SANA (AA) - MUHAMMED ES-SAMİ - Yemen'de 2014'ten bu yana devam eden iç savaşın sona erdirilmesi için Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere uluslararası alanda atılan diplomatik adımlar sahada somut bir mesafe alınmasını sağlamazken, çatışan tarafların karşılıklı hamleleriyle yeni bir askeri tırmanış ve saldırı aşamasına girildiği gözlemleniyor.
Yaklaşık 7 yıldır İran destekli Husiler ile Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonunun desteklediği hükümet güçleri arasındaki çatışmaların sürdüğü Yemen, son zamanlarda dikkat çekici gelişmelere sahne oluyor.
Husiler, 20 Kasım'da bomba yüklü 14 insansız hava aracıyla (İHA) Suudi Arabistan'daki bazı noktaları hedef aldığını duyurdu.
Husilerin Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı yazılı açıklamada, hedef alınan noktalar arasında Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde bulunan Saudi Aramco'ya ait petrol tesisinin de yer aldığını kaydetti.
Bundan sadece birkaç gün önce de Husiler, Yemen'de aralarında Suudi Arabistan'a ait bazı noktaların da bulunduğu bazı mevzilere 7 balistik füzeyle saldırdıklarını açıklamıştı. Bunun aylar sonra en kısa sürede peş peşe en fazla sayıda balistik füzenin fırlatıldığı bir saldırı olduğu ifade edilmişti.
- Koalisyon güçlerinden "alışılmadık" açıklamalar
Buna karşılık Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonu da 28 Kasım'daki açıklamasında, Yemen'in başkenti Sana'ya düzenledikleri hava saldırılarında Husilere ait balistik füze rampası ile İHA üretim yerlerinin imha edildiğini duyurdu.
Koalisyon, söz konusu rampalar ile üretim yerlerinin yerin altında bulunduğunu ve Uluslararası Sana Havalimanı ile bağlantılı olduğunu kaydetti.
Arap koalisyonu, alışılmadık bir açıklama yaparak, "Sana Havalimanı (İran) Devrim Muhafızları ve (Lübnan) terörist Hizbullah uzmanları için askeri bir üs haline geldi." ifadelerini kullandı.
Koalisyon güçleri ayrıca, Ağustos 2016'da uçuş yasağı getirdiği ancak sonrasında BM'nin yardım taşıyan uçaklarını söz konusu yasağın dışında tuttuğu Sana Uluslararası Havalimanının -sivilleri korumak adına- gerekirse dokunulmazlığını kaldırma yönünde yasal önlemler alacağını kaydetti.
Husiler de 28 Kasım'da Sana Havalimanının 3 hava saldırısıyla hedef alındığını duyurdu ancak konuya ilişkin ayrıntı vermedi. Yerel basında çıkan haberlerde hava bombardımanı sonucu havalimanında hasar oluştuğu aktarıldı.
Arap koalisyonu, 30 Kasım'da yaptığı açıklamada Sana'da İran Devrim Muhafızları uzmanlarına ait gizli bir bölgenin hedef alındığını kaydetti. Tahran'dan ise konuya ilişkin herhangi bir açıklama gelmedi.
Gün aşırı yaptığı açıklamalarla Husilere yönelik hava saldırıları düzenlediğini duyuran koalisyon güçleri, sadece son birkaç günde Marib'de yüzlerce Husi milisin öldürüldüğünü duyurdu.
- Yemen'deki askeri tırmanış
Yemen'deki bu karşılıklı askeri tırmanış, Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi el-Meşat'ın "hazırlıklı olmaya, tırmanışı tırmanışla karşılamaya ve tüm Yemen özgürleşene kadar mücadeleyi en yüksek düzeyde tutmaya devam" çağrısı yaptığı bir dönemde geldi.
Çoğu iç göçmenlerden oluşan kalabalık bir nüfusa sahip Marib'e yönelik saldırıların durdurulması yönündeki uluslararası ve yerel çağrılara karşın Meşat, "Husilerin Marib'i özgürleşme yolunda ilerlediğini" ifade etti.
Husilere ait "El-Mesira" gazetesi, 28 Kasım'daki haberinde, Husilerin koalisyon güçleri karşısındaki "caydırıcı denge" operasyonlarının ivme kazanarak ilerlediğini yazdı.
- Uluslararası toplumun çaresizliği
Ülkede karşılıklı hamlelerle askeri tırmanış sürerken, savaşı durdurmak için başta BM olmak üzere uluslararası çabalar da devam ediyor ancak henüz sahada kaydedilmiş somut bir ilerleme yok.
Siyasi bir çözüme ulaşmak için yerel, bölgesel ve uluslararası bileşenlerle görüşmeler gerçekleştiren BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'in önünde bir dizi zorluk bulunuyor.
Grundberg, Yemen hükümetiyle çok sayıda görüşme yapmasına rağmen bugüne kadar Husi liderlerle görüşebilmek için Sana'yı ziyaret edemedi.
Siyasi kaynaklara göre Husiler, "Arap koalisyonu ve hükümet yanlısı" olduğu gerekçesiyle BM Yemen Özel Temsilcisi Grundberg'in Sana'yı ziyaretine izin vermiyor.
Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, uluslararası toplumun Husilerin uzlaşmaz tutumu karşısında "çaresiz" kaldığını belirtti.
Hadi, 29 Kasım'da Yemen'in bağımsızlığının 54'üncü yılı dolayısıyla yaptığı konuşmada, "Husi milislerin; vatan toprakları karşısında topyekun savaşmayı seçtiğini, tüm barış girişimlerini küstahça ve inatla reddettiğini" ifade etti.
Konuşmasında İran'a işaret eden Hadi, Husilerin savaş, yıkım ve şiddetle nüfuz ve egemenlik sağlanacağına inanan "doğru yoldan çıkmış bir devlete" bağımlılık yolunu tercih ettiğini söyledi.
Yemen Cumhurbaşkanı Hadi, "Bizler tüm barış girişimlerine olumlu yanıt verdik ancak maalesef kendimizi, barışı savaş için bir araç haline getiren ve emrivaki dayatan düşmanın karşısında buluyoruz." ifadelerini kullandı.
- Yemen'deki iç savaş
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de, İran destekli Husiler ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor.
Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, Mart 2015'ten beri Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Yemen'de yaklaşık 7 yıldır süren çatışmalarda 233 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen'de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz korkunç boyutlara ulaştı.
BM'ye göre, dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı Yemen'de, 30 milyonluk nüfusun yüzde 80'i insani yardıma ve korunmaya ihtiyaç duyuyor. Ayrıca dünyanın en kötü insani ve ekonomik krizlerinden birinin yaşandığı ülkede iç savaş, ekonomide yaklaşık 126 milyar dolar zarara yol açtı.