İSTANBUL (AA) - ZEYNEP RAKİPOĞLU - Turist olarak geldiği Türkiye'nin diline ve kültürüne ilgi duyan, zamanla Türk dizilerinden Türkçe öğrenen İranlı 19 yaşındaki Sara Shekarchi, aralarında 30 yaş bulunan annesi Maryam Mirzahashemi ile yaklaşık 2 bin 500 kilometre katederek İstanbul'da üniversite arkadaşı oldu.
Küçük yaşlarından itibaren tatil için ailesiyle geldiği Türkiye'ye karşı farklı bir sevgi besleyen Sara Shekarchi, Türk dizilerini izleyerek Türkçe öğrenmeye başladı. Ailesinin de desteğiyle üniversite eğitimini Türkiye'de almaya karar veren Shekarchi, kısa bir süre gittiği Türkçe kursu sonrası 2020 yılında Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı'na (YÖS) girdi.
İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü'nü kazanan Shekarchi, iyi seviyede Türkçe bildiği ve hazırlık sınavını geçtiğini için direkt başladığı birinci sınıfı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uzaktan tamamladı.
Bu süreçte Shekarchi'in annesi Maryam Mirzahashemi de kızından ilham alarak 49 yaşında eğitimine devam etme kararı aldı. Kızının uzaktan eğitim gördüğü süre içerisinde onun da yardımıyla sınava hazırlanan Mirzahashemi, aynı üniversitenin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda Acil Tıp Teknikerliği Bölümü'ne yerleşti.
2021-2022 eğitim öğretim yılında üniversitelerde yüz yüze eğitime geçilme kararının alınmasının ardından, 2 ay önce İran'ın Mehrşehr Karaj şehrinden gelerek İstanbul'a yerleşen anne kız, aynı üniversitede okumanın mutluluğunu yaşıyor.
- İyi seviyede Türkçe bilmesi online eğitim sürecini kolaylaştırdı
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan 19 yaşındaki Sara Shekarchi, Türk dizilerinin İran'da çok izlendiğini, kendi kendine, dizilerin de yardımıyla Türkçeyi kolayca öğrendiğini söyledi.
Türkçeyi orta seviyede öğrendikten sonra Türkiye'de üniversite okuma kararı aldığını, dilini ilerletmek ve üniversite sınavına girmek için kısa bir süre kursa gittiğini anlatan İranlı genç, 2 aylık kursun ardından girdiği üniversite sınavında Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü'nü kazandığını dile getirdi.
Üniversiteye başladıktan sonra Türkçeyi daha da ilerlettiğini belirten Shekarchi, "Türkiye'de üniversitelerin akademik seviyesi çok yüksek. Ben de çok araştırdım ve çok hoşuma gitti. Türkiye'de eğitim almak için babam da çok teşvik etti. Babamla araştırdık ve nihayet karar verdik. Türkiye'ye geldiğimizde annem beni görünce heveslendi, o da burada okumaya karar verdi." diye konuştu.
Sara Shekarchi, geçen yıl online eğitim gördüğünü, 2 aydır ise Türkiye'de olduğunu aktararak, annesinin de kendisiyle geldiğini ve üniversiteye kaydığını yaptırdığını kaydetti.
Online eğitimde zorlanmadığını ifade eden Shekarchi, "Çok iyi planlanmış. Online derslerde çok yüksek teknoloji kullanılıyor. Bu yüzden hiç zorlanmadım. Çok kolay bir şekilde derslerimi takip ettim." ifadelerini kullandı.
- "Birlikte ders çalışıyoruz"
Annesiyle aynı üniversitede okumanın çok keyifli olduğunu belirten Shekarchi, "Birlikte gidip geliyoruz. Birbirimize yardım ediyoruz. Birlikte ders çalışıyoruz. Kütüphaneye gidiyoruz." dedi.
Shekarchi, Türkiye'ye geldikten sonra İran'a gidemediklerini, babasının kendilerini ziyaret etmek için geldiğini anlatarak, "Babam çok mutlu. Çünkü ben ve annem yeni dil öğreniyoruz. Ayrıca farklı bir kültürle tanışıyoruz. Yeni bir deneyim oluyor. Babam bize bu yolda çok destek verdi ve yardım etti. Babam İran'da üniversitede hoca, ders veriyor. Babam da hoca olarak buraya gelmek istiyor." diye konuştu.
Shekarchi, Türkçede bazı kelimeleri anlayamadığı için derslerde zorlandığı konularda arkadaşlarının ve öğretmenlerin kendisine çok yardımcı olduğunu ifade etti.
Fizyoterapi ve rehabilitasyon alanında eğitim almak istediğini, bu yüzden bu bölümü tercih ettiğini dile getiren Shekarchi, yaşlılara, engellilere ve özellikle doğuştan engelli çocuklara yardım etmek istediğini belirtti.
- "Türkiye'de kendimi hiç yabancı hissetmedim"
Türkiye'de okumaktan büyük bir keyif duyduğunu dile getiren Shekarchi, "İstanbul, en güzel yerlerden biri bence. Daha önce 4-5 defa turist olarak Türkiye'ye gelmiştim. Burada yaşamak turist olmaktan daha güzel. Çünkü bir hafta turist oluyorsun, sonra geri döndüğünde üzülüyorsun. Burada yaşamak gerçekten çok keyifli." ifadelerini kullandı.
Sara Shekarchi, Türk ve İran kültürlerinin benzer olduğuna değinerek, "Türkiye'de kendimi hiç yabancı hissetmedim. Türkiye'deki insanlar çok misafirperver. Bize çok destek verdiler, yardım ettiler." dedi.
Shekarchi, Türkiye'de yemek olarak en çok Adana kebabını sevdiğini, İran'da da benzer bir kebap olduğunu, Türkiye'de yemeklerin çok lezzetli olduğunu sözlerine ekledi.
Acil Tıp Teknikerliği Bölümü'nde hazırlık okuduğunu, Türkçeyi çok sevdiğini, bu yüzden Türkiye'de eğitimine devam ettiğini söyleyen anne Maryam Mirzahashemi ise kızıyla aynı üniversitede olduğu için mutlu olduğunu söyledi.