Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

"Türk Otomotiv Sanayisinde Yeni Teknolojilere Uyum Konferansı"nda sektörde değişim konuşuldu

24.04.2022 11:17:00

BURSA (AA) - Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ve Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından Türk ve Alman otomotiv sektörleri arasındaki iş birliğini geliştirmek amacıyla çevrim içi düzenlenen "Türk Otomotiv Sanayisinde Yeni Teknolojilere Uyum Konferansı"nda yenilikçi teknolojiler ile sektördeki değişim ele alındı.


Uludağ İhracatçı Birliklerinden yapılan açıklamaya göre, OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, TAYSAD Başkanı Albert Saydam ve Ford Otosan Genel Müdürü Güven Özyurt, Türkiye Tanıtım Grubu Otomotiv Projesi Almanya Proje Lideri Alper Kanca moderatörlüğündeki konferansın açılışında değerlendirmelerde bulundu.


Çelik, Almanya'nın uzun yıllardır Türk otomotiv endüstrisi ihracatında ilk sırada yer aldığını hatırlattı.


Geçen yıl otomotiv endüstrisi ihracatından yüzde 14 pay alan Almanya'ya 4,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Çelik, "Almanya, ithalatımızda da uzun yıllardır ilk sırada yer alıyor. İki ülke arasındaki bu etkileşim, sanayimizin gelişilmesine de çok güçlü katkı sağladı. Bu iletişimde de Almanya'da çalışan Türk yönetici ve mühendislerin büyük bir payı var." açıklamasını yaptı.


Dünyanın geleceği için ortaya konulan sıfır karbon hedefleri ve bunları gerçekleştirmek için yapılan girişimlerin bir yeşil devrim başlattığını vurgulayan Çelik, bu girişimlerin otonom sürüş, paylaşımlı araç gibi teknolojilere doğru evrilmekte olan otomotiv endüstrisinin dönüşümünü hızlandırdığına işaret etti.


Ulaşım araçlarına yönelik algıların yakın gelecekte kökten değişime uğrayacağına dikkati çeken Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Türk otomotiv sektörü, otonom araçlara geçişle yaşanan dönüşüm sürecinde yenilikçi teknolojileri ile sektördeki değişime aktif olarak katkıda bulunabilecek bir yapıya sahip. Ülkemizin Avrupa'ya komşu olması, yüksek üretim ve ihracat deneyimi, genç, dinamik ve nitelikli insan kaynağı gibi özellikleri, bu gelişmeleri fırsata çevirebileceğimizi gösteriyor. Yenilikçi gücümüzle, dinamik iç pazarımız ve eğitimli çalışanlarımızla endüstrinin geleceğinde yer almaya hazırız. OİB olarak üzerimize düşen görevlerin farkındayız. Bu kapsamda otomotiv ihracatımızın yaklaşık yüzde 80'ini Avrupa ülkelerine yapan üyelerimize çeşitli yöntemlerle rehberlik etmeye devam ediyoruz."


- "İletişim ağları giderek güç kazanıyor"


TAYSAD Başkanı Albert Saydam da 484 üyeye ulaştıklarını belirterek, otomotiv sektöründe teknolojinin yanında en önemli unsurlardan birinin iletişim olduğunu bildirdi.


Saydam, şunları kaydetti:


"Otomotivde teknolojik değişimler yaşansa da değişmeyen bir konu var; o da iletişimin önemi, iletişim ağlarının gücü. İletişim ağları giderek güç kazanıyor. Sizler de Türk otomotiv sanayisinin önemli bir sac ayağısınız. Hem yurt dışındaki gelişmeleri Türkiye'ye hem de Türkiye'deki gelişmeleri Almanya'daki muhataplarınıza aktarma konusunda bizim için önemli değerlersiniz. Teknoloji ilerlerken diğer yandan iletişimi de güçlendirmemiz lazım. Bu etkinliklerimizin ana amacı da bu. Türkiye'nin ilgisini çekebilecek otomotiv alanındaki gelişmeleri, fırsatları bizlere aktarın. Biz TAYSAD ve OİB olarak bu konulara açığız. Bu etkinliklerin ülke ekonomisine değer yaratmasını temenni ediyorum."


- "2030'da araçların yüzde 30'u elektrikli ve bağlantılı olacak" öngörüsü


Toplantıya konuk olan Ford Otosan Genel Müdürü Güven Özyurt ise birkaç yıldır otomotiv sektörünün tanımının ve sektörden beklentilerin değiştiğini belirtti.


Kovid-19 salgınının bu değişimi hızlandırdığına değinen Özyurt, şu değerlendirmelerde bulundu:


"Sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm, değişen müşteri beklentileri, elektrikli ve bağlantılı araçlar ve mobilite, sektörde öne çıkan başlıklar ve bunların hepsi, birbiriyle bağlantılı. Ürettiği araçların çoğunu AB'ye ihraç eden Türkiye için de Avrupa Yeşil Mutabakatı sayesinde bu dönüşüm kaçınılmaz. Birleşik Krallık 2050'de, Çin 2060'ta karbon nötr olma sözü verdi ve böylece şehirde trafik kirliliğini azaltacaklar. Araçlar artık mobiliteye uygun üretilmeye başladı. Yeşil ve dijital dönüşüm, birbirini destekleyecek şekilde ilerliyor. Üretim sistemlerindeki dijital dönüşüm, üretim süreçlerinin daha en başından itibaren planlanmasını sağlıyor. Ayrıca Endüstri 4.0'ın yarattığı imkanlarla ve simülasyonlarla hataları daha oluşmadan yakalayabiliyoruz. Ürün portföyünde ise akıllı cihazlarla yönetebileceğimiz bir mobiliteye uygun çözümler ortaya çıkıyor. Elektrikli araçlar, bağlantılı ve otonom sürüş teknolojileri ile bu dönüşüm sayesinde insan kaynaklı hatalar en aza indiriliyor, verimlilik ve tasarruf sağlanıyor. Bu yüzden geleceğin teknolojilerini yakalamak isteyen şirketlerin, odağına sağlam bir dijital altyapıyı alması ve tüm süreçlerini buna göre gözden geçirmesi gerekiyor."


Günümüzde kullanıcı beklentilerinin değiştiğini, tüketim güçlerinin farkında olan Z kuşağının da gezegene karşı sorumluluk sahibi olduğunu ifade eden Özyurt, araştırmaların, 2030 yılında araçların yüzde 30'unun elektrikli ve bağlantılı olacağına işaret ettiğini aktardı.


Bir sonraki araçlarda benzin-dizel hariç daha çevreci yakıtlara yöneleceklerin ve elektrikli/hibrit modelleri seçeceklerin oranının yüzde 47 olacağının öngörüldüğünü bildiren Özyurt, "En sonuncu Dünya Ekonomik Forumu'na katılan kuruluşlar da araç filolarını elektrikliye çevirme planları olduğunu açıklamışlardı. Türkiye de bu anlamda alternatif araç yatırımlarını seçebilir. Muazzam bir potansiyel var ve daha çevre dostu teknolojilerle geleceği yaratabiliriz." ifadesini kullandı.


DİĞER HABERLER