Başkan Okka, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Gelişmekte olan ülkelerin tarihlerinin en kötü büyüme performanslarından birini sergilediği 2020 yılında, Türkiye ekonomisinin yüzde 1,8 oranında büyümesi, aynı zamanda yılın son çeyreğinde kaydedilen 5,9 puanlık büyüme de 2021 yılı için ciddi bir motivasyon kaynağı olmuştu.
Söz konusu gelişmelerde geçtiğimiz yılın Mart ayında açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinin piyasalara sunmuş olduğu destek ve teşviklerin önemli bir etken olduğunu, özellikle nakit desteklerin ekonomiye adeta can suyu olduğunu biliyoruz.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Reform Paketi de, iş dünyası adına, 2021 yılında ekonomik aktivitenin yönünün pozitifte tutulacağına dair oldukça memnun edici bir gelişme olmuştur.
Ekonomi Reformları, kapsam olarak Türkiye’yi ekonomi ve ticarette geleceğe taşıyacak kritik adımları içermektedir. Atılacak bu reformist adımların hızlı ve takvime uygun bir aksiyon planıyla hayata geçirilmesini temenni ediyoruz. Paketin uygulamasını da birlikte yapacağız. Tam da bu noktada siyasi kırılganlıktan uzak, küresel ve yerel dalgalanmalardan en az biçimde etkilenecek bir ekonomik istikrardan söz ediyoruz. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için yapısal anlamda yeni bir vizyon ve güvene dayanan istikrar modeli çok önemlidir. Yurt içi yatırım ortamı ve yurt dışından gelecek doğrudan yabancı yatırımlar için ilk aranan faktör “Güven” ve “İstikrardır” Güven ve istikrar iş dünyamızın olmazsa olmazıdır.
Etkili politikalarla, Kovid-19 pandemi sürecinde dahi pek çok ülkeden pozitif ayrışmayı başardık. G20 ülkeleri arasında Çin ile birlikte pozitif büyüme yakalayan iki ülkeden biri olduk. Sanayi altyapımızın ve özel sektörümüzün üretim gücünü Türkiye’nin büyümesinde kilit açan bir rol oynuyor. Sürdürülebilir, güçlü ve kaliteli bir büyüme, refah getirecek politikalarla gerçekleşmektedir. Makroekonomik istikrarın tesis edilmesinde yapısal politikalardaki gerçekçi ve ayakları yere sağlam basan değişimi, dönüşümü sonuna kadar destekliyoruz.
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat konularında yeni politikaların hayata geçmesi iş dünyamızın küresel ticarette önünü açacaktır. Şeffaflık ve hesap verilebilir bir yapı, ülkemizin imajı açısında da son derece önemli bir adım. İş dünyamız açısından küçük esnafımıza getirilecek vergi muafiyeti ile 850 bin esnafımızın nefes alacaktır. Türkiye Dijital Vergi Dairesi uygulaması da vergi mükelleflerinin hayatlarını kolaylaştıracak.
Türkiye ekonomisine taze kaynak girişi sağlayacağına inandığımız bu Reform Paketi ile birlikte, iç talepten yatırım harcamalarına kadar birçok parametrede hızlı bir gelişim gözlenecektir. Böylece son dönemde parasal sıkılaştırma adımlarıyla birlikte baskı altında kalan ekonomik aktivitedeki toparlanma hızı da yılın ikinci çeyreği itibariyle ivme kazanacak; Türkiye ekonomisi pozitif büyüme patikasında yoluna devam edecektir.
Açıklanan paketteki en önemli hususlardan bir tanesini üç ayda bir gerçekleştirilecek reform takip toplantıları olarak görüyoruz. Tüm iş dünyasının görüşleri alınarak hazırlanan bu paketin hazırlık sürecinde MÜSİAD olarak görüşlerimizi ifade etmiştik. Takip sürecinde de aksaklıklara dikkat çekmeye ve görüşlerimizi ifade etmeye devam edeceğiz.”
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
