Prof. Dr. Kaya, TÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen "1923'den 2023'e Türkiye Depremleri ve Geleceğe Bir Projeksiyon" panelinde Türkiye'de son 100 yılda meydana gelen depremler ve özellikleri hakkında bilgi verdi.
Kaya, panelin ardından Türkiye'nin Alp-Himalaya deprem kuşağında bulunan bir deprem ülkesi olduğunu ifade etti.
Alp-Himalaya kuşağında çok sığ depremlerin yaşanabildiğine dikkati çeken Kaya, "Bunlar daha çok yerkabuğunun içinde olan depremler. Türkiye bu kuşağın üzerinde olduğu için bu depremler sürekli olacak. Ana gerekçe Arap levhasının güneyden Avrasya levhasına doğru yaklaşması, dolayısıyla Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Doğu Anadolu Fay Hattı'nın arasında Anadolu'nun yılda yaklaşık 2,5 santimetre batıya doğru hareketi" dedi. Kaya, sığ depremlerin ardından deprem dalgalarının kısa sürede yeryüzüne ulaştığını söyledi.
"Depremlerin çoğu ilk 20 kilometre içinde oluyor"
Yeryüzüne yakın olan depremlerin yıkıcılığının derin depremlere göre daha çok olduğuna dikkati çeken Kaya, şöyle devam etti:
"Türkiye'deki depremlerin çoğu ilk 20 kilometre içinde oluyor. Deprem olduktan 3-4 saniye sonra deprem dalgaları yeryüzüne ulaşıyor. Dolayısıyla bu yıkımı artırıcı bir etki.
Can ve mal kayıplarımızın ana gerekçesi bu durum. Kuşkusuz deprem güvenli yapılar oluşturmadığımız için bizde bu duruma katkı sağlamış oluyoruz. Ülkemizi en çok etkileyen durum. Bizim deprem dalgalarımız sönümlenemeden yıkıcılığı artırıyor."
Kaya, Türkiye'nin farklı kentlerinde depremler yaşanmaya devam edeceğini ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini dile getirdi.