besicilere hem de yem sanayisine bunu tahsis ettik. Besi sektöründe ilave 2-3 milyar liralık bir yükün önüne geçmiş olduk. 4.5 milyon besi ve süt hayvanıyla, 200 civarında kanatlı entegre tesisinin yem ihtiyacını karşıladık. 2,6 milyon ton bir hububat satışı yaptık."
Tarımın finansmanının önemine de dikkat çeken Bakan Bekir Pakdemirli, "Tabii ki tarımın finansmanı önemli. Burada Ziraat Bankası üzerinden gerekli desteği veriyoruz. Bu dönemde de bizim bankaya ricamız artan maliyetlerle özellikle girdi maliyetlerimiz mazot, gübre, ilaç, yemde bu finansman miktarımızı çiftçi başına bir miktar daha artırılması gerekiyor. Bunu da sürekli olarak konuşuyoruz. Devamını getiriyoruz" dedi.
"Konya’da deniyoruz 2023’ten itibaren tüm ülkeye yayıyor olacağız"
Amerika ve bazı Batı ülkelerinde hayata geçirilen Gelir Koruma Sigortası hakkında da bilgiler aktaran Bekir Pakdemirli, "Gelir koruma sigortası ülkemizde olmayan bir konudur. Amerika’daki tarımsal sigortaların yüzde 85’i gelir koruma üzerine yapılır. Gelir koruma şudur. Bir poliçe satın alıyorsunuz o poliçede diyor ki ‘Çiftçi Bekir Bey yüz dönüm tarlasını eker. Şu kadar buğday alır. Onun altında eğer bir şey oluşursa aradaki fark bu poliçe ile ödenir.’ Böyle bir sisteme doğru da başta stratejik ürünlerde ondan sonra diğer ürünlerde geçiyor olmamız lazım. Amerika ve bazı Batılı ülkeler buna geçmiş durumda. Bunu da biz iki senedir Konya’da deniyoruz. 2023’ten itibaren tüm ülkeye yayıyor olacağız. Birde bu işlerin bir adım daha ötesi var. Sözleşmeli üretim. Alıcı ile satıcının veya alıcı ile üreticinin bir araya geldiği doğru yapılandırılmış bir sistem. Pancarda var, patateste, domateste var. Bunu daha yaygınlaştırmak mevzuat eksikliklerini gidermek son derece önemli olur diye düşünüyorum" diye ifade etti.
"244 milyon lira destekleme ödemesi başladı"
10 destek kaleminde toplam 244 milyon lira destekleme ödemesinin bugün itibariyle başladığını aktaran Bakan Bekir Pakdemirli, "Destekleme ile alakalı müjdelerimizi de açıklıyoruz. Yine kırsal kalkınma ve yatırımların desteklenmesi, sulama makine ve ekipman alımlarının desteklenmesi, hayvan genetik kaynaklarının korunmasının desteklenmesi, tarımsal yayın, danışmanlık desteği, hayvan hastalıkları tazminatı desteği, sertifika ve tohum üretim desteği, tiftik üretimi desteği, AR-GE desteği, yem bitkileri desteği, balığın avcılığı desteği kapsamında 10 destek kaleminde toplam 244 milyon lira destekleme ödemesini bu gün itibariyle hesaplara aktarmaya başlıyoruz. Bunu da vatandaşlarımıza bildirmiş olalım" diyerek müjdeyi açıkladı.
Kaynak: