AMMAN (AA) - LEYS EL-CUNEYDİ - Ürdünlü genç Muhammed Halife, kalp nakli olduktan sonra kalbini aldığı kişinin duygularını hissetmeye başladığını ifade etti.
Başkent Amman'da yaşayan 31 yaşındaki genç, 2013 yılında başlayan ve kalp nakliyle sonuçlanan sağlık sorunları ile nakil nedeniyle his dünyasında yaşadığını belirttiği değişimi AA muhabirine anlattı.
Yaklaşık 9 yıl önce özel bir şirkette çalıştığını, mesai saatindeyken asfiksi ve 10 saat süren bir baygınlık hali yaşadığını ifade eden Halife, doktorların, kalp kasının zayıf olması nedeniyle koroner arterde tıkanıklık ve akciğerde sıvı birikmesi şeklinde teşhis koyduğunu aktardı.
Amman'daki Prens Hamza Hastanesi'nde geçirdiği birkaç günün ardından kalp merkezine sevk edildiğini ve burada 24 gün kaldığını anlatan Ürdünlü genç, hastaneden kalp hastası olarak çıktığını, doktorların, yorgunluk, stres ve tuzdan uzak durması yönünde tavsiyeler verdiğini ve günlük olarak 6 ilaç almaya başladığını dile getirdi.
- Ürdünlü genç durumunu kabullenemedi
Hastaneden çıktıktan sonraki süreçte, rahatsızlığına rağmen sağlıklı bir insan olduğunu ispatlama çabasına girdiğini, arkadaşlarıyla dağlık bölgelere ve tarihi mekanlara seyahatler gerçekleştirdiğini anlatan Halife, 2014 yılında sağlığının bozulduğunu ve yeniden hastaneye yatırıldığını belirtti.
Yine aynı doktor tavsiyeleriyle taburcu edildiğini kaydeden Halife, hastaneden çıktıktan sonraki süreçte ise psikolojisinin bozulmaya başladığını söyledi.
"Ruh halim çok kötüydü. O kadar umutsuzdum ki daha çok sigara içmeye başladım. Bu kötü ruh halinden çıkmam için ailem de destek oldu. Sonrasında televizyon prodüksiyonu kursuna kaydoldum ve ardından çalışmaya başladım." diyen Halife ancak psikolojik olarak yaşadığı kötü sürecin, akciğerindeki sıvının artmasına neden olduğunu, doktorların kendisine bu şekilde uzun süre yaşayamayacağı ve kalp nakli olması gerektiği haberini verdiğini aktardı.
- "Bir mucize oldu"
Psikolojisi iyice bozulan Ürdünlü genç, bu ruh halinden çıkabilmek için 2018 yılında bir arkadaşının yanına yerleştiğini ancak 5 gün sonra yeniden evine döndüğünü belirtti.
Halife, "O günü özellikle anlatmak istiyorum. Eve döndüm. Sonra abdest alıp namaz kıldım. Allah'a içtenlikle dua ettim. Kur'an-ı Kerim okudum. Daha sonra da odama geçtim. Yarım saat sonra kelimenin tam anlamıyla bir mucize oldu. Doktor babamı aradı ve donör bir kalp bulunduğunu söyledi. Kalp nakli için beni çağırıyorlardı." ifadelerini kullandı.
Annesinin karşı çıkmasına rağmen nakil olma konusunda ısrarcı davrandığını kaydeden Halife, morali çok yüksek olarak ameliyata girdiğini söyledi.
- Zorlu ameliyat süreci
Ameliyatın iki buçuk saat sürdüğünü söyleyen Muhammed Halife, Ürdün'de yeni yeni yapılmaya başlanan ameliyatlardan olduğu için cerrahi operasyona çok sayıda doktorun katıldığını kaydetti.
Ailesinin endişeyle beklediği ameliyat sonrası hislerinden bahseden Halife, "Ameliyattan çıkınca ilk istediğim şey annemi görmek ve bir bardak suydu. Ameliyat öncesi zar zor içtiğim suyu ameliyattan sonra rahat bir şekilde içtiğim zaman çok ağladım." diyerek duygularını anlattı.
Halife, 4 ay boyunca hastanede mikrop kapmamak için kimseye dokunmadan müşahede altında tutulduğunu ifade ederek, bağışıklığı düşük olduğu için aynı uygulamanın taburcu olduktan sonra bir süre daha evde devam ettiğini anlattı.
- Nakil sonrası hisleri değişti
Muhammed Halife, bağışçının ailesini tanımayı çok istediği için bu yönde girişimde bulundu.
Halife, ikamet ettikleri eve gittiğinde bağışçının annesinin kendisine gösterdiği yakınlığı görünce eşi görülmemiş bir rahatlama hissettiğini vurguladı.
Beyin hastalığı sonucu 38 yaşında vefat eden ve İngilizce öğretmeni olan bağışçının annesinin oraya gideceğinden haberdar olmadığını belirten Halife, "Donörün annesi bana yakın birinin varlığını hissettiğini söyledi." dedi.
Anne vefat eden kızından bahsederken, onun Arap yemeği kuşeri ve sade kahveyi sevdiğini söylediğinde Ürdünlü genç şaşkınlık yaşadı.
Halife, kalp naklinden sonra kendisinin de dönüşüm yaşayarak kuşeri ve sade kahveyi sevmeye başladığını aktardı.
Ürdünlü genç, "Belki bilimsel olarak kanıtlanan bir şey değil ama ameliyat sonrası donörün ailesine büyük bir yakınlık duymaya ve benzer şeyleri hissetmeye başladım." ifadelerini kullandı.
Ameliyat sonrası donörün ikiz kardeşiyle de benzer hislere sahip olduğunu anlatan Ürdünlü genç, "Bir süre önce büyük bir psikolojik sıkıntıdan muzdariptim. Donörün ikiz kız kardeşini aradığımda onun da aynı şekilde işinde yaşadığı bir sorundan dolayı psikolojik sıkıntılar yaşadığını öğrendim." dedi.