İSTANBUL (AA) - Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, dünyanın geleceğinde en önemli başlıca rolü oynayacak şeyin yeşil teknolojiler olduğunu belirterek, "Son 100 yılda giderek artarak hayatımızda rol oynayan plastiklerin iyi bir atık yönetimine sahip olması büyük önem taşıyor. Sürdürülebilirliği sağlamak için her şeyden önce bilinçli tüketimi sağlamalıyız. Yaklaşımımızı 'gerekmiyorsa tüketmemek' üzerine kurgulamak önemli." dedi.
Sürdürülebilirlik Akademisi'nin Türkiye'de ilk kez gerçekleştirdiği "Yeni Plastik Ekonomisi Konferansı" çevrim içi gerçekleştirildi.
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, insanoğlunun dünya üzerindeki bıraktığı kalıcı izlerin artık sürdürülemez hale gelmesi nedeniyle dünyada giderek artan bir çevre bilincinin oluştuğunu söyledi.
Dünyada şu an da dört büyük mega trend olduğunu dile getiren Eroğlu, şunları kaydetti:
"Bunlar iletişimde 5G, sağlık teknolojileri, ödeme sistemleri ve en önemlisi yeşil teknolojiler. Dünyanın geleceğinde en önemli başlıca rolü oynayacak şey yeşil teknolojiler. Yeşil teknolojilerin altına girdiğimizde, iklim değişikliğine karşı yenilenebilir enerji kaynakları üzerine kurgulanmış sistemler, iyi atık yönetimi, güçlü bir geri dönüşüm sistemi gibi konular görüyoruz. Bu çerçevede son 100 yılda giderek artarak hayatımızda rol oynayan plastiklerin de iyi bir atık yönetimine sahip olması çok büyük önem taşıyor."
Giysiden gıdaya çok geniş bir alanda kullanılan plastiğin hayatın çoğu alanında konfor ve kolaylık sağladığının altını çizen Eroğlu, bu kolaylık ve konforun, kullanım sonrası plastiğin doğaya bırakılması ile toplumsal sorun haline geldiğinden bahsetti.
Eroğlu, bilinçli tüketimin önemine vurgu yaparak, aşırı ve gereksiz tüketiminin her malzemede olduğu gibi plastikte de dünya çapında büyük bir israfa neden olduğunu dile getirdi.
Plastik konusunun, çok kullanılan bir malzeme olduğu için yeşil teknolojilerde en önemli konulardan biri olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sürdürülebilirliği sağlamak için her şeyden önce bilinçli tüketimi sağlamalıyız. Dünya kaynaklarının bizim cebimizdeki parayla sınırlı olmadığını bilmemiz gerek. Yaklaşımımızı 'gerekmiyorsa tüketmemek' üzerine kurgulamak önemli. Tüketimimiz bittikten sonra bu ürünleri doğru yerlere bırakmak, doğaya bırakmamak da diğer önemli konu. Ülkemize de düşen iyi bir atık yönetimi altyapısı ile bunu geliştirmek. Son yıllarda özellikle sıfır atık politikası, geri dönüşüme verilen önemin artması, çok kritik konular, bunlar sürdürülebilirliği sağlayacak önemli noktalar. Bu trend dünya çapında da sürüyor. Plastiğin doğada yeri yok ama hayatımızda yeri çok."
- "Çevrenin korunması bizim açımızdan son derece önemli"
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Selman Ayaz, ambalajın gıda güvenliği açısından son derece önemli olduğuna dikkati çekerek, "Bizim için plastik ambalaj olsun diğer ambalaj olsun çok önemli. Özellikle biz gıdanın güvenliğinden sorumlu bir bakanlık olarak bu konuda çalışmalar yürütüyoruz. Gıdanın olmazsa olmaz diğer bir parçası da ambalaj malzemesi. Ambalaj malzemesinin de aynı şekilde gıda üretiminde olduğu gibi ambalajın da güvenli bir şekilde üretilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Ayaz, gıda sanayinde kullanılan ambalaj için Türkiye'de kapsamlı bir düzenleme olduğunu belirterek, üretim, depolama, taşıma ve muhafaza açısından ambalajın gıda sanayi için oldukça önemli olduğunun altını çizdi.
Bu konuda Türkiye'de kapsamlı bir düzenleme olduğunu dile getiren Ayaz, şunları söyledi:
"5996 sayılı kanun biliyorsunuz bizim çerçeve kanunumuz, gıda güvenliğiyle ilgili. Bu kanunda nasıl gıdayla ilgili kriterler belirlenmişse ambalajla ilgili de genel çerçeve çizilmiş durumda. Burada mevzuata uygun olmayan gıdayla temas eden maddenin, malzemenin üretilemeyeceği, piyasa arz edilemeyeceği yönünde bir düzenleme mevcut. Kanunun amacına bakacak olursak burada gıda güvenliğine yönelik hayvan sağlığı, bitki sağlığı, yem, gıda güvenliğine istinaden çevrenin korunması da dikkate alınarak bir düzenleme yapılmış. Çünkü çevrenin korunması da bizim açımızdan son derece önemli."
- "Bugün yılda yaklaşık 8-10 milyon ton plastiği doğaya veriyor durumdayız"
Türkiye Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa, konferanstaki konuşmasında plastik kullanımının modern hayatın vazgeçilmezlerinden biri olduğunu, sağlıktan uzay teknolojisine, otomotivden mutfak malzemelerine kadar çok geniş bir kullanım alanı olduğunu dile getirdi.
Çok yaygın kullanım alanı olan plastiğin, hayattan atılma gibi bir şansının olmadığını belirten Bursa, şu bilgileri verdi:
"Daha fazla kullanmak durumunda mıyız? Soru işareti asıl burası. Bugün yılda yaklaşık 8-10 milyon ton plastiği doğaya veriyor durumdayız. Son 70 yılda 9 milyar tonun üzerinde plastik bir şekilde üretildi ve bunun aşağı yukarı üçte ikisi maalesef hiç bir şekilde yeniden kullanıma sunulmadı, bu, hayatımızda bir sorun. Direkt bizim hayatımızı ilgilendirmese bile, dünyanın bir yerinde ekosistemi tehdit eder vaziyete gelmiş durumda. Bundan sonra geleceğimizde plastiği çok bilinçli şekilde kullanmak zorundayız. Plastik kullanımını, kullanım biçimi olarak öyle bir hale getirdik ki, mevcut iklim değişikliği soruna ek çözmemiz gereken ilave sorunlara sebebiyet verdi."
Plastiğin kendi başına nükleer bomba gibi insanlığı tehdit eden bir madde olmadığının altını çizen Bursa, ama parça parça, bölünerek, mikro plastikler haline dönüşerek, insanlığın geleceğini nükleer bomba kadar tehdit ettiğini aktardı.
Bursa, "Tüm toplum kendisini sorumlu hissetmek zorunda. Bir ucunda tüketici, diğer ucunda üreticiler. Bu zincir içinde her türlü tasarımcının, imalatçının, sanayicinin, plastiği ana madde olarak ya da katkı maddesi olarak kullanan herkes, bu sorumluluk zincirinin bir parçası olmalı." ifadelerini kullandı.
- "Atıkları zengin kaynaklara dönüştürmek istiyoruz"
Avrupa Komisyonu Döngüsel Ekonomi Politika Sorumlusu Werner Bosmans, Avrupa Birliği'nde plastik konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Bosmans, insanlığın sadece bir yeryüzüne sahip olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Biz şu anda 1,8 yeryüzü büyüklüğünden daha fazla tüketiyoruz ve 2050 yılına kadar bu durum 3 yeryüzü büyüklüğüne doğru gidiyor. Sonuç olarak bunu hesaba katmalıyız. Biraz daha somut olmak zorundayız. Avrupa'da nasıl yapıyoruz? İlk olarak bizim Avrupa Yeşil Anlaşması adında kapsayıcı bir politikamız ve bu politikanın kapsayıcı bir hedefi var. Biz bu hedefi, 'Avrupa olarak iklim nötr, kaynak verimli ve rakabetçi ekonomiye sahip olmak istiyoruz' şeklinde kurduk.Yaklaşık 1 sene önce "Döngüsel Ekonomi Eylem Planı"nı yayımladık."
Döngüsel ekonominin önemine vurgu yapan Bosmans, döngüsel ekonominin, ürünlerin, materyallerin ve kaynakların akıllı ve bilinçli bir şekilde harcanması olduğunu ifade etti.
Bosmans plastik konusunda AB'de yapılan çalışmalara ilişkin ise şunları kaydetti:
"Plastik için ana belge AB Plastik Strateji'si.Bu bizim ocak 2018'de yayımladığımız stratejik bir belge.İlk olarak geri dönüşüm yeteneklerimizi ve plastik geri dönüşümünü geliştirmeyi hedefledik.Bunlar dönüştürdüğümüz plastiğin kalitesinin ve ekonominin geliştirilmesi için birlikte yapılıyor.Plastiğin yüzde yüz dönüştürülebilir olmasından emin olmak istiyoruz. Tabi ki hepimiz diğer taraftan çevredeki plastikle ilgili bir problemimiz olduğunu biliyoruz ve bu sorunu çözmek istiyoruz. Yatırımları ve inovasyonları döngüsel bir çözüme doğru itmek istiyoruz.Buna ek olarak biz bütün global partnerlerimizle iş birliği yaparak bu değişikliğini gerçekleşmesini olmasını istiyoruz."
Bosmans, plastikle ilgili ciddi bir problemin olduğu ancak bunun plastiğin çok önemli bir materyal olduğu gerçeğini değiştirmediğini belirterek, bu sebepten ötürü plastikle ilgili problemi çözmek için belirli şeylere ihtiyaç duyulduğu ve AB'de bu yönde çalışmalar yapıldığını aktardı.
Öncelikli olarak israfı önlemek istediklerini belirten Bosmans, "Eğer atık ortaya çıkarsa bu atıkları zengin kaynaklara dönüştürmek istiyoruz." dedi.
- "Plastik öncelikli konularımız arasında"
CarrefourSA İnsan Kaynakları ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Bahar Tura, plastiğin tüm insanların ve şirketlerin sorumluluğunda olan bir konu olduğunu söyledi.
CarrefourSA'nın iş yapış biçimlerinde sürdürülebilirliğe verdiği öneme işaret eden Tura, şunları söyledi:
"Tüm çalışmalarımızı bu doğrultuda ilerletiyoruz. Plastik öncelikli konularımız arasında ve gündemimizi oldukça meşgul diyor. Plastik hayatın bir çok alanında kullanılıyor ve biz de bu alanda bizden sonraki nesillere neyi daha iyi bırakabileceğimizi, neyi daha iyi yapabileceğimizi düşünüyoruz.
Plastiklerin doğada ne kadar uzun sürede yok olduğunu, asıl problemin plastiklerin mikro plastiklere dönüşmesinden kaynaklandığını biliyoruz, buna dur dememiz gerek. Marketler tarafında bir çok ürünümüz ambalajlı ve çoğunda plastik kullanılıyor. Dolayısıyla bizim gibi şirketlerin, bu konuda daha çok sorumluluğu var."
Tura, bu alanda hayata geçirdikleri projeler ve yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi vererek, özellikle birlikte çalıştıkları tedarikçilerin aynı hedefe koşmasını sağlamak için çalıştıklarını, onların da işin bir parçası olmasını sağlamak istediklerini dile getirdi.
Mağazalar için şu an pilot bir proje yürüttüklerini bildiren Tura, "Plastik en çok marketlerde kullanıldığı için, bu kullanımı azaltmak adına yeni bir pilot uygulama başlattık. Plastik kullanımını azaltmak için, müşterilerimize kendi kapları ile mağazalarımıza gelerek alışveriş yapma imkanı sunuyoruz. Yani müşterilerimiz kendi kabını getirerek, kendi etini, peynirini, balığını, meyvesini alabiliyor. Şu an pilot çalışmamıza başladık örnek mağazamızda, yaygınlaştırmayı düşünüyoruz. Projede çok güzel geri dönüşler alıyoruz, artık müşteriler de çok bilinçli." değerlendirmesinde bulundu.
- "2020 yılında plastik kullanımımızı 536 ton azalttık"
Ülker Ambalaj Geliştirme Direktörü Roza Altın ise, ürün ambalajlarını geliştirirken, gıdayı koruyacak ve tüm yaşam döngüsü içinde karbon emisyonunu en düşük seviyede tutacak malzeme ve yöntemlerin seçimine büyük önem verdiklerini anlattı.
Plastik malzeme kullanımını azaltmak için gerek dolum sistemleri, gerekse tedarikçilerinin üretim süreçlerini iyileştirmek için aralıksız çalıştıklarını belirten Altın, şöyle devam etti:
"Ürün ambalajlarında plastik kullanımını optimize etmek için bir tasarım kılavuzu oluşturduk. Bu kılavuz bize tüm ambalaj kullanımlarında ve özellikle ürün paketlemelerini belirlerken yol gösteriyor. Bu sayede 2020 yılında plastik kullanımımızı 536 ton azalttık. Esnek ambalajlarımızda, geri dönüştürülebilir malzeme oranını yüzde 90'a çıkardık, 2022 sonunda yüzde 100'e ulaştırmak için çalışıyoruz.
Sert plastiklerde ise geri dönüşümlü malzeme kullanım oranımızı yüzden 40'tan yüzde 50'ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun dışında yerel ve global tedarikçilerimizle geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı, daha az ve daha ince film katmanıyla istenen tüm fonksiyonel özellikleri sağlamak için projeler geliştiriyoruz."
Altın, 2025 yılında kullandıkları tüm plastik malzemelerin, geri dönüştürülebilir veya doğada çözünebilir, kompostlanabilir olmasını hedeflediklerini söyledi.