Karşılıklı öğrenme, iyi uygulama ve politikalar, bilgi ve deneyimin paylaşılması çerçevesinde eğitim alanında yapılan iş birliğine büyük önem verdiklerinin altını çizen Özer, ilerleyen süreçte "Avrupa Eğitim Alanı ve Sonrası için (2021-2030) Eğitim ve Öğretimde Avrupa İş Birliği Stratejik Çerçevesi" kapsamında iş birliğini sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.
Özer, AB'ye tam üyelik yolunda 26. Eğitim ve Kültür Faslında herhangi bir ön kriter bulunmadığını, ilerleme raporlarında Türkiye'nin yeterli bir düzeye geldiğini belirterek, eğitim ve öğretim kalitesini artırmak ve eğitimde fırsat eşitliğini tam sağlamak üzere çalışmaları aralıksız sürdürdüklerini vurguladı.
"Eğitime devam oranlarımızı yükseltmeye devam edeceğiz"
IPA kapsamında yürütülen çalışmalara değinen Bakan Özer, "Çok sayıda proje ile temel ve ortaöğretimin tüm düzeylerinde, mesleki eğitimde, hayat boyu öğrenmede eğitim hizmetlerimizin kalitesini artırmaya, eğitime devam oranlarımızı yükseltmeye ve içermeci eğitimi güçlendirmeye çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz" sözlerini kullandı.
Mülteciler için Mali Yardım Programı olan "FRIT" ile de sığınmacıların eğitime entegrasyonunu desteklemek üzere çok sayıda proje yürüttüklerini aktaran Özer, şunları kaydetti:
"Kendi vatandaşlarımız ile birlikte sığınmacıların da eğitime erişimlerine önem veriyoruz. Bu nedenle göç ile beraber artan öğrenci nüfusunun kaliteli eğitime erişimini sağlamak üzere yeni okul binaları yapımına önem veriyoruz ancak ülkemizde misafir ettiğimiz milyonlarca sığınmacının eğitim alanında getirdiği büyük mali yükün bir kısmının paylaşılabilmesi için desteğin cari harcamalarda da kullanılabilmesi gerekmektedir. Bu nedenle bütçe aktarımının projelendirme şartı olmadan doğrudan destek şeklinde gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyor ve önümüzdeki yıllarda Avrupa Birliği'nin ülkemize desteğinin bu yönde şekillenmesini umut ediyoruz."
Gelecek dönemde yapılacak tüm çalışmaların eğitimde fırsat eşitliğinin desteklenmesi çerçevesinde olacağına işaret eden Özer, "Bu hedef doğrultusunda üç öncelik üzerinde çalışmalarımızı revize edip yoğunlaştırmayı planlıyoruz. Bunlar, erken çocukluk eğitimi ve temel eğitimin desteklenmesi, mesleki ve teknik eğitimin güçlendirilmesi ve öğretmenlerin mesleki yeterliliklerinin geliştirilmesidir" şeklinde konuştu.
UNICEF ile IPA-2 kapsamında yürütülen "Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması" projesiyle 300 konteyner ana sınıfının kurulacağını belirten Özer, okul öncesi eğitimde daha fazla çocuğa erişebilmek için ek bütçe sağlayarak bu sayıyı 300'den 1000'e çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.
"İş birliğine hazırız"
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ise konuşmasının başında Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirilmesinden dolayı Özer'i tebrik etti.
Milli Eğitim Bakanlığı görevinin büyük bir sorumluluk getirdiğini vurgulayan Meyer-Landrut, bu kapsamda iş birliklerini sürdürmek istediklerini aktardı.
Suriyeli sığınmacı çocukların eğitime erişimi konusunda Türkiye'nin çabalarını takdirle karşıladıklarını belirten Meyer-Landrut, gerek mesleki eğitim gerekse okul öncesi eğitim konusunda iş birliğine hazır olduklarının altını çizdi.
Bakanlıktaki kabule Bakan Yardımcısı Petek Aşkar, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Burcu Eyisoy Dalkıran, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Sabahattin Dülger, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Nazan Şener, Ortaöğretim Genel Müdürü H. İbrahim Topçu, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Nezir Gül ve Temel Eğitim Genel Müdürü Tuncay Morkoç da katıldı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.