Şentop, Türkiye'nin AGİT PA bünyesindeki birlik ve dayanışmanın zaruretine ve faydasına inandığını dile getirerek "Özellikle güvenliğin siyasi, askeri, ekonomik, çevre ve insani boyutlarında AGİT PA'nın rolünün bilincindeyiz. Bu anlayışla ittifak içinde her alanda kurulan yakın bağların başkanlığınız döneminde de geliştirilmesi için gayret sarf etmeye devam edeceğimizi ifade etmek isterim" dedi.
Cederfelt'in AGİT PA Türk Grubu üyeleriyle iyi bir diyalog tesis ettiğini ve iş birliği kanallarını karşılıklı olarak açık tuttuğunu söyleyen Şentop, AGİT PA tarafından hazırlanan raporları ve kabul edilen karar tasarılarını yakından takip ettiklerini, söz konusu çalışmalara katkı sağladıklarını belirtti.
"İslami kavramların terörle bağdaştırılmaması" uyarısı
TBMM Başkanı Şentop, bazı karar tasarılarının taraflı ve istişare edilmemiş bir şekilde sunulduğuna işaret ederek şöyle konuştu: "Asamblenin karar ve raporlarında tarafların görüş ve önerilerinin tarafsız ve adil bir şekilde karşılık bulmasının, söz konusu metinlerin itibarını da artıracağını düşünüyoruz. Düzenlenen toplantılarda da zaman zaman bazı ülke milletvekillerinin, iç politik hesaplar yaparak ülkeler arasındaki ikili meselelerle Asamblenin gündemini rehin aldıklarına şahit oluyoruz. Bu durum Asamblenin yapıcı bir diyalog ortamı sunmasına ve sorunlara çözüm üretilmesine engel oluyor. AGİT PA tarafından kabul edilen bazı raporlarda ve toplantılarda yapılan konuşmalarda bazı İslami kavramların siyasi saiklerle terörle bağdaştırıldığına şahit oluyoruz. AGİT PA'nın bu konularda sorumluluk sahibi bir dil kullanılması bağlamında hassasiyet göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde, yükselmekte olan ve toplumlarımızı ve toplumlar arası ilişkileri tehdit eden İslam düşmanlığı desteklenmiş olacaktır."
Şentop, demokrasilerin ve toplumların düşmanı olan terör odaklarına prim vermeme konusunda uluslararası camianın daha titiz davranması gerektiğini vurguladı.
"Ülkemize yönelik saldırılarında binlerce masum vatandaşımızı canice katleden PKK ve şu an içinde bulunduğumuz Meclisimizi dahi bombalayarak darbe yapmaya kalkışan FETÖ gibi terör örgütlerinin AGİT PA çatısı altında bazı parlamenterler tarafından destek bulması vatandaşlarımızı üzmektedir" dedi.
"Karabağ Savaşı sonrasındaki ateşkes, bölgede yeni fırsatları getirdi"
TBMM Başkanı Şentop, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki İkinci Karabağ Savaşı sonrasında varılan ateşkesin, bölgesel işbirliğine yönelik yeni fırsatları da beraberinde getirdiğini ifade ederek "Cumhurbaşkanı Aliyev ve Başbakan Paşinyan'ın karşılıklı diyalog mesajlarını değerli buluyoruz. Azerbaycanlı ve Ermeni parlamenterler arasında görüşmelerin başlaması da kayda değer bir adımdır." değerlendirmesinde bulundu.
Bölge genelinde bir normalleşmenin başlatılmasının karşılıklı olarak talep edildiğini anımsatan Şentop, şunları kaydetti: "Türkiye-Ermenistan ilişkileri de tabiatıyla bu normalleşme sürecine dahildir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ermenistan samimi adımlar attığı takdirde ilişkilerimizi tedbirli ve tedrici bir şekilde normalleştirebileceğimizi ifade etmesi kıymetlidir. Bu çerçevede, Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan-Ermenistan arasındaki normalleşme süreçlerinin birbirlerini destekleyecek şekilde ilerlemesi gerektiği kanaatindeyiz. Minsk Grubu Eş Başkanları ve AGİT Dönem Başkanı Özel Temsilcisi, sahadaki yeni gerçekleri dikkate alarak ve geçmişte neden sonuç alınamadığını iyi tahlil ederek hareket edebildikleri takdirde, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine olumlu katkı sağlayabilirler."
"Afganistan ve Suriye kaynaklı göç riskleri halen devam ediyor"
Cederfelt'in bu görevi öncesinde AGİT PA Geçici Göç Komitesi Başkan Vekili görevini ifa ettiğini hatırlatan Şentop, bölgede Afganistan ve Suriye kaynaklı göç risklerinin halen devam ettiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin halihazırda yaklaşık 3,7 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyondan fazla sığınmacıya ev sahipliği yaptığının altını çizen Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir yandan da düzensiz göç baskısını hissediyoruz. Bu sayı bazı AB ülkelerinin nüfusundan fazla, bazılarının da önemli bölümünü teşkil ediyor. Bu birkaç aylık bir süreç değil, 10 yıllık bir süreçtir. Düzensiz göçle bağlantılı olarak insan ticareti ve göçmen kaçakçılığıyla kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz. Ancak halen istenen seviyede uluslararası iş birliği sağlanabilmiş değildir. Küresel bir sorun teşkil eden sığınmacılar ve düzensiz göç konusunda uluslararası toplumun daha fazla gayret göstermesi gerekmektedir. Göçün sebebi ve kaynağı Türkiye değildir. Göçe neden olan sebeplerin kaynak ülkelerde engellenmesi gerekmektedir. Türkiye olarak Suriyelilere bugüne kadar 40 milyar dolardan fazla harcama yaptık. Uluslararası toplumun desteği ise maalesef sınırlı kaldı. Adil yük ve sorumluluk paylaşımı çağrılarımıza cevap alamadık."
"Türkiye yükümlülüklerini yerine getirdi, AB getirmedi"
AB ile yapılan 18 Mart Mutabakatı çerçevesinde Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirten Şentop, "AB halen yükümlülüklerini yerine getirmedi. Hiçbir ülke böyle büyük bir göç yükünü ve baskısını sonsuza kadar devam ettiremez." dedi.
TBMM Başkanı Şentop, Suriyelilere yasal göç yollarının açılması, şartları gerçekleşen Gönüllü İnsani Kabul Programı'nın başlatılması ve Suriyelilerin terörden arındırılan bölgelere geri dönüş gayretlerinin desteklenmesinin beklendiğini dile getirdi.
Afganistan'da yaşanan son gelişmelerin yeni bir insani kriz ve kitlesel göç riskiyle karşı karşıya olunduğunu gösterdiğine işaret eden Şentop, "Son 10 ayda 660 binden fazla Afgan, ülke içerisinde yerinden edilmiş durumda. Halihazırda, toplam 3,5 milyon Afgan evinden, yurdundan edildi. 18 milyondan fazla Afgan acil insani yardıma ihtiyaç duyuyor" diye konuştu.
TBMM Başkanı, İran başta olmak üzere komşu ülkelerdeki Afgan halkına yardım ulaştırılması gerektiğini söyleyerek aksi takdirde yeni bir insani krizin kaçınılmaz olduğu uyarısında bulundu.
BM'nin insani yardım gayretlerinin uluslararası toplum tarafından önkoşulsuz desteklenmesi gerektiğini dile getiren Şentop, AGİT ülkelerinin de BM'nin gayretlerine maddi katkı vermesini istedi.
Şentop, Türkiye'nin göç konusunda olduğu gibi iklim değişikliğiyle mücadele konusunda da samimi olduğunun altını çizerek "Bu hususa verdiğimiz ehemmiyetin bir göstergesi olarak Paris Anlaşması'nı onayladık. İklim krizinin farkında olan bir ülke olarak, daha önce olduğu gibi, gelecekte de küresel iklim eylemine katkı vermeye devam edeceğiz" dedi.
Cederfelt: Türkiye'nin katkıları için teşekkür ederiz
AGİT PA Başkanı Cederfelt ise Türkiye'de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Türkiye'nin AGİT PA'nın önemli bir üyesi olduğunu belirten Cederfelt, tüm katkılar için teşekkür etti.
Taraflar arasında yakın işbirliğinin mevcut olduğunu belirten Cederfelt, "Bizim en fazla değer atfettiğimiz çalışma alanı AGİT PA çatısı altındaki terörizmle mücadele ve göç geçici komitelerine sağladığı katkıdır. Çünkü Türkiye'nin yadsınamaz bir tecrübesi bulunuyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.