CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, programda yaptığı konuşmada, Türkiye'ye huzuru ve bereketi kadınların getireceğini belirtti.
Her bir annenin huzuru için çalıştıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bütün mücadele bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, bunun için. Emeği ile çalışan, alın teri döken herkesin gelir sahibi olması lazım, hiç kimsenin emeği zayi olmasın." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, bereketli topraklar, çalışkan insanlar ve su olduğu halde tarım ve hayvancılık ürünlerinin neden ithal edildiğini sorgulamak gerektiğini belirterek, yüz ölçümü bakımından Konya'dan küçük olan Hollanda'nın yıllık tarım ürünleri ihracatının 180 milyar doların üzerinde olduğunu söyledi.
Siyaset anlayışının, çiftçinin, üreticinin kazanmasını istemediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Dışarıda pek çok devlet; '85 milyonluk Türkiye'yi biz doyuracağız' diyorlar. Hollanda 'Ben doyuracağım' diyor, Fransa 'Ben doyuracağım' diyor, Almanya 'Ben doyuracağım' diyor, Brezilya 'Ben doyuracağım' diyor ama biz kendi kendimize yeterli olmalıyız. Topraklarımız var, bereketli ovalarımız var, çalışkan insanlarımız var. Niye biz kendimizi doyurmuyoruz? Doyurmanın dışında ayrıca neden dışarıya ihraç etmiyoruz, en azından bir Hollanda kadar? Bunun önündeki tek engel, siyaset kurumudur. Bu siyasetle Türkiye büyüyemez. Bu siyasetle Türkiye gelişemez." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, tarım girdilerine zam yapıldığını savunarak, çiftçinin inadına üretip, çalıştığını dile getirdi.
İktidara gelmeleri halinde alın teri dökenin hakkını teslim edeceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Elektriğe büyük paralar verdiğinizi biliyorum. Şanlıurfa'ya gittim, dedim ki 'Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını bize verin, Şanlıurfa'daki bütün çiftçilere bedava vereceğiz'. Aynı şeyi Konya'da da söylüyorum, Karapınar'da da söylüyorum. Onların yaptığı gibi değil, beşli çetelere Allah'ın güneşini teslim etmek değil. Beşli çeteler yerine bu ülkenin tarım kooperatifleri var, çiftçileri var, ziraat odası var, ticaret odası var. Bütün bunların ortak olduğu bir kooperatif kurulacak. Çiftçi kendi elektriğini kendisi üretecek. ürettiği elektriğin bir kısmını bedava kullanacak, artan kısmını satacak. Çiftçi ayrıca ektiği üründen pay alacak, ayrıca elektrikten de kar elde edecek."
"Sizler gibi yaşayan bir insanım"
Kılıçdaroğlu, verilmeyecek hesabının bulunmadığını, halktan biri olduğunu vurgulayarak, "Ben onlar gibi saraylarda yaşamıyorum. Saraylara gideceğim diye bir çabam da yok. Mütevazi, sizler gibi yaşayan bir insanım ben. Benim evlatlarım öyle parayla, pulla oynamıyorlar. Benim evlatlarım öyle sarayları arkalarına almıyorlar. Kimse ne yaptığını bile bilmez. Herkes alın teriyle çalışır." sözlerini sarf etti.
Değişimi kadınların yapacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, kadınların erkeklerden daha fazla tarlada çalışmasına rağmen sigortalarının olmadığına dikkati çekti.
Aile Destekleri Sigortası'nı getireceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aile Destekleri Sigortası'nı getireceğiz. Prim ödemeyeceksiniz, öyle bir şey yok. Geliri asgari ücretin altında olan veya hiç geliri olmayan ailelerin asgari bir gelir güvencesi olacak. Para, kadının banka hesabına yatacak. Siz emekli gibi, memur gibi, işçi gibi gideceksiniz bankadan paranızı çekeceksiniz. Kocalarınıza muhtaç etmeyeceğiz sizi, hiç endişeniz olmasın. Bir toplumda kadın ne kadar güçlü olursa toplum o kadar güçlüdür. Bunu sadece ben söylemiyorum, Sevgili Peygamberimiz ne söylüyor? 'Cennet kadınların ayakları altındadır' diyor. Cennet eğer oradaysa o cennete hizmet etmek de benim görevimdir."
Kemal Kılıçdaroğlu, kazandıkları belediyelerde en küçük mahallelerden başlayarak kreşler oluşturduklarını, kadının iş hayatına katılması için bu çalışmaya devam edeceklerini anlattı.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yoksulluk ve fakirliği bitireceğini vurgulayarak, herkesin huzur içinde yaşaması için çalışacaklarını dile getirdi.
Daha sonra Karapınar ilçe merkezindeki İnönü Caddesi'nde esnafı ziyaret eden Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla görüştü.
Kaynak: