İSTANBUL (AA) - Araştırmacı, yazar Ercan Yıldırım, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen "13. İstanbul Edebiyat Festivali"ne konuk oldu.
Sultanahmet Kızlarağası Medresesi'nde gerçekleştirilen festivalde, "Cumhuriyet İslamcılığı ve Sezai Karakoç" konulu konuşma yapan Yıldırım, Karakoç'un Cumhuriyet dönemi İslamcılık kuşağında Nurettin Topçu ve Necip Fazıl Kısakürek'ten sonra geldiğini söyledi.
Yıldırım, Sezai Karakoç'un aksiyoner gibi gözükmese de bilakis öyle olduğuna işaret ederek, "Teoriktir. Güncelden beslenir. Her gün sağ ve sol Fransız gazetelerini okur. Dünyadan haberdardır. Kendisi de gazetede yazar, dergi çıkarır ve matbuat hayatının ortasında yer alır. Güncel hayatın aktüeli içerisinde yer almasına rağmen güncele takılmama kaygısını da güttüğünü izhar eder." dedi.
Usta şairi daha iyi tanımak için onun eserlerinin yanı sıra hatıralarına da bakmak gerektiğini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Hatıratında çok aksiyonlu, renkli, insan ilişkilerinde kendi merkezli. Belki Necip Fazıl üstadın talebesi olmasının da getirdiği şeyle, kendi merkezli bir bakış açısı, hayat ve düşünce dünyası vardır. Karakoç, diriliş anlamında aslında özellikle tek parti sonrası İslamcılık düşüncesinde Seyyid Kutub, Mevdudi gibi isimlerin haricinde Malik bin Nebi'nin medeniyet tasavvurunu Türkiye'ye taşımış olması anlamında öncü isimlerden birisidir. Diriliş, konjonktürel de bir husustur."
- "Kendine ait bir tarih felsefesi ve evrenselci bakış açısı vardır"
Ercan Yıldırım, Sezai Karakoç'un Türkiye merkezli bir İslam düşüncesinden ziyade Orta Doğu ve Mezopotamya merkezli bir bakış açısını her zaman savunduğuna dikkati çekerek, "Sezai Karakoç'un düşüncesi çok tarihsel bir düşünce değildir. Karakoç, kendi döneminde hem Batı hem Doğu'da gelişen siyasi, felsefi hareketlerin hiçbirini yokmuş gibi sayar. Adeta laboratuvarda düşünce geliştiriyormuş şeklinde hareket eder." ifadelerini kullandı.
Karakoç'un aynı zamanda bir evrenselci olduğunun altını çizen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Özellikle 1960'lı yıllarda Türk tipi sosyalizm, yerli sol veyahut İslamcıların, Müslümanların hayatlarına giren yerli ve milli bakış açısı Sezai Karakoç'ta görülmez. O yerlicilik içerisinde kendisini tanımlamaz ve evrenselcilik çizer. Yani kendine ait bir tarih felsefesi ve evrenselci bakış açısı vardır. Karakoç'ta din kavramı İslam kavramından, insanlık kavramı da Müslüman kavramından daha kapsayıcıdır. Dolayısıyla Karakoç düşüncesinde, diriliş Batı'nın pozitivist, kartezyen, materyalist, rasyonalist, seküler biliminin gelişimine karşı dinlerin mutlaka galip geleceğini içerir. Maneviyat, mistisizm, metafizik duyuş, hikmet, vahiy kavramları metinlerinde çok merkezi bir yer teşkil eder."