TUNUS (AA) - Tunus'ta siyasi parti ve kuruluşlar, G7 ülkeleri büyükelçilerinin, "ülkenin içişlerine karışmaya devam etmesine" tepki göstererek, Cumhurbaşkanı Kays Said'den bu duruma son vermesini istedi.
Halk Hareketi, Tunus İleri Hareketi, Halk Akımı, Ulusal Sosyalist Demokrat Parti, Baas Hareketi ve Halkçı Birlikçi Cephe partileri ile Direniş Koalisyonu ve İlerici Ulusal Çalışma Grubu adlı kuruluşlar tarafından ortak açıklama yapıldı.
Açıklamada, G7 ülkeleri büyükelçilerinin Tunus'la ilgili yaptığı son açıklamaların ülkenin içişlerine açıkça müdahale olduğu belirtilerek kınandı.
Büyükelçilerin, Tunus'un içişlerine müdahale etmeyi sürdürdüğü aktarılan açıklamada, "G7 ülkeleri büyükelçilerinin açıklaması, geçen senelerde devleti dumura uğratan terör ve yolsuzluk gruplarının ülke siyasetinde dayatılmasına yönelik bariz bir çabadır." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'den, kararlı bir duruş sergilemesi ve başta G7 ülkeleri olmak üzere yabancı ülkelerin büyükelçilerinin ülkede çıkardığı huzursuzluğa son vermesi istendi.
G7 ülkelerinin (ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada) büyükelçileri ile Tunus'taki Avrupa Birliği (AB) delegasyonu 10 Aralık'ta yaptıkları ortak yazılı açıklamada, ülkede temel özgürlüklere saygı duyulması, sivil toplum ve siyasal yelpazenin farklı uçlarındaki tüm seslerin siyasi sürece dahil edilmesinin önemine vurgu yapmıştı.
Açıklamada, ülkede demokratik kurumların yeniden ve hızlı bir şekilde çalışmaya başlaması için bir takvim belirlenmesi çağrısı yapılmıştı.
Tunus'ta G7 ülkelerinin büyükelçilikleri 6 Eylül'de de, Cumhurbaşkanı Kays Said'e en kısa zamanda başbakan tayin etme ve ülkeyi anayasal sürece geri döndürme çağrısında bulunmuştu.
- Tunus'taki siyasi kriz
Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz'da Meclis'in çalışmalarını dondurması ve başbakanı azletmesinin ardından 22 Eylül'de de bazı yeni kararnameler yayımlamıştı.
Bu kararnamelerle cumhurbaşkanının yasama ve yürütme yetkisi genişletilmiş, ayrıca yasa tekliflerinin Anayasaya uygunluğunu denetleyen geçici komisyon da feshedilmişti.
Said'in aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açmıştı.
Ülkedeki krizden çıkmak için birçok siyasi ve sivil toplum kuruluşu geniş kapsamlı "ulusal diyalog" çağrısı yapıyor.