Yaş meyve ve sebze üretimi ve fiyatlarının daha çok arz-talep dengesi ve hava koşullarından etkilendiğini belirten Tavşan, ürün bol olduğu zaman fiyatların gerilediğini ve az olduğu zaman da fiyatların artış gösterdiğini söyledi.
Tavşan, tarımdaki girdilerde dövizin çok ciddi etkisinin bulunduğunu, kurdaki gerilemenin de fiyatların düşüşüne önemli katkı sağlayacağını ifade ederek, "Tohumdan gübreye ve mazota kadar masraflar hep döviz üzerinden olduğu için buralarda iyileşme sağlayacağı muhakkak. En azından üreticinin eli rahatlayacak." diye konuştu.
Tarım sektöründe de ham maddelerin çoğunun yurt dışından geldiğine dikkati çeken Tavşan, akaryakıt fiyatlarından dolayı nakliye fiyatlarında da rahatlama olacağını bildirdi.
"Meyve ve sebzede ciddi fiyat artışları yok"
Tavşan, "Doğrudan ürün fiyatlarıyla ilgili yorum yapmam doğru olmaz. Bizde bir fabrika gibi imalat ya da kar marjıyla satış yok. Günlük toplanan ve tüketilen ürün olduğu için fiyatlar kendiliğinden oluşuyor. Şunu söyleyebiliriz, son gelişmeler sonrası dövize bağlı girdilerde rahatlama olacak ve herkesin üzerinden sıkıntı kalkacak. Yarın ne olacağı güvensizliği ve belirsizliği gidecek. Fiyatlara yansır mı, yansımaz mı bir şey diyemeyiz ancak en azından üreticinin eli rahatlar." değerlendirmesinde bulundu.
Meyve ve sebze fiyatlarında zaten ciddi artışlar görülmediğini vurgulayan Tavşan, şunları kaydetti:
"Domates hala uygun, sadece salatalık ve biber cinslerinde fiyat artışı oldu. Bu fiyatlar bu mevsim için uygun. Meyve fiyatlarında da abartılı artışlar yok. Yeşillikler, mevsim sebzeleri uygun fiyatlı. Biz sektör olarak birkaç aydır enflasyona olumlu katkı veriyoruz. Önümüzdeki kış şartları ne getirir bilmiyoruz. İhracat da ciddi oranda yüksek."
"Üreticiler ve perakendeciler en kısa sürede fiyatlarında düzenleme yapmalı"
Uluslararası Tarım ve Gıda Konfederasyonu (TARIMKON) Başkanı Hakan Yüksel de üreticilerin girdi maliyetlerinin döviz kurlarına bağlı olarak değişebildiğini belirterek, "Yeni ekonomik modelin açıklanmasının ardından döviz kurlarında ciddi düşüşler meydana geldi. Döviz kurlarındaki düşüşler çiftçilerin girdi maliyetlerine de yansıyacaktır. Girdi maliyetlerinin düşmesiyle çiftçiler daha ucuza üretim yapabilecek. Bu da vatandaşın cebine yansıyacak, tüketicilerin daha uygun fiyatlı ürünler tüketmesini sağlayacak. Üreticiler ve perakendeciler en kısa sürede fiyatlarında düzenleme yapmalı." ifadelerini kullandı.
Yüksel, kurdaki dalgalanmanın çiftçinin önünü görmesini engellediğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Son dönemde kurdaki dalgalanmalardan dolayı fiyatlara zam yapılırken olandan daha yüksek kur hesaplanmaya başlandı. Yani aslında kur artışı yüzde 10 iken fiyatlar yüzde 30 artıyordu. Bu da üreticilerimizin hareket kabiliyetini kısıtladı. Şimdi kurun hem düşmesi hem de sabitlenmesiyle üreticiler bir miktar daha rahat hareket edebilecek. Çiftçiler ürettiklerini ürünün maliyetini daha iyi hesaplayabilecek."
Tarımsal üretimin daha da artmasıyla ihracata ağırlık verilmesi gerektiğini vurgulayan Yüksel, tam bağımsız bir ekonomi için ihracatın çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
