TUNUS/CERCİS (AA) - HEYSEM ELMEHDİ/MEHMET AKİF TURAN - Tunus'un güneyindeki Cercis kenti açıklarında 21 Eylül'de yaşanan tekne faciasında yakınlarını kaybeden Tunuslular olayın üzerinden iki ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen hala çocuklarının akıbetini öğrenemedikleri için yetkililere karşı tepkili.
Kamuoyunda "Cercis faciası" olarak bilinen olayda, çoğunluğu Cercisli olmak üzere 18 düzensiz göçmeni taşıyan tekne denizde alabora olarak battı.
İki ayı aşkın süredir devam eden arama kurtarma çalışmalarında şu ana kadar denizden 6 ceset çıkarıldı. Yetkililer, söz konusu cesetlerin Cercisli düzensiz göçmenlere ait olduğunu açıkladı.
Aradan geçen zamana rağmen diğer kayıplara ulaşılamamasını "arama kurtarma çalışmalarında yaşanan ihmale ve ilgisizliğe" bağlayan kayıp yakınları ve bölge halkı, uzun süredir çeşitli eylemlerle bu durumu protesto ediyor.
- Cercis felaketinin en küçük kurbanı 15 yaşında
Yakınlarının akıbetini ve olayın iç yüzünü öğrenmeyi, sorumluların bulunarak cezalandırılmasını isteyen aileler, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Cercis felaketinin en küçük kurbanı 15 yaşındaki Velid el-Bahiri'nin annesi Suad er-Rajli, oğlunun kaybolmasından bu yana geçen iki aylık sürenin kendisine iki yıl gibi geldiğini söyledi.
- En büyük hayali Avrupa'ya gitmekti
Oğlunun küçük yaştan beri hep Avrupa hayali kurduğunu anlatan acılı anne, şöyle konuştu:
"Oğlum Velid hep bana İtalya'nın Lampedusa adasına gitmekten bahsederdi. Oraya giden arkadaşlarının en iyi cep telefonlarına sahip olduğunu söyler, lüks otomobillerle çektirdikleri fotoğrafları göstererek kendisinin de bu fotoğrafların aynısından çektirmek istediğini anlatırdı."
Velid'i durdurmaya ve göç fikrinden vazgeçirmeye çalıştıklarını ancak başarılı olamadıklarını dile getiren Rajli, oğlunun Avrupa'da yaşayan Tunusluların yaşantısından çok etkilendiğini ifade etti.
- "Teknedekilerden 3'ünün kurtarıldığını duyduk. Bu duyumlar şüphelerimizi arttırıyor"
Oğlunun iyi bir yüzücü olduğunu vurgulayan Rajli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oğlumun boğularak ölmesi pek olası değil. Oğlum küçüklüğünden bu yana iyi ve yetenekli bir yüzücü. Tekne denizde batsaydı yüzerek kendini kurtarabilirdi. Teknede bulunanlardan 3'ünün kurtarıldığını duyduk. Bu duyumlar bizim şüphelerimizi daha da arttırıyor. Yetkililerden olayı aydınlatmalarını bekliyoruz."
- "Oğlumun akıbetini öğrenene kadar belediye binasının önünden ayrılmayacağım"
Velid'in babası Selim Zeridat ise arama kurtarma çalışmalarında ihmal olduğu gerekçesiyle eylem yapan ailelerin şehir merkezinde kurduğu çadırda kalıyor.
Olayın üzerinden iki aydan fazla bir süre geçtiğinin altını çizen Zeridat, "Çocuklarımız bulunamadı, başlarına tam olarak ne geldi bilmiyoruz. Şüpheli ve ihtilaflı haberler alıyoruz. Oğlumun akıbetini öğrenene kadar belediye binasının önünden ayrılmayacağım." diye konuştu.
- "Göç meselesi ulusal düzeyde çözülmeli"
Çocuğunu her geçen gün daha da özlediğini dile getiren acılı baba, şunları söyledi:
"Birçok kişi onların bu yolu seçmesinden bizi sorumlu tutuyor. Evet, hepimiz sorumluyuz ama ülkenin içinde bulunduğu durum da ortada. Yeni nesil ile iletişim kurmak çok zor, onları burada tutmanın ne kadar zor olduğunu bilmiyorlar mı? İçişleri Bakanlığı (devlet) göç sorununu çözemezken ben kendim nasıl çözeyim. Bu mesele ulusal düzeyde çözülmeli."
- "Yetkililerden gerçekleri ortaya çıkarmalarını talep ediyoruz"
Cercis'teki tekne felaketinde 3 yakınını kaybeden 50 yaşındaki Abdusselam el-Avdi, batan teknede oğlunun, yeğeninin ve ailesinden başka bir gencin bulunduğunu söyledi.
Tekne felaketini duyduğundan bu yana arama kurtarma çalışmalarına yardımcı olduğunu belirten Avdi, arama kurtarma çalışmalarında ihmal olduğunu düşündükleri için düzenledikleri gösterilerde güvenlik güçlerinin şiddetine maruz kaldığını anlattı.
Kaybolan düzensiz göçmenlerin telefonlarından sinyaller alındığını bu yüzden ailelerin çocuklarının yaşadığını düşündüğünü aktaran Avdi, "Yetkililerden gerçekleri ortaya çıkarmalarını talep ediyoruz." dedi.
- "Üniversite mezunu kızımın düzensiz göçmenlerle gideceğini hiç beklemezdim"
Arama kurtarma çalışmaları sonucunda kızı Melek'in cesedine ulaşıldığını ancak yine de gösterilere destek veremeye devam edeceğini söyleyen Muhammed el-Vehim ise zor yaşam şartlarına rağmen üniversite mezunu kızının düzensiz göçmenlerle gideceğini hiç beklemediğini dile getirdi.
Kurbanların ailelerine destek vermeye ve olayın tamamen aydınlatılması için mücadele etmeye devam edeceğini vurgulayan Vehim, şunları kaydetti:
"Kızımı buldum ve defnettim. Ama diğer ailelerin de çocuklarını bulmalarına destek olmaya çalışıyorum. Eminim benim yerimde kim olsa aynısını yapardı. Biz burada gerçeği arıyoruz, yetkilerin bu olayla daha yakından ilgilenmesini talep ediyoruz."
- "Cercis faciası" süreci ve devam eden gösteriler
Tunus açıklarında 21 Eylül'de tekneleri alabora olan 18 Tunuslu için arama kurtarma çalışmalarının yetersiz kaldığı gerekçesiyle aileler ve bölge halkı bir günlük iş bırakma eyleminin yanı sıra birçok gösteri düzenlemişti.
Denizden çıkarılan cansız bedenlerin kimlik tespitleri yapılmadan kimsesizler mezarlığına defnedilmesi ve resmi bir açıklama yapılmaması da tepkileri artırmış, bölge halkı ve kayıp Tunusluların yakınları, eylemlerini devam ettirme kararı almıştı.
Yetkililer, gelen tepkiler üzerine yaptıkları kimlik tespit çalışması neticesinde denizden çıkarılan 6 cansız bedenin Cercisli olduğunu duyurmuştu.
Cumhurbaşkanı Kays Said, "Cercis faciası" için soruşturma açılması talimatı vermiş ve yakınlarını kaybeden aileler için taziye mesajı yayımlamıştı.
Eylemlerin devam etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Said, 22 Kasım'da yaptığı açıklamada, "Cercis halkı sabırlı olun, yakında tüm gerçekler ortaya çıkarılacak." diyerek çalışmaların sürdüğünü teyit etmişti.