İSTANBUL (AA) - Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 1. Bölge Müdürü Fahrettin Ulu, yaban hayatının tüm insanların ve gelecek nesillerin ortak kazanımı olduğunu söyledi.
Ulu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletlerin, 20 Aralık 2013'te düzenlenen 68. Genel Kurulunda 3 Mart'ı "Dünya Yaban Hayatı Günü" ilan ettiğini belirtti.
Bu tarihin yeryüzündeki yabani hayvan ve bitki türlerinin korunmasını artırma ve uluslararası ticaret nedeniyle yok olmasının önlenmesi kapsamında Türkiye'nin de taraf olduğu "Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmesi"nin (CITES) 1973 yılında kabul edildiği gün olduğunu ifade eden Ulu, şöyle devam etti:
"CITES Sözleşmesi'nin ön sözünde taraf ülkeler, yabani hayvan ve bitkilerin çok çeşitli ve güzel biçimleriyle yeryüzünün doğal sistemlerinin yeri doldurulamaz bir parçası olduğunu ve gerek mevcut gerekse gelecek kuşaklar için korunmasının zorunlu olduğunu, toplumların ve devletlerin kendi yabani hayvan ve bitki varlıklarının en iyi koruyucularının yine kendilerinin olduğunu ve olması gerektiğini kabul ederler."
- Osmanlı kuş evleri yapardı
Ulu, serçe ve güvercin gibi kuşların beslenmesi, barınması ve su içebilmesi için 13. yüzyılda Anadolu topraklarında kuş evlerinin yapıldığını hatırlattı.
Kuş evlerinin mimaride yer almasının Türk geleneklerinden olduğunu vurgulayan Ulu, "Yine 19. yüzyılda ecdadımız tarafından göç yolunda bitkin düşen, başta leylek olmak üzere göçmen kuşların tedavi edilmesi amacıyla Bursa'da Gurabahane-i Laklakan Hastanesi açılmıştır. Yaban kuşlarına, yaban hayvanlarına ecdadımız her zaman çok büyük ihtimam göstermiştir." diye konuştu.
Ulu, yabani hayvan ve bitki türlerinden faydalanmanın insanlık tarihi ile başladığını ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
"Başlangıçtaki beslenme, giyinme ve tıbbi ihtiyaçlar zaman içerisinde çok farklı amaçlara ulaşmıştır. Kürkleri, derileri ve dişleriyle giyim eşyaları ve aksesuarlara dönüşen, koleksiyoncular için vazgeçilmez parçalar haline gelen, organları, parçaları ve türevleri ile kıymetli ilaçları talep edilen yabani hayvan ve bitki türleri yasalara rağmen kaçakçılığa konu olmuştur. Dünyada yaban hayatı gününün kutlanmasıyla, bu konudaki eğitim ve bilgilendirmelere dikkat çekilmektedir ve farkındalık oluşturulmaktadır. Bugün yapılacak etkinlikler, toplumların yaban hayatına dair çalışma ve uygulamalarının daha duyarlı olmasına katkı sağlayacaktır."
DKMP 1. Bölge Müdürü Ulu, yabani hayvan ve bitki türlerinin doğal olarak varlığı ve çeşitliliğinin sağlıklı ekosistemlerin göstergesi olduğunu aktardı.
Yabani türlerin birbirleri arasında, hava, su ve toprakla olan ilişkisinin yeryüzünü insanlar için yaşanabilir kıldığına dikkati çeken Ulu, "Yabanıl hayat tüm insanların ve gelecek nesillerimizin ortak kazanımıdır. Yaban hayatı rezervlerinin geleceğimize aktarılması önemli bir mirasımızdır. Bu anlayışla 3 Mart Dünya Yaban Hayatı Günü kutlu olsun." diye konuştu.
- Yırtıcı kuşların tedavisi yapılıyor
Doğada çeşitli nedenlerle yaralanan Şahin, Peçeli Baykuş, Kartal ile Akbaba gibi yırtıcı kuşlar ilk önce tedavi ediliyor. Her sene yaklaşık 5 bin yırtıcı kuş, tedavilerinin ardından doğaya salınıyor.