ANKARA (AA) - Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen, bugüne kadar Ukrayna'ya 69 tırlık malzeme gönderdiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı konferans salonunda "Ukrayna'da Savaş: Bölgesel ve İnsani Sonuçlar" Konferansı düzenlendi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un açılış konuşmasını yaptığı konferansın birinci oturumunda sunum yapan Taşdelen, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, savaş nedeniyle 7,1 milyon kişinin yerinden olduğu Ukrayna'da 12 milyon kişinin de insani yardıma ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Taşdelen, insani yardıma ihtiyaç duyan 3 milyon kişinin çocuk olduğunu belirterek, savaşın başladığı ilk günden bu yana, krizin bu boyuta geleceğini Suriye'de kazandıkları tecrübeyle bildiklerini kaydetti.
Savaş başladığında ilk 48 saat içinde insani yardım öncü ekiplerinin Romanya'ya ulaştığını, Türkiye'nin 81 ilindeki depolarından barınma malzemelerini yola çıkardıklarını belirten Taşdelen, "Bugüne kadar Ukrayna'ya 69 tırlık malzeme sevkiyatı gerçekleştirdik. 67 tırımız yerine ulaştı, 2 tırımız da yolda. Gönderdiğimiz ekiplerimiz yerinden temin yöntemiyle yardım götürdü" dedi.
Taşdelen, Lviv'e gıda takviyesi gönderdiklerini ve orada sıcak yemek çıkardıklarını, mobil koordinasyon tırının da Lviv'de günde 10 bin kişiye hizmet verdiğini anlattı.
AFAD'ın Sağlık Bakanlığı ile iş birliği içerisinde Ukrayna'ya çadır hastane kurduğunu dile getiren Taşdelen, "Ukrayna'ya bugüne kadar 210 bin gıda takviyesi yaptık. Krizin derinleşmesiyle insani yardım konusunda her şeyi yaptık. Ukrayna'ya ne ihtiyaç var sormadık. Bundan sonraki aşamada mülteci durumu artınca tecrübemizle destek vereceğiz. Kriz devam ettiği sürece ancak yara sarabilirsiniz. Umuyoruz ki savaş bir an önce biter. " dedi.
- "ABD'nin yaptığı şey, Rusya ile Avrupa'yı birbirine Ukrayna'da dengeletmek"
Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Enes Bayraklı'nın moderatörlüğündeki ikinci oturumda ise İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın, Ukrayna konusunda erken okuma yapıldığını, Rusya'nın sahada askeri olarak bu kadar zorlanacağının, Ukrayna'nın bu kadar direneceğinin beklenmediğini bildirdi.
Savaşın sonuçlarının yorumlanmasının da ileriki dönemde farklılaşacağına işaret eden Yalçın, savaş başladığında Ukrayna ve Batı'nın geleceği açısından karamsar senaryolar konuşulurken, bugün hem medyada hem de uluslararası arenada iyimser bir havanın hakim olduğunu, bunun, Rusya'nın ağır yaptırımlara tabii tutulması ve NATO üyelerinin ortak bir düşünce içerisinde olmasından kaynaklandığını ifade etti.
Savaşla uzun vadede temel bazı yapısal sorunların ise Batı dünyası, NATO ve AB gibi aktörler için değişmediğini belirten Yalçın, "Özellikle Amerika'nın sahadaki yaklaşımı değişmedi. Avrupa ile Amerika'nın arasında bulunan güvensizlik ilişkisi henüz tamir olmadı. Ukrayna Savaşı'na Amerika'nın bakışı ile Avrupa'nın bakışı arasında dağlar kadar fark var." dedi.
Son yıllarda dış politikada ABD'nin öncü rol oynamak istemediği yönünde bir siyaset izlediğine işaret eden Yalçın, şunları kaydetti:
"ABD'nin yaptığı şey, Rusya ile Avrupa'yı birbirine Ukrayna'da dengeletmek. Böylelikle hem Rusya dengelenmiş oluyor hem de Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri'ne çok daha bağımlı hale gelmiş oluyor. Amerika ile Avrupa'nın çıkarlarının Ukrayna Savaşında, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez birbirinden ciddi bir şekilde ayrıldığını hissediyorum. Avrupalılar Ukrayna'da savaş bir an önce bitsin diye uğraşırken, Amerikalılar Rusya'nın bu savaşta tükenmesinden büyük keyif alıyorlar. Almanya'nın veya diğer Avrupa ülkelerinin Rusya ile gaz ithalatını durdurması için teşvik ediyorlar ama Avrupa ülkelerinin buna karşılık ne yapabileceğine yönelik çözüm üretmiyorlar. Avrupa çok ciddi sıkıştı."
- "Türkiye AB'ye küresel bir aktör ve stratejik bir otorite olabilir"
Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Ünver Noi ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tek kutuplu dünya düzeninden memnun olmadığını pek çok kez ifade ettiğini, Balkan ülkelerinin NATO üyeliğine de geçen yıllarda karşı çıktığını aktardı.
Noi, Ukrayna-Rusya Savaşının farklı coğrafyalarda etkilerinin olacağını belirterek, "Rusya Savaşının çok büyük jeopolitik yansımaları olacak, mesela doğal gaz boru hatlarında etkin olacaktır. Türkiye TAP ve TANAP'a alternatif enerji rotalarını araştırmaya başladı. Bu savaş özellikle Doğu Akdeniz'deki ülkelerin enerji alanında iş birliği yapmasının kapısını açmış oldu." dedi.
Türkiye'nin, savaş başladığından bu yana bölge ülkeleri ile ilişkilerini normalleştirme yönünde politika uyguladığını aktaran Noi, Türkiye'nin boğazlara olan hakimiyeti dolayısıyla savaşın her iki tarafıyla iletişime geçip, arabulucu olarak önemli bir başarı elde ettiğini vurguladı.
Noi, Rusya'ya komşu ülkelerin de güvenlik politikalarını gözden geçirdiklerini, bölge ülkelerinin NATO'ya katılma noktasında istekli olduğunu ifade etti.
Savaşın, NATO kadar Avrupa Birliği'nin (AB) genişlemesini de gündeme getirdiğini belirten Aylin Ünver Noi, sözlerini, "Ukrayna Savaşı, Avrupa Birliği'nin savunma kapasitesini artırmasının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Savaş şunu bize gösterdi; Türkiye, AB'ye büyük ölçekte ve tam üye olarak katkıda bulunabilir ve küresel bir aktör ve stratejik bir otorite olabilir." diye tamamladı.