3 bin yeni anaokulu, 40 bin yeni anasınıfı yapılacak
Özer, Türkiye'de son 20 yılda tüm alanlarda devasa yatırımların yapıldığına dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Milli Eğitim Bakanlığı olarak son 20 yıl, eğitimde kitleselleşme ve demokratikleşmeyle ilgili çok önemli adımlar atıldı. Hepiniz buna şahitsiniz. Okul öncesinden ortaöğretime, ortaöğretimden yüksek öğretime kadar tüm il ve ilçelerimizde gerçekten büyük bir eğitim seferberliği yapıldı. 19 yılda vatandaşlarımızın çocuklarının eğitime erişimi hem kolaylaştırıldı hem de okullaşma oranları tüm kademeleri de artırıldı. 2000'li yıllarda okul öncesinde 200 binler seviyesinde öğrencimiz okul öncesi eğitimi alırken bugün 2 milyonlardan bahsediyoruz. İnşallah bu dönemde Milli Eğitim Bakanlığı olarak 3 bin yeni anaokulu, 40 bin yeni anasınıfı yaparak dört yaştaki yüzde 35 olan okullaşma oranını yüzde 70'lere getireceğiz. 5 yaştaki yüzde 78 olan okullaşma oranı yüzde 100'e ve 3 yaştaki yüzde 14 olan okullaşma oranını da yüzde 50'liler seviyesine getireceğiz."
Ortaöğretimdeki okullaşma oranının 2000'li yıllarda yüzde 44'ten bugün yüzde 90'lara ulaştığını anımsatan Özer, yüksek öğretimdeki net okullaşma oranının ise yüzde 14'ten yüzde 45'ler seviyesine geldiğini vurguladı.
18 milyon öğrenci ve 1,2 milyon öğretmen
Özer, derslik sayısının 850 binlere ulaştığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bugün eğitim sistemimiz; 1 milyona yakın dersliğin, 18 milyon öğrencinin ve 1,2 milyon öğretmenin olduğu devasa bir sistem. Eğitim sistemimizdeki toplam öğrenci sayısı ve öğretmen sayısı 150'ye yakın ülkenin nüfusundan fazla. Burada üzerinde durulması gereken, OECD ülkelerdeki eğitim göstergeleridir. Hepinizin malumu olduğu üzere OECD ülkeleri 2. Dünya Savaşı'ndan sonra, yani 1950'lili yıllarda tüm kademelerde okullaşma oranlarının yüzde 100'ler seviyesine çıkarttı. Son 70 yılda eğitimde kaliteyi artırmaya odaklanırken Türkiye, eğitimde bu kitleselleşme hedeflerine ancak 2000'li yıllardan sonra erişebildi. Bundan en fazla yararlanan, sosyo-ekonomik seviye olarak dezavantajı olan kesimler oldu. Yani son 20 yılda garip gurebanın eğitimden sağlığa, tüm alanlara kadar devletin sunduğu hizmetlere erişimi maksimum seviyeye çıktı. Kalite odaklı bir büyüme gerçekleşti. Derslik başına düşen öğrenci sayısı, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, bu devasa büyümeye rağmen OECD ortalamaları seviyesini yakaladı. Bakın OECD ülkelerindeki öğrenci nüfusu son 20 yılda hiç değişmedi, hep sabittir. Çoğu ülkede de düşmüştür. Tam tersine Türkiye'de okullaşma oranı yüzde 100'ler seviyesine tırmanırken öğrenci sayısı devası artarken aynı zamanda öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da OECD ortalamasına yükselmiş oldu."
" Temel eğitimdeki öğretmen oranımız 3 kat arttı"
Türkiye'de 1,2 milyon öğretmen olduğuna işaret eden Özer, şunları kaydetti:
"Eğitim sistemimizdeki mevcut öğretmenlerin yaklaşık yüzde 75'i son 19 yılda eğitim sistemine kazandırıldı. Temel eğitimdeki öğretmen oranımız 3 kat arttı. Ortaöğretimdeki öğretmen oranımız 2 kat arttı. Bu kadar kısa sürede eğitimde böyle bir mesafe almak ancak Cumhurbaşkanı'mız gibi bir liderin liderliği altında gerçekleşebilirdi. Eğitim konusunda her türlü fedakarlığı yapan, her zaman bütçelerde en büyük payı eğitime veren Sayın Cumhurbaşkanı'mıza hem şahsım hem de Milli Eğitim camiası adına en içten şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle hem Sayın Cumhurbaşkanı'mıza hem de saygıdeğer hanımefendiye geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Allah'tan acil şifalar diliyorum. Elbette bu yatırımlar yapılırken Konya da bundan nasibini aldı."
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta da partisinin hizmeti esas alan eser siyaseti güttüğünü dile getirdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise kent merkezi ve 31 ilçede yürütülen çalışmaları hakkında sunum yaptı.
Programa, AK Parti Konya milletvekilleri Hacı Ahmet Özdemir, Orhan Erdem, Halil Etyemez, Selman Özboyacı, Gülay Samancı ve Ahmet Sorgun ile AK Parti ve MHP il, ilçe başkanı ve ilçe belediye başkanları katıldı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.