Ekonomi Bakanı Zeybekci:
"2023'te 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak; mevcut halimizle bu imkansız. Bir yere kadar gelebiliriz, belki 300 milyar dolarları görebiliriz ama 1,50-1,60 dolarlık kilogram fiyatıyla ihracat yapan Türkiye'nin gelebileceği nokta buralar. Türkiye bu işi farklı yapmak zorunda"
"Bu kadar cep telefonu ve tableti olan Türkiye'de ticaretimizin yüzde 1,5-2'sini e-ticaret üzerinden yapar durumdayız"
İSTANBUL (AA) - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 2023'te 500 milyar dolar ihracat hedefini anımsatarak, "Mevcut halimizle bu imkansız. Bir yere kadar gelebiliriz, belki 300 milyar dolarları görebiliriz ama 1,50-1,60 dolarlık kilogram fiyatıyla ihracat yapan Türkiye'nin gelebileceği nokta buralar.Türkiye bu işi farklı yapmak zorunda." dedi.
Zeybekci, Türkiye Tasarım Haftası tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, 2008'den bu yana gerçekleştirilen "Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri" organizasyonunun da yer alacağı “Türkiye Tasarım Haftası”nın bu yıl ilk defa gerçekleştirileceğini kaydetti.
Eskiden Frankfurt'taki Heimtextil Fuarına gittiğinde tasarımları gezerken hayal kurduğunu, bazı desenleri ve tasarımları aklında tutmaya çalıştığını ifade eden Zeybekci, artık insanların Türk şirketlerinin etrafında dolaştığını söyledi.
Zeybekci, 2 milyar dolar ihracatı olan Türkiye'den 150 milyar dolar ihracatı olan Türkiye'ye gelindiğini vurgulayarak, şunları dile getirdi:
"Ama son 6-7 yıldan beri buralardayız. Dolanıyoruz, artık aşamıyoruz, gidemiyoruz başka bir yere, tıkandığımızın resmidir. 2023'te 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak; mevcut halimizle bu imkansız. Bir yere kadar gelebiliriz belki 300 milyar dolarları görebiliriz ama 1,50-1,60 dolarlık kilogram fiyatıyla ihracat yapan Türkiye'nin gelebileceği nokta buralar. Hadi zorladık 1,80-1,90 dolar oldu ama bu mantıkla çok sınırlıyız. Türkiye bu işi farklı yapmak zorunda.Başkalarının tasarladığı, dizayn ettiği, sunum faaliyetlerini yaptığı ürünlerle, fasoncu bir anlayışla yine de büyük başarı sağladık. Üreticilerin tasarımı, dizaynı, sunumu, pazarlaması, tanıtımı, bilgisi, teknolojisi, dağıtım kanallarına sahip olduğunu düşünsenize, o zaman 500 milyar dolar bizim için çocuk oyuncağı olur. Buna bir yerden başlamak lazım."
Eskiden "Durup dururken icat çıkarma" denildiğine ama son 8-10 yıldır olaya farklı bakıldığına dikkati çeken Zeybekci, bütün alanlarda Türkiye'nin bir kıpırdanma içinde olduğunu kaydetti.
Zeybekci, marka ve patent konusunda yasanın çıkması için Türk özel sektörünün sesli bir şekilde bunu dillendirmesini ve siyaseti cesaretlendirmesini istediğini anlatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Çünkü biz hükümet olarak korkuyoruz yaklaşık 200 maddelik bir kanun bu. Meclise gelirse aylarca meclisi bloke etmesi mümkün. Muhalefet isterse meclisi bloke edebilir. Meclisin iç tüzüğü vardır, en küçük muhalefet partisi meclisi kilitleyebilir. O kanun aylarca tartışılır ve çıkmaz. 317 milletvekiliyle iktidar partisinin 10 dakika konuşma hakkı varken, 40 milletvekiliyle oradaki partinin defalarca 10 dakika konuşma ve sonsuz önerge verme hakkı var. Komisyonda aylarca gök kubbe altındaki bütün sözler orada konuşulmuş ama meclise gelince aynı partinin, aynı milletvekilleri, aynı konu hakkında sınırsız önerge verebilir. Önergeleri de görseniz var ya; çocuklar müsamerelerde bile kullanmaz. Tüm partilerin mutabık şekilde bunu hızlıca çıkarmalarında fayda var."
- "Ticaretimizin yüzde 1,5-2'sini e-ticaret üzerinden yapıyoruz"
Bakan Zeybekci, herkesin elinde bilindik bir markanın telefon ve tabletlerinin bulunduğunu aktararak, "Bunların arkasında 'Kaliforniya'da tasarlanmış, Çin'de üretilmiştir' yazıyor. Bu üründen elde edilen katma değerin ne kadarı Çin'de kalıyor,ne kadarı Amerika'ya gidiyor? Çok yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre katma değerin sadece yüzde 2,1'i montajın yapıldığı ülkede kalırken, yüzde 48,8'i ise tasarımın yapıldığı ve markanın çıktığı ülkeye gidiyor. Bizim Türkiye olarak tıkandığımız nokta bu." diye konuştu.
Türkiye'nin kişi başına düşen cep telefonu ve tablette ilk 5'lerde olduğunu, ancak e-ticarette son derece aşağılarda olunduğuna dikkati çeken Zeybekci, "Çin ticaretinin yüzde 15'ini internet üzerinden yaparken bu kadar cep telefonu ve tableti olan Türkiye'de ticaretimizin yüzde 1,5-2'sini e-ticaret üzerinden yapar durumdayız, tabi ki bu gelişecek." dedi.
Zeybekci, Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) verilerine göre Türkiye'nin marka başvuru sayısında dünyada 6. sırada bulunduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Avrupa'da ise tam 5 senedir 1. sıradayız. Ayrıca, yine 2010-2016 yılları arasında verilen dünya tasarım ödülleri sayısına göre ödül alan tasarımlar bakımından ABD'nin ardından ikinciyiz. 2015 yılında Madrid Sistemi kanalıyla Türkiye'ye yapılan marka başvurularında 10 bin 400'ün üzerinde başvuruyla ülkemiz dünyada 11. sırada. Türkiye'den Madrid Sistemi yoluyla yapılan başvurularda ise yaklaşık olarak 1150 başvuru ile 12. sırada yer aldık. Tüm bu başarılar sevindirici, artık öz güvenimiz gelmiş, biz de tasarlayabiliriz, marka yaratabiliriz, dizayn edebiliriz, uluslararası arenada markaların olduğu o caddede en önemli yerde yer alabilir."
Zeybekci, TURQUALITY'nin yüz milyonlarca dolarlık destek veren bir program olduğunu, Tasarım Haftası etkinliği için her sene bu yarışmalarda birinci gelen 30 öğrenciye yurt dışında eğitim imkanı sağlandığını belirterek, "Bu sene bu sayıyı 60 yapalım, gelecek sene de 100 öğrenciye çıkaralım. Bu alana ne kadar çok gençlerimize salarsak şansımız artıyor." dedi.
- "Muhalefet sendromu"
Bakan Zeybekci, siyasetiyle, toplumsal hayatıyla, güncel hayatıyla Türkiye'nin önünü tıkayanın iktidar ümidi olmayan "muhalefet sendromu" olduğunu ifade ederek, "Normal yollarla halkın iradesiyle iktidara gelme ümidi yoksa siyasi oluşumun, yapması gereken tek şey diğerinin başarısızlığını istemektir. Bunun için de ne gerekirse yapmak, onu aşağı çekmek, olmadı mı diğerinin başarısızlığını sağlayacak illegal yoldan geçen her türlü girişimin peşine takılmak. Bunu çözmek de bu toplumun 79 milyonunun sorumluluğudur. Bunu çözmeyi bir siyasi partiye bırakırsanız orada şişkinlik, enerji birikmesi, antipati de oluşabiliyor." diye konuştu.
Türkiye Tasarım Vakfının bir haftalık eğitim kapsamında 11 farklı eğitim atölyesinde toplam 132 kişiye eğitim bedeli desteğinin sağlanacağını anlatan Zeybekci, artırılması gereken ne kadarsa o kadar artırmalarını, onayını kendilerinin vereceğini söyledi.
Zeybekci,Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve ilgili ihracatçılar birliğinin ortaklaşa her bir katılımcı için 3 bin lira eğitim bedelinin 2 bin 500 liralık kısmını karşılayacağını dile getirdi.
Bir gazetecinin, ihracatçılar için yeni teşvik paketinin olup olmadığına yönelik sorusuna Zeybekci, "Yeni bir ihracat seferberliği... Türkiye bunu yapmak zorunda. Ekonomi Koordinasyon Kurulunda (EKK) tartıştığımız 20 küsur ihracatın desteklenmesi başlıkları, finansman, kredi imkanları üzerinde çalışıyoruz. Hedefi vuran bir destek ve teşvik olmalı. Yeniden 'bismillah' demek için istişare ediyoruz. Önümüzdeki haftalarda daha net ortaya çıkmaya başlar. Turizm ve sağlık turizminin ihracat sayılması ve ihracat gibi desteklenmesi, KDV iadeleri gibi üzerinde çalışıyoruz." şeklinde konuştu.