Memur-Sen olarak yeni anayasaya ilişkin kamu görevlilerinin beklentilerini bir araştırmayla kamuoyuna duyurduklarını aktaran Yalçın, "Bu konuya ilişkin bizim temel yaklaşımımız şudur. Memurların mutlaka ve mutlaka toplu sözleşme hakkının yanında grev hakkının da olması gerekiyor. Memur sendikacılığı olarak grev hakkını ve bunun yanında da ayrıca siyaset hakkını istiyoruz. Çünkü kamu görevlileri sendikacılığında, toplu sözleşme hakkının yanında grev hakkı yoksa bu anlamda bir ayağı eksik demektir. Çünkü sendikal hareketin, grev hakkının yanında toplu sözleşme hakkı birbirinin tamamlayıcısıdır. Biri varsa diğeri de mutlaka olmak durumundadır. Bunun için mücadelemizi uzun süredir veriyoruz. Yeni anayasada mutlaka ve mutlaka memurların grev hakkı ve siyaset hakkının olmasını istiyoruz." diye konuştu.
TOPLU SÖZLEŞME KANUNU'NDA DEĞİŞİKLİK TALEBİ
Mevcut 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun memur sendikacılığının toplu sözleşme sistemini taşıyamadığını ifade eden Yalçın, bu kanunda altı noktada iyileştirmeye ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Özellikle masanın oturma düzenindeki adaletsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğine işaret eden Yalçın, şöyle devam etti; "Yedek teklif sunma sistematiği kaldırılmalı. Masada tutanak sistemi işçi sendikacılığındaki gibi günlük işlemler bittiğinde tutanak haline dönüştürülmeli. Bunun yanında masadaki çalışma süresi 2 ayı kapsayacak şekilde süre uzatımı yapılmalı. Çünkü bir aylık süre yetmemektedir. Dayanışma aidatı sistemi son derece önemli. İşçi sendikacılığında yetkili sendika emeğinin bu anlamda dayanışma aidatıyla hakkın teslimi söz konusuyken memur sendikacılığında yetkili sendikanın verdiği emeğin dayanışma aidatı olmaması dolayısıyla hakkın teslimi söz konusu değil. Yapana, yatana, çatana beraber dağıtılan bir sistematik var. Bu adaletsizlik içeriyor. Bir diğer konu ise hakem sistemi yeniden gözden geçirilmeli. Yani tahkim süreci memur sendikacılığında mutlaka ve mutlaka yeniden gözden geçirilmeli. Hakemin yapısına ilişkin yeni bir tasarım gerekiyor."
"3600 EK GÖSTERGE TEKLİFİ BİZE AİTTİR"
Memur-Sen olarak Türkiye’de kamu görevlilerinin örgütlendiği ve bir milyon kapasiteyi aşan örgütlü yapı olarak 6 dönem toplu sözleşme gerçekleştirdiklerini hatırlatan Yalçın, 6 dönem toplu sözleşme içinde 350 kazanıma imza attıklarını anlattı.
Yalçın, 3600 ek gösterge ve sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi kararlarını da bu toplu sözleşmede aldıklarını aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Bunların ikisi de 2022 yılı içinde yetkili konfederasyon Memur-Sen ile çalışılacak ve tamamlanacaktır. Bugünlerde siyasette bir tartışma var. '3600'ü kim teklif etti?' diye. 3600 ek gösterge, 6 dönem toplu sözleşmenin tamamında Memur Sen'in teklif ettiği bir maddedir. Dolayısıyla teklif bize aittir. Toplu sözleşme kararı bize aittir. Buna ilişkin vaat Cumhurbaşkanımıza aittir. 2022 yılı içinde çalışacağız tamamlayacağız. İcraat da Sayın Cumhurbaşkanımıza nasip olacaktır diye düşünüyoruz. Bu tartışmaya girmeksizin 3600'ün kapsamına ilişkin bütün kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak, ek gösterge sistematiğini adil bir şekilde düzenleyecek çalışmayı da bir an önce başlatmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile bu konuya ilişkin bir mutabakat sağladık. Kamu Personeli Danışma Kurulu'nda buna ilişkin bir startı vereceğiz kasım ayı içinde."
"EĞİTİMDEKİ EN ÖNEMLİ SORUN PERSONEL EKSİKLİĞİDİR"
Eğitimde çok ciddi sorunların olduğunu dile getiren Yalçın, eğitim öğretim ortamı başladığı halde PCR, aşı ve benzeri tartışmaların eğitim öğretimin diğer sorunlarını gölgelediğini söyledi. Yalçın şunları kaydetti; "Şu anda eğitimdeki en önemli sorun personel eksikliğidir. Kapılarda güvenlik eksikliğidir. Bu açıdan TYP’den bir personel takviyesi yapılmıştır ama bu yetmemektedir. Bu konuda gerekirse TYP’den yeni bir personel takviyesine ihtiyaç vardır. Kalıcı çözüm olarak mutlaka ve mutlaka merkezi bütçeden personel alımına ihtiyaç vardır. Milli Eğitim Bakanlığında 5 binin üzerinde yeni bir personel alımı yapılacak. Aşçı ve benzeri pansiyonlu yurtlardaki personel ihtiyacını karşılamaya yönelik ama bu eğitim öğretim alanları olan okullardaki hizmetli ihtiyacını gidermediği müddetçe tam çare olmayacaktır. Bu açıdan alınan miktara teşekkür ediyoruz fakat bu vesileyle bir kez daha buradan yeni personel ve hizmetli memur alımı konusunda bir kez daha teklifimizi ifade ediyor ve beklentimizi yineliyoruz."
Kaynak: