Başkent Tahran

15. Rey

 

Tahran’ın hemen güneyinde. Adeta Tahran’la birleşmiş gibi.  

Büyük Selçuklu Devleti’nin ilk başkenti. Tuğrul Bey zamanı. Selçuklu Devleti’nin kurucusu Tuğrul Bey’in mezarı burada. Oraya “Burc-u Tuğrul” adı verilmiş. 

11. yy’de Selçuklu zamanında inşa edilmiş Cuma Camii dünyanın en eski 10 camiinden biri olarak kabul ediliyor. 

 

Şah Rıza Pehlevi'nin şimdi müze olarak kullanılan sarayının girişi

 

16. Başkent Tahran  

 

Albroz ve Elbruz dağlarının eteğinde jurulmuş olan Tahran’a güney tarafından giriyoruz. 30 km mesafedeki Humeyni Havaalanı yolun sol tarafında kalıyor.  

Işıklandırılmış, gayet genişçe bir yoldan devam ediyoruz. Ortadan sütunların üzerinde uzanan yolun tren yolu olduğunu söylüyor rehberimiz. 

Tahran’a girerken ışıklar içindeki Azadi (Özgürlük) Meydanında yer alan görkemli anıt karşılıyor bizi. Buranın daha önceki adı Şah Meydanı imiş. Devrimden sonra değiştirilmiş. Bu anıt değişik renklerde yansıtılan ışıklarla bir başka güzel hale getirilmiş. Humeyni ile getirilen yeni rejimin İran halkına getirdiği özgürlük simgeleniyor.  

 

Tahran'da kaldığımız otelin penceresinden bir görünüş

 

Saat geceyarısına doğru Tahran’ın kuzey tarafında kalan Esteghlal Oteline ulaşabiliyoruz. Yetişelim darken akşam yemeği yiyememiştik. Odalarımıza birer kaşarlı tost benzeri bir sandviç göndertiyor rehber. Saat 1 gibi karnımız doyuyor. 13. kattaki odamın balkonundan kuzeyden Tahran’a giren ana caddelerden biri olan ve hala trafiğin aktığı caddeyi seyrediyorum. Yol bir boğazda gibi kalıyor. Yolun öte yanında yamaçlar gittikçe yükseliyor. Üzerinde yeşillik, ağaç namına birşey olmayan Elburz dağlarının zirvelerine kadar çıkıyor. 

 

Tahran'da Azadi Anıtı

 

Gerçekten İran’ın önemli kısmını dolaştık. Ağaçlık alanlar, yeşil alanlar göremedik. Bizim Konya Karapınar civarına benzer kuru, kupkuru çöl misali toprakları seyrettik hep. Ara sıra tıpkı Tahran’daki gibi ağacı, yeşili olmayan dağlar veya sıra dağlar. 

Ertesi sabah hareket saatini 9 yerine 10.30 olarak kararlaştırıyoruz. Güzel bir kahvaltı. Favorimiz İran karpuzu. Burada 6 gündür otellerin (ki hepsi beş yıldızlı idi) hiç birinde göremediğimiz zeytin bile vardı.