Yıllık enflasyonun kurdaki yükseliş, ücret artışları, yeniden değerleme oranı kapsamında yapılan artışlar gibi etkenlerle ocak ayında pik noktasına ulaşmasını öngördüğünü anlatan Nebati, bu noktada kurun stabil hale gelmesinin ise bir avantaj olduğunu söyledi.
Nebati, “Biz şu anda aralık ayının kamburunu taşıyoruz. Yazın gerek gıda fiyatlarındaki gevşeme, ki şu an dünyada bir enflasyon da var, bu ikisinin etkisinin azaldığı bir döneme giriyoruz. Enerji ihtiyacımızın azalması, gıda fiyatlarındaki normalleşmeler bizim artık yeni bir patikaya girdiğimizi gösteren en önemli aylar olacak.” dedi.
"Büyümeyle ilgili piyasadaki iştahı görüyorum”
Bakan Nebati, Merkez Bankası’nın ilk çeyrekte gevşemenin etkisini izleme kararını desteklerken de “Merkez Bankası’nın nasıl karar alacağını bilmiyorum. Benim görüşüm, ocak, şubat ve mart ayını şöyle bir görmemiz lazım.” değerlendirmesini yaptı.
Nebati, 2022 için büyüme beklentilerinin sorulması üzerine de “İddialı bir şey söylüyorum; büyümeyle ilgili de ben piyasadaki iştahı görüyorum” dedi.
Nebati aynı süreçte büyüme için de tek haneli bir rakam öngördüğünü söylerken, “Tek hane olacak zaten de, ben iyi bekliyorum. Türkiye’ye kendi halinde bıraksanız bile 5 büyür.” diye ekledi.
"Kur korumalı mevduat tutarı 126 milyar TL'ye ulaştı"
Kur korumalı mevduat uygulamasından çarşamba akşamına kadar yaklaşık 300 bin kişinin yararlandığını anlatan Nebati, “Buradan aldığımız miktar dün gece (Çarşamba) itibarıyla 126 milyar lirayı geçti. Şunu gösteriyor; günde ortalama 10 milyar TL sisteme dahil oluyor. Bunun yaklaşık yüzde 15’i DTH’lardan geliyor. TL’den Dövize gidecekler artı, dövizden buraya gelenler var, bu çok önemli ve iyi bir para.” dedi.
Benzer yeni enstrümanların da zamanla devreye alınacağını anlatan Nebati, “Bunlar özümsendikten sonra oraya da farklı kanalları geliştirmemiz lazım. Bir enstrümanı tam bitirmeden ikincisiyle ilgili açıklama yaptığınız zaman bir kararsızlık olabiliyor.” diye konuştu.
Nebati, sisteme giren paraların tekrar dövize dönüşmemesi ya da gereksiz harcanmaması için bir dizi önlem alınacağını söylerken de “Üretim odaklı, proje odaklı destek vereceğiz. Şimdi KGF’yi getiriyoruz mesela. Çalışıyoruz, fazla bir süresi yok. Bitiririz bu ay.” dedi.
Bakan Nebati’ye mülakatta bir süredir kamuoyunda tartışılan süper bono, KDV düzenlemesi, kamu bankalarının sermayelerinin artırılması gibi konular da soruldu. “Süper bono yok. Öyle bir şey yok. Böyle bir şeyi doğru bulmuyoruz” diyen Nebati, “Bizim sadece ve sadece yapacağımız şey, tedbirler paketinde açıkladığımız alanlarda adımlar atmak.” diye ekledi. Bakan Nebati, kamu bankalarının sermayelerinin artırılması ile ilgili çalışmanın da bu ay bitmeden sonuçlanacağını duyurdu.
"Mevduat faiz oranları Merkez Bankası’na yakınsamaya başladı"
Piyasa faizlerindeki patika ve finansal aktarım mekanizmasında görülen kopukluğa ilişkin de değerlendirmeler yapan Nebati, uyumsuzluğun başlangıçta “Merkez Bankası dayanamayacak, faiz artıracak” söyleminden kaynaklandığını ancak “oluşan güvenle” birlikte bu farkın da kapanmaya başladığını söyledi. Nebati, “Şimdi baktığınız zaman mevduat faiz oranları da Merkez Bankası’na yakınsamaya başladı. Dolayısıyla birbiriyle dengeli bir döneme girildiğini ben görüyorum” ifadesini kullandı.
Kurdaki yükselişlerin önlenmesinin ardından Türkiye’nin ekonomideki yeni hedefinin enflasyonla mücadele olduğuna işaret eden Nureddin Nebati, şöyle devam etti: “Şimdi biz enflasyonu çözeceğiz. Ondan sonra 2022 yılı tam bir dönüş, istikrar ve işlerin oturduğu bir yıl olacak. Önümüzdeki yıl bu sohbeti yaparsak, yapacağımız sohbette faizde, enflasyonda ve kurdaki bütün olumlu değişimlerin nasıl gerçekleştirildiğini siz bana soracaksınız. Çünkü enflasyon denilen şey üç günlük bir iş değil ki, faiz oranlarının inmesi, çıkması hızlı bir etki gösterir ama kur ataklarının Türkiye’deki etkisini yadsımak, görmezden gelmek, kur ataklarının bu kadar hızlı etkili olduğunu görmezden gelmek kadar tehlikeli bir şey olabilir mi?”
Kamu bankalarının dolar kuru 14’e yaklaştığı zamanlarda satış yaptıkları iddiası da Nebati’ye sorulan sorular arasındaydı.
Nebati, bu konuda “Biz şu anda izliyoruz” diyerek, Türkiye’nin olumsuz gelişmeler karşısında izleyici kalmayacağı yönündeki sözlerini yineledi.
Nebati, “Sen git bak bakalım Londra’da hükümet oturuyor mu, Washington’da, Berlin’de, Moskova’da ne yaptıklarını zannediyorlar? “Hiç bir şey yapma izle.” Eee? İstedikleri gibi dövsünler, istedikleri gibi seninle oyun oynasınlar, ben serbest piyasayım... Yok öyle bir şey. Türkiye Cumhuriyeti askeri alanlarda ihtiyaç duyulduğu zaman nasıl adımlar atıyorsa, ekonomisinin de kendisiyle ilgili atılacak adımlarda her türlü enstrümanı kullanma hakkı ve yetkisi vardır.” ifadelerini kullandı.
"Cari açığı literatürden çıkardık"
Hazine ve Maliye Bakanı, bakanlık olarak artık “cari açık”, “cari fazla” gibi kavramları “literatürden çıkardıklarını” söylerken, bunun gerekçesini de Türkiye ekonomisinin büyüklüğüne bağladı.
Nebati, “Bu kadar büyük bir ekonomide 5 milyar dolar fazla vermişsin, 3 milyar dolar açık vermişsin bunun bir karşılığı yok. Onun için arkadaşlara diyorum ki, cari denge terimini kullanalım.” dedi.
KDV çalışmaları
Nebati, sadeleştirmenin yalnızca oranlarda değil, sektör içerisindeki farklı oranları da kapsayacağına işaret etti. Nebati, “Vatandaş ne ödediğini bilecek çünkü yüzde 1, 8, 18 gibi farklı oranlar var. Daha önemlisi üretici, imalatçı, satıcılar bununla ilgili bir sıkıntı yaşıyorlar bunu düzenlemiş olacağız. Üçüncüsü KDV iadeleriyle ilgili sorun yaşıyoruz, 1 ile alıyor 8’le; 18 ile alıyor 8 ile satıyor. Burada da sadeleştirmeyi sağlayacağız.” diye konuştu.
Kaynak: