AFRİKA
Afrika dediğin bir garip kıta
El bilir alem bilir
Ki şekli bozulmasın diye Akdeniz'in
Hala eskisi gibi çizilir
Haritalarda
CEMAL SÜREYA
Mandela, Ümit Burnu, Şaşkın Penguenler, altın ve elmas, Teneke Mahalleler ülkesi Güney Afrika’da 9 gün kalan Ahmet Özer ve Ali Can’a yüzyıllardır ‘Beyaz İnsan’ tarafından sömürülen Güney Afrika’yı sorduk. Özer ve Can büyük heyecanla, gördüklerini, yaşadıklarını, hissettiklerini ve duyduklarını Ali Sakal’a anlatarak okuyucularımızla paylaştı. Anlattıklarıyla bir anlamda TARİHE NOT DÜŞTÜLER…
Ali SAKAL: Güney Afrika’yı tercih etmenizin sebebi nedir?
Ahmet ÖZER: Uzun zamandır kara kıtanın en güneyine, Mandela’nın yıllarca yerli halkın özgürlüğü için mücadele ettiği topraklara, Atlas Okyanusu ile Hint Okyanusunun birleşme noktası Ümit Burnu’na gitmek istiyorduk. Ancak değişik sebeplerle gerçekleştiremediğimiz bir geziydi Güney Afrika seyahati. Ekibimizde eksiklikler olmasına rağmen, kısmet oldu, 17 – 26 Mart 2017 tarihleri arasında 9 gün misafirleri olduk, beyaz Avrupalılar tarafından yüz yıllardır ve halende sömürülmekte olan siyah insanların.
9 gün boyunca gördüklerimizi, yaşadıklarımızı, hissettiklerimizi, duyduklarımızı kelimelerle ve fotoğraflarla sizlerle paylaşacağız. Ancak gezi notlarımıza başlamadan önce bu ülke hakkında bazı resmi bilgileri paylaşmamızın faydalı olacağını düşünmekteyiz.
Ali SAKAL: Güney Afrika’nın ekonomisi, ticareti, coğrafi konumu ile ilgili okuyucularımıza bilgi verebilirmisiniz?
Ahmet ÖZER: Afrika kıtasının en güney ucunda yer alan bir ülkedir Güney Afrika olarak bilinen Güney Afrika Cumhuriyeti. Ülkenin sınır komşuları, Namibya, Svaziland, Mozambik, Zimbabve ve Botsvana’dır. Güneydoğusunda Hint Okyanusu, güney ve güneybatısında Atlas Okyanusu vardır. Ayrıca ülke içinde ülke olarak bilinen Lesotho'da da tamamen Güney Afrika devletinin toprakları içinde yer alan bir ülke olup, Güney Afrika ile tüm sınırlarını paylaşmaktadır.
Elmas, altın, krom ve manganezde Dünya 1.’si olan Güney Afrika ayrıca çok zengin gümüş, platin, bakır, kömür, uranyum ve titanyum rezervlerine sahiptir ve bu yeraltı kaynakları sayesinde zengindir.
Hindistan yolunda gemilerin ikmal yapabilmeleri amacıyla çıktıkları bu topraklara, Avrupalı sömürgeci ülkeler, Hollandalı, Fransız ve Almanlar 1500’lerde zengin doğal kaynaklarını sahiplenmek için yerleşmeye başlamışlar 1800’lerin sonunda ise İngilizler gelmeye başlamıştır.
Güney Afrika'da kuvvetler ayrılığına dayanan bir sistemle üç ayrı başkent vardır. Yasama başkenti Cape Town, yürütme başkenti Pretoria ve yargı başkenti Bloemfontein’ dır.
Güney Afrika Cumhuriyeti, 1.219.912 km² yüz ölçümü ile dünyanın en büyük 24. ülkesidir. Ülkenin nüfusu 63 milyondur.
Güney Afrika, güney yarıkürede yer aldığı için Türkiye’mizinde içinde yer aldığı kuzey yarımkürenin tam aksi mevsimler yaşamaktadır. Güney Afrika’nın kış mevsimi Haziran ve Ağustos ayları arasıdır. Bu mevsimde yüksek yerlere kar yağmaktadır.
Güney Afrika, Afrika kıtasında nüfus yoğunluğunun çok olduğu ülkelerden birisidir. Afrika kıtasının en çok nüfusuna sahip 5. ülkesidir. Ülke nüfusunun çoğunluğu şehirlerde yaşamaktadır.
Güney Afrika çok kültürlü bir ülkedir. 1991 yılına kadar anayasaları toplumu dört büyük sınıfa ayırmaktaydı. Bu gruplar siyahlar, beyazlar, renkliler ve Asyalılar olarak adlandırılmış idi. Anayasada bu ayrım bugün olmasa da birçok Güney Afrikalı kendisini bu gruptan birine üye olarak hissetmekte olduğu bilinmektedir. Ülke nüfusu yaklaşık olarak %80’siyahlar, %8 beyazlar, %8 renkliler (melezler) ve %4 Asyalılar oluşmaktadır. Siyahlarda kendi içlerinde farklı etnik gruplara ayrılmaktadırlar.
Güney Afrika’da resmi olarak on bir ayrı dil konuşulmaktadır. Bunlar İngilizce, Afrikaanca, Güney Ndebelece, Güney Sothoca, Kuzey Sothoca, Svatice, Tsongaca, Tswanaca, Vendaca, Xhosaca ve Zuluca.
Güney Afrika’da nüfusun yaklaşık %80’i Hristiyandır. Müslümanların oranı ise sadece %3 civarındadır. Diğer dinler ise %3, ateist olduğunu söyleyenlerin oranı ise%14
15 yaş ve üzerinde okuma yazma bilenlerin oranı 2015 tahmini verilerine göre %95 olduğu suç oranları çok yüksektir. Ortalama yıllık 3 milyon civarından şiddet içerikli suç işlenmektedir. Buna rağmen eğitimde ise, dünyanın en iyi üniversiteleri içerisinde 107. sıra ile Afrika kıtasının en iyi üniversitesi konumunda olan Cape Town Üniversitesi en ön sırada yer almaktadır.
Birleşmiş Milletler'in de kurucu üyesi olan Güney Afrika Cumhuriyeti birçok uluslararası organizasyonlarda üyedir. Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği, Uluslararası Para Fonu, Güney Afrika Kalkınma Topluluğu, Dünya Ticaret Örgütü ülkenin üyeliğinin bulunduğu organizasyonlardan birkaçıdır. Güney Afrika ayrıca Afrika kıtasının tek temsilcisi olarak G20 de yer almaktadır.
Neredeyse tamamı siyahlardan oluşan bir ülkede, 1948 ile 1994 yılları arasında 46 yıl, beyaz ırkın üstünlüğüne dayanan Apartheid (okunuşu: apartayt) sistemi uygulanmıştır. Apartheid sisteminde rejim Avrupalı azınlığın ülkenin yönetimini kontrol etmesi için düzenlenmiş ve ülke ekonomisini de istedikleri şekilde yönlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu sistem sayesinde bugün bile nüfusun %3’ü nün geliri 50.000. USD kazanırken nüfusun % 60' (tamamı siyah) yoksulluk sınırı altında hayatlarını sürdürmektedir. Başta Hollanda olmak üzer beyaz Avrupa’nın Güney Afrika’ya yaptıkları bunlarla da sınırlı değil.
ALİ SAKAL: Ali Bey size sormak istiyorum, birçok ülke gezdiniz farklı bir ülke olması itibarıyla Güney Afrika’ya yolculuk yapacağınız için büyük heyecan yaşamısınızdır. Konya havaalanından hareketinizle Cape Town’a inişinizde ki geçen süre nasıl geçti?
Ali CAN: Konya İstanbul uçağımız 17 Mart 2017 Cuma günü saat 21.00’de idi. Konya Havaalanına erken gidip işlemlerimizi saat 20.00’den önce yaptırdık ve havaalanı içindeki bir kafede Konyaspor- Fenerbahçe maçını izlemeye başladık. Maçın heyecanına kapılmışız ki uçağa zor yetiştik. Konyasporun 3-2 yendiği sonucunu ise İstanbul uçak inince saat 22:30 da öğrendik. Bu moralle yolculuk başladı. Saat 23.00’de yurtdışına çıkış işlemlerimizi tamamlayarak İstanbul – Cape Town seferini yapacak Türk Hava Yollarının TK 44 sefer sayılı uçağına binmek üzere yola koyulduk. Daha önce telefon ile temas kurduğumuz rehberimiz Burak beyle uçağa binme sırasında tanıştık.
Gece 02.45 de bindiğimiz uçağımız ertesi gün 12 saate yaklaşan bir süre sonunda Türkiye saati ile 14.00 yerel saatle 13.00 gibi Cape Town a iniş yaptı. Güney Afrika ile neredeyse aynı boylamdaydık. Bu sebeple sadece 1 saat farkı vardı, buda Türkiye’nin bu yıl saatleri geri almamasından kaynaklanıyordu. Rehberimiz Burak Sefer Çetiz bey çıkış işlemleri sırasında yanımızda oldu. Birlikte havaalanı dışına çıktığımızda yerel rehberle buluştuk. Grubumuzu da burada tanıdık. Rehber dahil 14 kişiydik. Konya’dan 2 kişi, Ankara dan 1 kişi diğerleri İstanbul’dan katılmışlardı. 3 evli çift vardı. Yaş ortalaması 60’ların üstündeydi. Otele gitmeden önce program gereğince Cape Town’u panoramik olarak gezmeye başladık.
Uyarı yazısına rağmen!
Güney Afrika yolculuğumuz öncesi Atatürk Hava Limanı Giden Yolcu kısmındaki mescitte gelişi güzel yatanlar dikkatimizi çekti. ‘Mescitte uyumak, dinlenmek ve yemek yemek kesinlikle yasaktır’ levhası ve altında da İngilizce ve Arapça açıklamalar yer almasına rağmen göze hoş gelmeyen bu manzara vardı.