Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

Yazar Sevinç Çokum, "Sanatın İçinde Edebiyat ve Kadın" başlıklı söyleşiye konuk oldu:

09.04.2021 21:27:00

İSTANBUL (AA) - Türk edebiyatın usta yazarlarından Seviç Çokum, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün düzenlediği "Sanatın İçinde Edebiyat ve Kadın" başlıklı söyleşide edebiyat hayatını anlattı.


Yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında çevrim içi gerçekleştirilen etkinlik, müdürlüğün sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlandı.


Roman, hikaye ve senaryo türünde birçok edebiyat eserine imza atan Çokum, gazetecilik yanının da olduğunu belirterek, bu alanda hiçbir zaman iddialı olmadığını söyledi.


Çokum, edebiyata şiir yazarak başladığını ve birçok kitabında da kahramanların ağzından şiirler kaleme aldığını ifade ederek, "Benim romanlarımda bir takım başlıklar vardır. Romanla ilintili olarak bir köşeye birkaç mısra sıralarım ve bunlar da benim şiirsel söyleşilerimdir." dedi.


Öykü konusunda kadın yazarların çoğalmasının 1970-1980 yılları arasında olduğunu aktaran Çokum, şöyle devam etti:


"Orada bir firuzan parladı. Firuzanla birlikte Tomris Uyar gibi pek çok hikayeci ortaya çıktı. O dönem fil yavrusu gibi birçok dergide yayınlandı. Varlık Dergisi'nin de tesiri olmuştur, yazmayı heveslendirmiştir. Kadın yazarlar biraz da oralardan doğmuştur. O tarihlerde biraz ideolojik ayrım da vardı. Ben kendimi bağımsız bir yazar olarak görüyorum. Her fikre açığım."


- "Sanatkarlar aslında hem yalnızdırlar hem de göçebedirler"


Sevinç Çokum, yalnızlığın yazı yazdırdığı yorumunu yaparak, "Yazarlar, sanatkarlar esasında yalnızlardır. Yazmak için yalnız bir yer ararsınız. Sanatkarlar aslında hem yalnızdırlar hem de göçebedirler. Bu çok önemli. Benim ailemde de baba tarafım Güney Doğu'dan göç etmiş. 'Lacivert Taşı' kitabı onların hikayesidir." diye konuştu.


Bazı romanlarının tarihi olduğuna işaret eden Çokum, kendi tanıklık ettiği yakın tarihe de eserlerinde yer verdiğini ifade etti.


Usta edebiyatçı, kadın yazarların bir ayağının evde bir ayağının mutlaka dışarıda olması gerektiğini vurgulayarak, "Sokağı görmeden, sokağın anlattıklarını dinlemeden, bir takım insanlar tanımadan, bir yerde çalışıp, gireni, çıkanı, konuşmaları duymadan, hafızana alamazsan yazar olamazsın." değerlendirmesini yaptı.


"Kırmalı Etekler" romanı üzerine oldukça yorum aldığını aktaran Sevinç Çokum, "Bu romanda her kesimden çok kadın var. Her türlü kadına rastlayabiliriz. Benim sık sık kullandığım Şetaret Teyze var, romanda. İlkokulu okuyamamış, fakat hayatı çok iyi bilen bir kadın. Bu kadın gerçekte benim cici annemdi. Atasözlerle, deyimlerle konuşan, haksızlığa gelemeyen, icabında kavga eden bir karakter." diye konuşt






DİĞER HABERLER