İSTANBUL (AA) - Türk Böbrek Vakfı (TBV), 22 Mart Dünya Su Günü'nde "Sağlık İçin Su Tüketin, Su Kaynaklarının Yaşamını Gözetin" mesajıyla nüfus artışı ve küresel ısınma nedeniyle tatlı su kaynaklarının giderek azaldığına işaret etti.
TBV Başkanı Timur Erk, yaptığı yazılı açıklamada, sürekli vurgulanan sağlık için yeterli su tüketiminin, uygulama açısından eksiklikler olsa da bilinç düzeyi anlamında gözle görülür bir ilerleme kaydettiğini belirtti.
Vakıf tarafından yapılan su tüketimi araştırmasına göre, "Günlük ne kadar su tüketilmesi gerektiğini biliyor musunuz?' sorusuna yüzde 70 oranında evet yanıtı verildiğini aktaran Erk, bunun da bilinç düzeyi açısından toplumsal ilerleme sağlandığının bir göstergesi olduğunu anlattı.
Erk, yetersiz su tüketiminin özellikle ileri yaşlardaki kimseler için tehlikeli olduğuna ve sürecin bilişsel yetilerde bozulmaya kadar uzanabildiğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Böbrekler vücudumuzda su ve elektrolit dengesini sağlayan, kan basıncını düzenleyen ve çeşitli hormonları salgılayan organlardır. Su, böbreklerin çalışması için çok önemlidir. Yeterli miktarda su tüketmemek orta ve uzun vadede, idrar yolu enfeksiyonlarına, böbrek taşı oluşumuna, böbrek, kalp ve sindirim sistemi hastalıklarının tetiklenmesine neden olur. Vücutta oluşan atıkların idrar yoluyla uzaklaştırılması için yeterli miktarda su tüketimi sağlanmalıdır. Su tüketim miktarları, sağlıklı yetişkin bir kadında günde ortalama 2, erkekte ise 2,5 litre olmalıdır."
Sağlık adına ulaşılan bilinç düzeyinin gelecek yıllarda alışkanlıklar açısından da olumlu noktalarda olmasını dileyen Erk, şunları kaydetti:
"Tüm dünyanın üzerinde durması gereken, bireysel, toplumsal ve küresel anlamda harekete geçilmesi elzem olan esas konu insan tüketimine uygun olan tatlı su kaynaklarımızın azalıyor olması. Araştırmalar, tatlı suyun yüzde 70'inin tarımda kullanıldığını gösteriyor. Artan nüfusu beslemek için ise gıda üretimi 2035 yılına kadar yüzde 69 artış gösterecek. Ayrıca elektrik enerjisi üretiminde ve soğutucu olarak da tatlı su kullanılıyor ve bu enerjinin de yüzde 20 oranında artması bekleniyor. Su, sadece içtiğimiz sudan ibaret değildir bu sebeple her alanda tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmeli ve geleceğimizi susuz bırakmamalıyız."