Tekin: “Çocuklarımız sudan korkarken madalyaya koştu”
Sporcu 3 çocukla yakından ilgilenen Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yüzme antrenörü Gülşah Tekin, “Çocuklarımız sudan korkarken madalyaya koştu. Bu benim için çok büyük bir tecrübe oldu. Onlar başarıya koşup madalya aldıkça ben kenarda ağladım diyebilirim. Çocuklarımız önce sudan ve havuzdan korkuyordu çünkü bilmedikleri bir ortam, bilmedikleri bir bir şeye temas ediyorlardı ilk kez. Atlama korkuları vardı, biz bunu birlikte tutunarak atladık. Küçük sporcumuz Süleyman ise çok fazla üşüyordu artık biz de bunu oyunlarla hareket etmeye başladık. Şuanda ise biz çocuklarımızla Türkiye Milli Takım Seçmelerine katıldık. 2 yıldır pandemi dolaysıyla biz çocuklarımızla antrenman yapamadık. Konya’daki yapımı devam eden havuzumuz da bitme aşamasında. Bitince inşallah bizim hedefimiz milli takım kampına seçilmek” cümlelerine yer verdi.
“Biz onlarla birlikte bu yolu kat ettik”
Kendisine de bu alanda büyük bir tecrübe olduğunu anlatan antrenör Gülşah Tekin, “Ben daha önce bu şekilde hiçbir deneyim kazanmamıştım. Ama çocuklarımızla birlikte bazı konuları ben de onlarla birlikte öğrendim. Biz çocuklarımızla birlikte bu yolu aştık. Ama çocuklarımızın bir yandan eksiği diğer şeyleri kapatıyor. Duyma algıları daha çok açık, o yönden bize hiçbir sıkıntı olmadı. Biz onlarla birlikte bu yolu kat ettik” şeklinde konuştu.
Engelli çocuğu bulunan ailelere uyarılarda bulunan Gülşah Tekin, çocukların bazı şeyleri sporla daha rahat aşabileceklerini ifade ederek, "Aileler genellikle bu durumlara müsaade etmiyor, engelli birey oldukları için biraz daha temkinli yaklaşıyor. Yüzme ve benzeri sporlarla bu çocuklar hayatlarını daha rahat şekilde yaşasınlar” diye konuştu.
Kandemir: “Bu tür çocukların sporla iç içe olmaları önemli”
Konya Görme Engelliler Spor Federasyonu Konya İl Temsilcisi Mustafa Kandemir, “Bu tür çocukların sporla iç içe olmaları sporun içinde olması kendileri ifade etmeleri etkenindeki önemi çok büyük. Gerek sosyal profil açısında gerekse toplumsallaşma açısından bunların önemi yadırganamayacak kadar büyük. Bir engelli ailesi veya engelli birey şunu kesinlikle unutmasın sporun hiçbir zaman dili, dini, ırkı, cinsiyeti ve engeli yoktur herkesi tek noktada toplayan tek olgu spordur. Biz de bu olgu üzerinden hareketle görme engellilerimiz topluma kazandırmak için daha önceden de toplumsallaştırma amacıyla yetenekli çocuklarımızı performans sporcusu, milli takımlara gönderme ve olimpiyatlara göndermeyi hedefledik” ifadelerini kullandı.
Filiz: “İlk başladığımda sudan korkuyordum”
İlk spora başladığındaki korkularını anlatan Tuana Filiz, “İlk başladığımda sudan korkuyordum. Diğer arkadaşlarımla bu sorunu da hocamız sayesinde atlatarak azimle buraya kadar geldim. Diğer arkadaşlarım da vazgeçerim demesinler ben her zaman azim ettim ve başardım onlarda başarabilir” dedi.
Süleyman Öztoprak ile Eymen İnce de azim ve sabırla bu çalışmaları yaparak havuz korkularını yenerek bu başarıya kavuştuklarını belirtti.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.