ANKARA (AA) - Güvenlik kaynakları, Lozan ve Paris Antlaşmaları ile Gayri Askeri Statüde kalmaları şartı ile Yunanistan'a devredilen adalara yönelik askeri faaliyetlerin, söz konusu antlaşmaların esastan ihlali anlamına geldiğini bildirdi.
Türkiye'nin Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki sorunların çözümüne yönelik diyalog çağrıları sürerken Yunanistan'ın bölgede tansiyonu yükseltmeye yönelik olduğu değerlendirilen faaliyetleri devam ediyor.
Yunanistan tarafından geçen sene askeri deniz ve hava araçları ile Gayri Askeri Statüdeki Adalara (GASA) yönelik 229 ihlal gerçekleştirilirken Yunan Savunma Bakan Yardımcısı Nicholas Hardalias, birkaç gündür orta ve doğu Ege Denizi'ndeki adalardaki askeri birlikleri ziyaret ediyor.
Hardalias, askeri deniz ve hava araçları ile yaptığı ziyaretlerden ilkini, perşembe günü GASA niteliğindeki İskiri, Bozbaba, Semadirek ve Limni adalarına yaptı.
Yunan Bakan Yardımcısı, cuma günü de Midilli ve İpsara adalarına gitti.
Daha sonra Sakız adasına geçen Hardalias, dün de Sisam ve Kelemez ile Bulamaç, Nergisçik, Keçi ve Bodrum'a 6 mil mesafedeki Eşek ve Kalolimnos adalarındaki askeri birlikleri ziyaret etti.
- "Esastan ihlal..."
Yunan Bakan Yardımcısı'nın ziyaretlerinin bugün de devam edeceği belirtilirken güvenlik kaynakları, Lozan ve Paris Antlaşmaları ile Gayri Askeri Statüde kalmaları şartı ile Yunanistan'a devredilen adalara yönelik askeri faaliyetlerin, söz konusu antlaşmaların esastan ihlali anlamına geldiğine dikkati çekti.
Yunan yöneticilerin hukuka aykırı, provokatif ve saldırgan tutumuna karşı diplomatik kanallardan girişimlerde bulunulduğunu ifade eden kaynaklar, "Üç beş adayı helikopterle dolaşmak, ne siyasi ne askeri bir deha örneğidir ne de Yunan halkına bir yararı vardır. Türkiye hiç kimse için tehdit değildir. Aksine dost ve ortakları için güçlü, etkin ve güvenilir bir müttefiktir." diye konuştu.
Sorunların hukuk zemininde, iyi komşuluk ilişkilerine dayalı diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözümünün önemine vurgu yapan kaynaklar şunları kaydetti:
"İstişari görüşmeler, güven artırıcı önlemler ve NATO Ayrıştırma Görüşmeleri dahil iki müttefik komşu olarak birçok diyalog mekanizmamız mevcut. Bunları sürdürerek sorunları çözmek istiyoruz. Temennimiz, Türk ve Yunan halklarının bölge zenginliklerinden adil şekilde istifade ederek barış, refah ve güven içinde yaşaması, Ege Denizi'nin Türkiye ve Yunanistan arasında dostluk denizi olmasıdır.
Tüm iyi niyetli yaklaşımlarımıza rağmen, Yunan siyasiler kendi halkına kulak vermeyen ve diyalogdan kaçan tutumunu sürdürüp Türkiye'yi düşman görmek istiyorsa, arkasına saklandıklarının tarihte olduğu gibi sırtını dönüp gideceklerini, maceralarının yine hüsranla sonuçlanacağını ve bundan Yunan halkının zarar göreceğini de bilmelidir."