HANGZHOU

Hangzhou, 8 milyonluk bir şehir.Aynı isimle anılan körfezin kıyısında.Çin in doğusunda.Tabiaat harikası denilebilecek kadar güzel.Özellikle çay üretimi bu şehrin ekonomisinde önemli yer tutmakta.Çay burda bir ilaç.Çin bitkisel tıbbı için çok önemli bir  merkez.Burda insanlar sabahtan akşama kadar termosun içinde  yeşil  çay içiyorlar.Çay çok kaliteli olduğu için üzerine sıcak su ilavesiyle akşama kadar aynı çayı içebilmekteler.Yollar,caddeler,trafik düzeni,Bir Avrupa şehri gibi.M.Ö 3 Yüzyılda  imparator Qin shi tarafından  Pekin den başlayarak yaptırılan 2000 km lik, nehir gemilerinin geçebildiği  büyük kanal burda bitiyor.Çin deki bütün hanedanların öncelikle ele geçirmek istedikleri bir şehir.

 

          Kahvaltıdan sonra, şehri panaromik olarak geçerken..Yol kenarlarında  devasa  binalar,dünya markalarının sergilendiği  showroomları görüyoruz.Önceleri Fason olarak üretilen markalar, şimdi burda kaliteli halleriyle üretilmeye başlanmış.Çin de her bütçeye göre üretim yapılmaya devam edilmekte ise de tahminen 20 sene sonra ucuz Çin malı söyleminin biteceği tahmin edilmektedir.Çin de 10 sene öncesinde şehirler arasında bile dolaşım yapılamıyormuş.Hangzhou  geçmişten beri üretim merkezlerinden biri olmuş.XihuGölüne(Batı gölüne) gidiyoruz.

 

 

   Yol kenarlarında  Ginkog  globa ağaçlarını görüyoruz.Batı gölü,şehir merkezinin yakınında 60 km lik bir alan üzerine kurulu,tapınak,bahçe ve mesire alanlarından oluşmakta.2011 yılında Unesco tarafından Dünya Kültür mirası listesine alınmış.Bu alanın 5 km lik kısmını Göl oluşturmakta.Bu gölde Tekne turu yaptık.Turist grupları sırayla teknelere biniyor 1 saate yakın gölde dolaştırılıyor.Gölün kıyısındaki tapınak türü çin mimaris yapılar gözüküor.Şansımıza bugün hava dumanlı.Kıyılar net gözükmüyor.Bizim teknede bir de İranlı bir grup var.Ellerindeki müzik setinden İran müziklerinden dinliyorlar.Bir ara oyun,dans türü harketli gösteriler yaptılar.Dikkatimiz  bir süre göl ve kıyı şeridindeki güzellikler yerine bunların gösterilerine kaydı.Biz de elimizdeki bayrağımızla karşı atak yapma teşebbüsünde bulunduk.Sonunda dostluk kazandı.

 

          

           Tekne turundan sonra göl kıyısında yaya olarak bir süre dolaştık.Otobüsümüzle bu sefer gölün bu noktasının tam zıddında bir lokantaya gittik.Öğle yemeğinden sonraki güzergahımız çay ekim alanlarına gittik.Tahminen yarım saatlık bir yolculuktan sonra vardığımız tesislerin bulunduğu yerler aynen bizim karadeniz gibi.

 

 

   Çay bahçeleri.Bizi yine önce tanıtım için bir salona aldılar.Öncelikle güzel bir sunum ve ikram yapıldı.Tabii sonra satış aşaması.Bizim grup fiyatları fahiş buldu.Pek kimse alış veriş yapmadı gibi geldi.Ama diğer salonlarda başka gruplar vardı.Nasıl olsa birilerine bir şey satacaklar.

 

 

            Yerel rehber ve bizim rehberin ısrarı ile  akşam bu göl kıyısında ışık ve ses gösterisine gidiyoruz.Ücretli olan bu gösteriye biz gitmek istemedik.Ancak sayı 16 dan aşagı olmazmış diyerek gruptan gitmek isteyenlere engel olmamak adına biz de kabul ettik.100 tl ye yakın adam başı ücret ödediğimiz bu meşhur gösteriden genel olarak çok memnun olmadık.Aslında göl üzerinde ciddi emek harcandığı belli olan gösterinin belki konusunu bilmediğimizden,belki yorgunluktan tadını alamadık.Rehber ekin hanım otobüse hatta otele gidinceye kadar konuşmadı.Böyleve yapılacak yorumların önüne geçmiş oldu.Bu da bir deneyim olarak anılarımızda kalmış oldu.

 

           Uzun ve yorucu bir günün ardından istirahati hak etmiştik.Ertesi, gün karayolu yolcuğumuz olacaktı.

 

           Sabah yeni bir yolculuk için yola çıktık.Bu güzel şehrin caddelerini ,bu kez başka noktalarda görerek otobüsümüzle Şangay a gitmek üzere yola çıktık.Yol kenarlarında güzel binalar gördük.Hepsinin devlete ait kurumlar olduğunu öğrenmemiz bir şaşkınlık yaratmadı doğrusu.

 

 

Hangzou ile Şangay arası Tahminen iki saatlik bir yol.Ama  biz Yol üzerinde Suzhou ya uğrayacağız.