Bu sayının yeterli olmadığını ifade eden Borrell, "Peki ya geçmişte tüm AB üye ülkeleriyle çalışan ya da bizimle çalışmayan ancak sivil toplumdan demokratik bir Afganistan inşa etmeye çalışan insanlar ne olacak?" sorusunu yöneltti ve bunlardan binlercesinin tahliye edilemediğine dikkati çekti.
Borrell, ABD Başkanı Joe Biden’ın söyleminden "ABD'nin artık başkalarının savaşları için mücadele etmeye istekli olmadığı" mesajını aldığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:
"Bu açıdan ABD'nin dünya arenasında belli bir kopuşu olduğunu görüyoruz. Ancak bu krizi, transatlantik ilişkimizi daha dengeli bir şekilde inşa ederek güçlendirmek için kullanmalıyız."
AB'nin çıkarlarını korumak için askeri güce ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Yüksek Temsilci, şunları kaydetti:
"Avrupalılar olarak, bölgeyi güvence altına almak için Kabil havaalanının çevresine 6 bin asker gönderemedik. ABD gönderdi, biz gönderemedik. Bu nedenle Stratejik Pusula’mızda acil bir durumda hızlı hareket edebilecek kalıcı bir Avrupa ‘İlk Giriş Gücü’ oluşturulmasını öneriyoruz. Amerikalılar dahil olmak istemediğinde AB, çıkarlarımızı korumak için müdahale edebilmelidir. İlk Giriş Gücümüz, kısa sürede harekete geçebilecek 5 bin askerden oluşmalıdır. ‘AB Savaş Grupları’mız var ama bunlar hiçbir zaman harekete geçirilmedi. Hızlı hareket edebilmeliyiz."
Stratejik Pusula
"Stratejik Pusula"nın, AB'nin askeri anlamda gelecekteki hedeflerini, stratejik planlarını, kendisine yönelik tehditleri içeren bir askeri strateji belgesi olması isteniyor.
Stratejik Pusula'nın hazırlanmasında omurgayı oluşturacak belge ise AB'nin "tehdit analizi" raporu olacak. Bu gizli rapor, AB üyesi ülkelerin istihbarat kurumlarının tehdit değerlendirmelerinden oluşuyor. Ancak her AB üyesinin tehdit algısı farklı olduğundan henüz mutabakata varılmış değil.
AB'nin Stratejik Pusula oluşturmak istemesinin başlıca nedenlerinden biri "Avrupa'nın güvenliğinde özerklik" istemesi.
Avrupa, AB yetkililerinin sık sık dile getirdiği gibi ABD'nin koruma kalkanından çıkmak ve kendi korumasını oluşturmak istiyor. AB, bunu "stratejik özerklik" olarak tanımlıyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.