İnsanlığın yüz karası, büyük acıları yaşamış bir şehir, kültür kokan ve büyük izler taşıyan taş sokaklarında geziye deva ediyoruz.
Rehberimiz detaylı bilgilendirerek şehrin her tarafını sokak sokak müze, kilise, esir pazarları, esir marketleri esir çukurları daha neler neler.
Çevredeki köy, şehir ve devletlerden satılmak için kaçırılıp getirilen ve köle yapılan insanların bir ile üç gün aç susuz bağlanarak tutuldukları bir metre boyunda yerlerde zincirlere bağlandıkları mahzenleri
Slave Market’i geziyoruz. Orijinaline dokunulmadan müze olarak hizmete açılmış.
Üst katta yedi bölümde resim ve yazılarla olanlar anlatılmış. Bahçedeki köle ticaretini sembolize eden çukurda bağlı köle heykelleri olayı daha dramatik hale getiriyor ve içiniz sızlıyor.
Daracık sokaklarda binaların duvarlarının, okyanustan çıkarılan mercan kayalarıyla yapıldığını göstererek anlatıyor rehber Mussa.
Binaların kapıları duvarları kültür ve ince sanat eseri olarak sıksık karşınıza çıkıyor. Balık pazarını, sebze ve envaı çeşit tropikal meyvelerin satıldığı Pazar yerlerini, mağazaları kafeleri geziyoruz. Çarşıları pazarları kültürleri bizden farklı değil, sadece ekonomik olarak 30 yıl gerideler. Kendinizi sanki 30 yıl önceki Türkiye’de hissediyorsunuz.
Yorulduğumuzu hissediyoruz ve lüks bir kafeye gidiyoruz. Kafenin 4. (teras) katına çıkıyoruz, kahvelerimizi yudumlarken terastan şehri izliyoruz.
Taş binalar, sultanın sarayı, cami, kilise her şey ayaklarınızın altında bir tarafta deniz ve gemiler. Yeterince dinlendik ve geziye devam ediyoruz.
Kafeden çıkıp köşeyi dönünce bir kalabalıkla karşılaşıyoruz. Bir binanın önünde resim çektirenler, anlatan rehberler. Bizim rehberimizde başlıyor anlatmaya burası
Freddie Mercury House, burası esas adı
Farrokh Bulsara olan
Freddie Mercury’nin 8 yaşına kadar yaşadığı ev. Rehber devam ediyor onun odası en üst kattaki odaydı. Şimdi burası 4 odalı bir oteldir. Bu yüzden giremiyoruz diyor resim çekerek devam ediyoruz gezimize.
Zanzibar videosunu izlemek için
tıklayınız
