TUNUS (AA) - Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz 2021'deki olağanüstü kararları ile çalışmaları dondurulan Meclisin çevrim içi oturumlarına rağmen geriye dönüş olmayacağını söyledi.
Said, vefatının 22. yılında Tunus'un ilk Cumhurbaşkanı Habib Burgiba'nın Monastır kentindeki anıt mezarını ziyareti sırasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çalışmaları 25 Temmuz kararlarıyla askıya alınan ve 30 Mart'ta feshedilen Temsilciler Meclisi milletvekillerinin düzenlediği çevrim içi oturumun hukuki değeri olmadığını savunan Said, "25 Temmuz öncesine dönüş yok. Biz bağımsız ve egemen bir halkız, egemenliğin halka geri dönmesi için çalışıyoruz." diye konuştu.
- Bağımsız Yüksek Seçim Kurulunda değişiklik sinyali
Bağımsız Yüksek Seçim Kurulunda da değişikliğe gidileceği sinyali veren Said, "Gelecek seçimleri Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu denetleyecek fakat şu anki şekliyle değil." ifadelerini kullandı.
İlerleyen günlerde yeni bir Anayasa taslağı hazırlanacağını belirten Said, 25 Temmuz'da referanduma gidileceğini ve halkın son sözünü söyleyeceğini kaydetti.
Tunus'ta 2011'den bu yana seçimleri denetleyen anayasal bir kurum olan Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu, çoğunluğunu Meclisin seçtiği 9 üyeden oluşuyor. Kurulda altı yıllık görev süresi bulunan üyelerin üçte biri her 2 yılda bir yenileniyor.
- Tunus'ta yaşanan siyasi kriz ve Temsilciler Meclisinin feshedilmesi
Tunus Cumhurbaşkanı Said'in geçen yıldan bu yana aldığı olağanüstü kararlar ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.
Said, 25 Temmuz 2021'de Meclisin çalışmalarını askıya alarak milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı. Tunus Cumhurbaşkanı, 22 Eylül 2021'de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.
Meclisin çalışmalarının askıya alınmasına karşı çıkan milletvekilleri 30 Mart'ta çevrim içi oturum düzenlerken, bunu "darbe girişimi" olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Said, Anayasa'nın 72. maddesine dayanarak aynı gün Meclisi feshettiğini duyurdu.
Ülkedeki bazı kesimler Said'in Meclisi saf dışı bırakan kararlarını "darbe" olarak nitelendiriyor ve Tunus'un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.