İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ev sahipliğinde "Köklü Geçmiş, Güçlü Gelecek" temasıyla düzenlenen "Türk Konseyi Medya Forumu"nda, "Türk Dünyası Olarak Geleceği Kurgulamak" başlıklı oturum gerçekleştirildi.
Oturumun moderatörlüğünü üstlenen NTV Dış İlişkiler ve Dış Haberler Koordinatörü Ahmet Yeşiltepe, forumun, yol gösterici, olağanüstü önemde bir başlangıç ve mihenk taşı olduğunu söyledi.
Ortak tarihin, kan bağlarının, kültürel akrabaların, "suyun suya" benzemesinden ziyade kendilerini bir ve beraber yaptığını belirten Yeşiltepe, 30 yıl önce kardeş ve akraba devletlerin bağımsızlıklarına kavuşmalarının, "Türk tarihinin makas değiştirmesi" olarak nitelendirildiğini ve yeni bir dönemin başladığı şeklinde yorumlandığını dile getirdi.
Geçmiş süre zarfında Türk dünyasının geleceğine ışık tutacak değerde çok önemli adımlar atıldığını aktaran Yeşiltepe, bunların en önemlisinin Türk Konseyi olduğunu kaydetti.
Yeşiltepe, Türk dünyasının, daha iyi bir gelecek inşası ümidiyle çıktığı yolda ve çizeceği rotada, birlik olmak için fazlasıyla ortak paydaya sahip olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Köklü geçmişimiz, kardeşliğimiz, güçlü tarihimiz, dünyadaki diğer birlik ve ortaklık arayışlarından bizi çok daha avantajlı konuma bağlıyor. Bu zenginlik, aydınlık yarınlara, kalkınmış ve refah içerisinde yaşanacak ortak bir medeniyete çok güçlü bir zemin oluşturuyor. 'Dilde fikirde ve işte birlik' şiarıyla yürünen yolda en değerli hazinemizin gönülde birlik olduğunu biliyoruz. Lakin artık daha somut, daha güçlü adımlar atma vakti geldi. Günümüz dünyasının yönlendirici, toplumsal etkilerde belirleyici konumda görülen kitle iletişim araçları ve sosyal medyada dijitalleşmeyle birlikte geleceği kurgularken ele almamız ve alışmamız gereken alanlar olarak karşımıza çıkıyor. Muhakkak ki bu alanlarda yapacağınız çok şey var. Üstelik küresel dezenformasyon, yalan ve sahte habercilik, amacı sadece manipülasyon olan geleneksel medya araçlarıyla giderek yükselen dijital ağların da bu ağlarda maalesef beşinci kol faaliyeti yürüten öbeklerin de iyice palazlandığı ortada."
Meşru hak ve taleplerin küresel düzlemde ortaya konulması için somut iş birliğine ihtiyaç olduğuna vurgulayan Yeşiltepe, "İşte bunu en son Karabağ'da gördük. Bir yıl önce Karabağ'ın işgalini sona erdiren Azerbaycan'ın haklı davasının taleplerini en kuvvetli şekilde dünya kamuoyuna duyuran ortak yayın anlayışımız, hakkaniyet ve vicdanla ortaya koyulan iletişim yaklaşımımız Türk dünyasının birlik olduğunda aslında neleri başaracağını göstermiştir. Sahada kazanmadık sadece, iletişimde de kazandık. Gördük ki iletişim alanında da birlik olursa haklı davalarınızı, meşru hak ve taleplerinizi dünyaya daha iyi anlatabiliriz." dedi.
Azerbaycan Devlet Haber Ajansı (AZERTAC) Yönetim Kurulu Başkanı Aslan Aslanov, Türk medyasının forumda toplanmasının kendileri için çok değerli olduğunu söyledi.
Aslanov, ortak tarihe, medeniyete, dine ve dile mensup devletlerle halklar olarak geleceğe giden yolların burada kesiştiğini belirtti.
Türk devletlerinin gücünün birleştirilmesinin önemini dile getiren Aslanov, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugün dünyada Türk düşmanlığı ve İslamofobiyle yüz yüzeyiz. Bunlara birlikte cevap verirsek önümüzde hiçbir kuvvet duramaz. Karabağ Zaferi de bunun örneğidir. Dost, kardeş olan Türk devleti, bu zaferin elde edilmesinde önemlidir. Azerbaycan-Türkiye kardeşliği, Türk dünyasının birleşmesinde en önemli örneklerdendir. Cumhurbaşkanımız, katıldığı ve Türkiye'nin olmadığı bir toplantıda 'Türkiye burada yoktur ama ben buradayım.' demiştir. Nerede Türkiye yoksa orada Azerbaycan vardır, nerede Azerbaycan yoksa Türkiye oradadır."
Ermenistan'ın 30 yıldır işgal ettiği toprakları geri alma sürecinde dünya medyasının yaptığı yalan haberleri gördüklerine dikkati çeken Aslanov, "Kardeş Türk medyasının muharebede Azerbaycan'a verdiği destek önemli rol oynadı. Büyük minnettarlıkla aziz dostum, kardeşim Serdar Karagöz'e teşekkür ediyorum. Onun desteğiyle bu birliğin yeniden canlandırılması için çalışmalar yaptık. Türk Dili Haber Ajansı Birliği kongrelerimiz olsun isteriz." ifadelerini kullandı.
Kırgızistan Madaniyat-Tarykh-Til Tv Kanalı Baş Editörü Nazira Aaly Kyzy da köklerin geliştirmesi ve kuvvetlendirilmesiyle birbirine dayanak olan medeniyetlerin düşünülmesi gerektiğini belirtti.
Kyzy, "Türk medeniyeti" ve "Türk dünyası" kavramlarının birbirine yakın olması gerektiğine dikkati çekerek, "Türk dünyası olarak Avrupa Birliğine bakarsak, örnek alacak çok şeyimiz var. Bugünkü duruma ulaşmak için Avrupa ülkeleri çok uğraştı ama onların birliği ekonomik istikrar ve kazançlarla oluştu. Biz Türk ülkelerinin ortak paydası hiçbir şekilde maddiyat olmadı. Türk dünyasını şekillendirmek için gençlere önem vermeliyiz. Ortak bir Türk duygusunu oluşturmalıyız." diye konuştu.
- "Türk dünyasının ortak ajansına sahip olmamız büyük nimet"
Kazakistan Kazinform Uluslararası Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Yeldos Nashiralı, bilgi alışverişi denildiğinde, kurdukları haber ajansıyla uluslararası standartları her zaman gözettiklerini belirtti.
Nashiralı, iş birliği, beraber çalışma ve birçok noktada "Birlikte olursak güçlü oluruz." mesajları duyduklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"Bugün Türk dünyasının ortak ajansına sahip olmamız büyük nimet. Memleketlerimizin menfaatlerine hizmet edecek bir ortak haber ajansını hızlıca ve kısa zamanda kurmalı, hızlı kararlar alınan bir mekanizmaya geçmeliyiz. Askeri bilgi aktarımı, askeri teknoloji ve askeri gazetecilik diye bir alan da var. Bu alanı da önemsiyoruz. Buna savaş muhabirliği gazeteciliği de diyoruz. Haber fotoğrafçılarımız ve savaş muhabirlerimiz birbirlerine tecrübelerini aktarabilmeli. Kendi insanlarımızın kaderleriyle oynanmasına müsaade etmeyerek gerçek gazetecilik anlayışımızı korumalıyız. Bir hareket etmeliyiz, daha iyiye ancak birleşerek ulaşabileceğimize inanıyoruz."
Bakü Devlet Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi Dekanı Vugar Aliyev de medyanın öneminin ve tesirinin artık tartışılmaz bir gerçek haline geldiğini, dünyanın yönetici güç merkezlerinin medyaya muhtaç durumda olduğunu ifade etti.
Aliyev, savaşların artık medyayla yapıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"21. yüzyılın başlangıcında dünyada devam eden küreselleşme gazetecilikte de etkili oldu. Yeni dünya gazeteciliği çok yönlü. Milli hususiyetler korunmakta. Çağdaş haberleşme teknolojileri noktasında ortak haberleşme ağı kurulması önemli bir alan. Siyaset önemli derecede bilgi-haber akımının paylaşılması üzerine kurulu. Medyanın temel işlevleri vardır ama bugün buna dezenformasyonu da ekleyebiliriz. Dezenformasyon insanların şuurlarına yapılan bir saldırıdır. Doğru yapılan bilgi, savaşta hezimeti zafere, zaferi ise hezimete çevirebilir. Dünyada, Türk coğrafyasında yaşananlara çifte standart yaklaşımı var. Buna karşı Türk dünyası olarak ortak bir medya platformu kurulması zaruridir. Ortak medya eğitimi platformunun kurulması önemli ortak başarılara imza atmamızı sağlayabilir. Türk Cumhuriyetleri İletişim Fakülteleri Birliği, sonrasında da ortak Türk Medya Akademisi kurulmalıdır."