Programa Namdar Rahmi Karatay’ın “Sizinki tatlı can da bizimki patlıcan mı?” hiciv şiirini okuyarak giriş yapan Hüzeyme Yeşim Koçak; “Konya’nın değerlerinden birini daha hemen unutmak üzereyiz. Haydi, tarihin derinliklerine biraz daha gömülenler neyse. Ne bildiğimiz, ne de hafızamız onları istiap edecek kadar geniş, derin ve kuvvetli değil. Ama, daha dün, aramızda gözlerimizin gözlerine değdiği, vurgunluk ve saygılarımıza mevzu olanlar, hatıralarımıza karışanlar da mı bu kadar çabuk gönülden de ırak oluvericeklerdi! Namdar Rahmi Karatay da; Arif’ler, Ferit’ler, Hamdi Zâde Abdülkadir’ler, Mehmet Vehbi’ler, Naim Hazim’ler, Naci Fikret’ler gibi hemen unutuluverdi… Arkasından vakit vakit ağladığımız ve vurulduğumuz değerlere, tarihin gerilerine doğru gitsek bile, ne yaptık, ne yapabildik acaba? Haklı bir yakınış bu. Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi sorumluluğunun bilincinde samimiyetle, bir nebze de olsa böylesi programlar, tanıtma ve anmalarla; kültürümüzün kıymetli isimlerini, gündeme getirip, hatırlatmaya ve yaşatmaya çalışıyor…” dedi.
Namdar Rahmi Karatay(1896-1953) için Konya’nın yetiştirdiği mühim şahsiyetlerden birisi olduğunu söyleyen program konuğu Doç. Dr. Mustafa Arıkan; “O, eğitimci, felsefeci, şair, heccav, Konya ve ülke basınının seçkin bir kalemi, dergi idarecisi gibi özellikleri haiz çok yönlü bir değerdir.
Geçti Bor’un Pazarı adlı hiciv tarzında yazılmış şiirlerini topladığı kitabı en tanınmış eseridir ve bu şiirlerdeki muhteva ve tarz bir ekol olarak da görülebilir.
Konya Enerjitizm Okulu’nun Naci Fikret ile birlikte kurucusudur ve bu onun filozof yönünü göstermektedir.
Namdar Rahmi Karatay’ın diğer eserlerinde verdiği biyografik/otobiyografik bilgiler, Konya’nın yakın tarihi için çok önemli bir kaynak özelliği taşımaktadır.
Onun her eseri üzerinde ayrı ayrı durulmalıdır. Kitaplarımın Hikâyesi kitabı, özgün bir kitaptır. Kitaba verdiği değer ve onu ifade ediş bakımından; ayrıca içinde yer alan hâtıralar ve biyografik metinler bakımından da Konya Tarihini yazacaklar için vaz geçilmez bir eserdir.
Paris Mektupları kitabı, Paris’ten gönderdiği yazılardan oluşuyor. Entelektüel bakışıyla Avrupa’yı teşhis ediyor, tanımaya çalışıyor.
O, hayatı, eserleri ve fikirleriyle hâlâ araştırılmaya, anlatılmaya ve anlaşılmaya layıktır ve bunu hak etmektedir...” dedi.
İlgi ile izlenen program, izleyenlerin yoğun isteği üzerine Doç. Dr. Mustafa Arıkan’ın, Namdar Rahmi Karatay’ın “Geçti Bor’un Pazarı Sür Eşeği Niğde’ye” isimli meşhur hiciv şiirini okumasıyla son buldu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
