İSTANBUL (AA) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi'nde, İBB'de sosyal hizmet uzmanı olarak çalışan ve terör örgütü PKK üyeliğinden tutuklanan Şafak D. hakkındaki soru önergesi tartışmaya neden oldu.
İBB Meclisi mayıs ayı oturumları, Saraçhane'deki İBB Binası Meclis Toplantı Salonu'nda Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında başladı.
Mecliste söz alan AK Partili Meclis Üyesi Rıdvan Bural, İBB'de sosyal hizmet uzmanı olarak çalışan ve terör örgütü PKK üyeliğinden tutuklanan Şafak D. hakkında soru önergesi verdi.
Soru önergesinde mevcut İBB yönetiminin seçim döneminde işe alımlarda liyakat vurgusu yaptığını, göreve gelir gelmez ise binlerce kişiyi sorgusuz, sualsiz işten çıkardığını ifade eden Bural, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun geçen yıl yaptığı açıklamayla insanların, İBB'deki işe alımlarda terör örgütlerine açılan kadrolardan haberdar olduğunu kaydetti.
Bundan sonra oluşturulan teftiş kurullarının çalışmaları devam ederken tespit edilen terör örgütü mensuplarının da tutuklamalarının başladığını hatırlatan Bural, şöyle konuştu:
"Olay ilk açıklandığında, 'Hani neredeler, listeyi bize verin, eğer terör örgütü mensubuysa gelin, alın' diye meydanı kasıp kavuranlar, tutuklamalar başlayınca usulü sorgulayıp gündem değiştirme çabası içerisine girdiler. Hatta yetmedi, yapılan teftişlerde görevli müfettişler ve elde edilen verilerle ilgili manipülatif açıklamalar yaparak, en iyi yaptıkları iş olan algı yönetimi çabası içerisine girdiler. Sayın Bakanımızın yaptığı açıklamalar sonrası İBB'de apar topar istenilen sicil kayıtları, yapılan yüz yüze görüşmeler, işten çıkarmalar medyaya yansıdı. Aslında bu haberler bile durumun vahametini hepimize göstermektedir. Yine yapılan gözaltına sonrası İBB'nin yaptığı açıklamayla sanki 'terörist İBB'de yakalanmadı' havası yaratılmaya çalışıldı. Uluslararası Çalışma Örgütü ve Almanya Ulusal İşbirliği Teşkilatı tarafından finanse edilen teröristin, 'mülteci ve ev sahibi topluluklar için insana yakışır işlerin desteklenmesi' projesinde çalışması da ayrı bir skandaldır. Çünkü bu insan müsveddesinin ve türevlerinin, içerisinde insan geçen hiçbir şeyle yakından uzaktan alakası yoktur."
2019'da görevi devralan İBB yönetiminin, bugüne kadar kaç bin kişiyi, hangi gerekçeyle işten çıkardığını soran Bural, o tarihten bugüne kadar kaç bin kişi alındığını, bu kişiler işe alınırken hangi liyakat esasları uygulandığını sordu.
Bural, gazi ve gazi yakınlarının iş akdi feshedilirken bunlardan boşalan kadrolara terör örgütleri mensubunun alınıp alınmadığını sorarak, "İçişleri Bakanlığının yaptığı açıklamalar sonrası kaç kişi apar topar işler çıkarılmıştır, gerekçe olarak ne gösterilmiştir? İşe alımlarda güvenlik soruşturması ve araştırma süreci devam ederken İçişleri Bakanlığının açıklamalarıyla uyuşmayan manipülatif açıklamalar yapılmasının sebebi nedir?" diye konuştu.
Bural, "Bu terörist, proje kapsamında kaç insanla görüşmüş, kaçının aklını çelmiştir, kaç kişiyi fişlemiştir. Bu şahsın hangi bilgilere erişimine izin verilmiştir." dedi.
CHP Grup Sözcüsü Tarık Falyalı da terör meselesinin çok ciddi bir konu olduğunu söyledi.
Devletin her kademesinde öncelikli olarak konuşulması gereken, varsa bir problem, bunun devletin bütün kurumları arasında gerekli istişareler, değerlendirmeler yapılarak çözülmesi gerektiğini anlatan Falyalı, bu konunun en başından beri gayriciddi olarak ele alındığını, siyaset yapma aracı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu yıpratmak amaçlı kullanıldığını savundu.
Bu hava içerisinde geçen ay bir tutuklama yapıldığını hatırlatan Falyalı, bahse konu kişinin İBB çalışanı olmadığını, bir proje kapsamında çalıştığını, ücretini İBB'den almadığını kaydetti.
Belediyede geçmişte FETÖ'den dolayı işten çıkarmalar olduğunu ifade eden Falyalı, bu konudan ekmek çıkmayacağını söyledi.
AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş ise Tarık Falyalı'nın topu taca attığını belirterek "Bir dağda keleşlerle eğitim alan ve o eğitimi tamamladıktan sonra Uluslararası Çalışma Örgütünün İBB ile yaptığı proje kapsamında, İBB'de çalışan bir personel.... Terör sebebiyle gözaltına alındı ve tutuklandı. İşçileri, çalışma örgütü belirlemez, kaldı ki bakın sizin proje yürüttüğünüz, proje iş birliği yaptığınız bu uluslararası kuruluşların, teröristlere destek verdiği de buradan belli oluyor, bundan sonra kiminle iş birliği yaptığınızı da dikkate alırsınız." şeklinde konuştu.
İşçileri işe alırken devletin kurumlarıyla, emniyet birimleriyle iş birliği yapılması gerektiğini ifade eden Gökkuş, teröristin bir kişi olmadığını, daha önce terör örgütüne bağlı kişilerin, mezarlıklar müdürlüğünde işe alındığı yönünde tutuklamalar olduğunu, burada dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.
Tekrar söz alan CHP'li Tarık Falyalı, Uluslararası Çalışma Örgütünün Birleşmiş Milletlere bağlı olduğunu, örgütün hazırlamış olduğu İLO sözleşmelerinin, Türkiye ile yıllar öncesinden imzalandığını ve bugün kanun olarak müktesebatta yer aldığını dile getirdi.
İBB'nin, devletin bir kurumu olarak, devletin verdiği adli sicil kayıtlarını dikkate aldığına işaret eden Falyalı, "Bu bahsedilen kişi ile alakalı olarak da adli sicil kaydında hiçbir sorun yok. Önceki dönemlere ilişkin sabıkası yok. Bu konularda da bilgi verilmiş olsaydı, elbette ki belediyemiz de gereğini yapardı." dedi.
Bunun üzerine söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş ise "Adli sicil kaydı, bir kişi tutuklanır, yargılanır, yargılanması sonucunda mahkum olur, o zaman alınan belgedir. Bizim burada söylediğimiz güvenlik araştırması, arşiv taraması yapılmasıdır. Siz 15 bin işçiyi (işten) atarken, onların sosyal medya hesaplarını inceliyorsunuz, bu elemanları alırken bunların incelediniz mi sosyal medya hesaplarını? Yok, işinize gelmiyor... Bu yanlışı düzelteyim..." dedi.
MHP Grup Başkanvekili Volkan Yılmaz da AK Parti grubunun verdiği soru önergesinin çok net bir soru önergesi olduğunu ama Tarık Falyalı'nın bu soru önergesine karşı algı operasyonu yaptığını belirtti.
Falyalı'nın özrünün kabahatinden büyük olduğunu savunan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Demirtaş'ın dağdaki kardeşinin kitabı, Sakine Cansız'ın kitapları İBB'nin kültür yayınlarında, burada satışa sunuluyorsa, terörle iltisaklı kişiler bir bir işe alınıyorsa ve halihazırda belki haberimiz olmayan onlarca, yüzlerce terörle iltisaklı işçi, personel çalışıyor. Onun için ben İBB yönetiminin bu konuda samimiyetle davranmasını, DİAYDER'e veya bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarına ne söz vermişlerse o sözlerini tutmamaları gerektiğini salık vermek istiyorum. Bu yapılan uygulamaların sonuna kadar da takipçisi olacağımızı bilmelerini isterim. Buradan kendilerini de uyarmak isterim."
Konuşmaların ardından soru önergesi oy çokluğuyla kabul edildi.