TUNUS (AA) - Tunus'ta Genç Hakimler Derneği, Cumhurbaşkanı Kays Said'in "yargıyı kişisel ihtilaflar ve siyasi çekişmelere karıştırmasını" kınadı.
Ülkedeki sivil toplum kuruluşu olan Genç Hakimler Derneği yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'in yargıyla ilgili son açıklamalarına tepki gösterdi.
Said'in son açıklamalarında çalışmalarını askıya aldığı Temsilciler Meclisi'ne karşı herhangi bir adım atmayan yargıya birtakım suçlamalarda bulunduğu hatırlatılan açıklamada, "Yargı çalışanları, çeşitli yapılarıyla bağımsız profesyonel yargı için zırhlardır. Dolayısıyla hakimler, fikri veya siyasi olan herkese karşı yaklaşımlarında eşit davranırlar." denildi.
Tunus yargısının ülkenin bağımsızlık simgesi olduğu vurgulanan açıklamada, "Yargı ne Cumhurbaşkanına ne de yürütme makamlarına bağlı olmayacak. Yargı, anlaşmazlığa düşen herkes için eşit düzeyde bir garantördür." ifadeleri kullanıldı.
Cumhurbaşkanı Said ile seçimle oluşan Meclis arasındaki çekişmenin siyasi olduğu aktarılan açıklamada, yargıyı siyasi çekişmelere karıştırmanın ise yargının meşruiyeti ile bağımsızlığına açıkça bir saldırı olduğu savunuldu.
Cumhurbaşkanı Said, Meclis'ten darbeyle suçladığı milletvekillerini tutuklamadıkları için bazı hakimleri profesyonel çalışmamakla suçlamıştı.
- Meclisin feshedilme süreci ve milletvekillerine açılan soruşturmalar
Tunus'ta Cumhurbaşkanı Kays Said'in 25 Temmuz 2021'de Temsilciler Meclisi'nin çalışmalarını askıya almasına karşı çıkan milletvekilleri 30 Mart'ta çevrim içi bir oturum düzenlemişti.
Meclis'teki 217 milletvekilinden 121'inin katıldığı oturumda, Said'in 25 Temmuz olağanüstü kararlarının iptali için sunulan yasa tasarısı onaylanmıştı.
Düzenlenen çevrim içi oturumu "yasa dışı" olarak nitelendiren ve milletvekillerini başarısız bir "darbe girişiminde" bulunmakla suçlayan Cumhurbaşkanı Said ise aynı gün "Meclis'i feshettiğini" duyurmuştu.
Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi ise Meclis'in feshedilmesi kararını reddettiğini bildirmişti.
Bu gelişmenin ardından 1 Nisan'da Gannuşi ve beraberindeki milletvekilleri Terörle Mücadele Şubesi'nde ifade vermiş ve 5 Nisan'da Cumhuriyet Savcılığı'na ifade vermek üzere serbest bırakılmışlardı.