Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan’ın düzensiz göçmenlere karşı insan haklarını ihlal eden tavrına tepki gösterdi. Bakanlık, uluslararası topluma tüm insani değerleri hiçe sayan Yunanistan'ın tavrına karşı sessiz kalınmaması çağrısı yaptı.
Dışişleri Bakanlığı, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın uluslararası hukuku ve insan hakları normlarını ihlal ederek düzensiz göçmenleri geri itmesinin pek çok masumun hayatına mal olmaya devam ettiğini hatırlattı.
Göçmenlerin yaşam hakkına kasteden bu gayrimeşru ve vicdansız yaklaşımın Avrupa’nın utancı olarak hafızalara kazındığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"AB Yunanistan’ın düzensiz göçmenlere karşı bu zalim tutumuna sessiz kalmakta, girişimlerimizi yanıtsız bırakmaktadır.
Uluslararası topluma çağrımız, tüm insani değerleri hiçe sayan Yunanistan’ın bu eylemlerinin araştırılması, insan hakları ihlallerine sessiz kalınmamasıdır."
19 düzensiz göçmen yaşamını yitirmişti
Edirne'nin Paşaköy köyü Mandakoru mevkisinde önceki gün donarak ölen 11 düzensiz göçmenin cansız bedeni bulunmuştu. Hastaneye kaldırılan 1 düzensiz göçmen de müdahaleye karşın kurtarılamamıştı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, donarak hayatını kaybeden göçmenlerin ayakkabıları ve elbiselerinin çıkarıldığını, Yunan sınır birlikleri tarafından geri itildiğini ifade etmişti.
Ekipler aynı bölgede dün de donarak ölen 7 düzensiz göçmenin cansız bedenini bulmuştu.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) sözcülerinden Boris Cheshirkov, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında, düzensiz göçmenlerin Yunanistan unsurlarınca Türk tarafına geri itilmesine ilişkin sorusunu cevaplamıştı.
Cheshirkov, düzensiz göçmenlerin ölümüne ilişkin haberleri medyada gördüklerini belirterek, "Bu görüntüler karşısında şok olduk ve derin üzüntü duyduk. Yunanistan-Türkiye sınırında insanların öldüğüne dair bize ulaşan raporlar var." ifadelerini kullanmıştı.
Avrupa sınırlarında düzensiz göçmenlerin geri itilmesine tepki gösteren Cheshirkov, "Avrupa'da artan sınır kısıtlamaları ve geri itmeler, mülteci ve göçmenleri daha riskli rotalara yönlendiriyor. Bu da insanların kendilerini, hayatlarını ve çocuklarını daha fazla riske attıkları anlamına geliyor." uyarısında bulunmuştu.