İSTANBUL (AA) - Kağıthane'de yol verme tartışması nedeniyle AA muhabiri Ekrem Biçeroğlu'na saldırarak çenesini kırdıkları gerekçesiyle haklarında 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu 2 sanığın tahliye talepleri reddedildi.
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Biçeroğlu'ndan şikayetçi oldukları için "müşteki" sıfatları da bulunan tutuklu sanıklar Ufuk Akdağ ile Doğukan Serdar katıldı.
Müşteki Biçeroğlu ve avukatı Elif Remle Yaralı duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada ifade veren Biçeroğlu, olay günü aracıyla eve giderken, kontrollerini yapıp sinyal verdikten sonra sola döndüğünü anlatarak, bu esnada sanıkların motosikletle aracının sol aynasına çarptıklarını söyledi.
Yaklaşık 20 metre ileride yalpalayarak düşen sanıkların koşarak kendisine doğru geldiklerini ve bağırmaya başladıklarını aktaran Biçeroğlu, "Önce araçtan inmedim. Bana bağırıyorlardı. Sonrasında durumu kontrol altına almak için aracımdan aşağı indim. Küfür etmedim, kimseye vurmadım. Tam bir cümle kurmak üzereyken sanıkların ikisi birden yüzüme yumruk attı. Ardından diz kapaklarımın üzerine düştüm. Vurmaya devam ettiler. Sonrasında yere düştüm, yerde de vurdular. Kısa süreli bilinç kaybı yaşadım. Kendime geldiğimde bir kan birikintisinin üzerine yatıyordum. Yüzümde kan, ağzımın içinde diş parçaları vardı. Bu olay nedeniyle çenem kırıldı, ameliyat oldum. Çenemin bir bölümünde hala hissizlik var. Alnıma 7 dikiş atıldı. Burnumun üzerinde ve dudak üstümde de dikiş var. Yüzümde izler kaldı. Sanıklardan şikayetçiyim." diye konuştu.
Sanık Ufuk Akdağ, Biçeroğlu'nun sinyal vermeden dönüş yapması nedeniyle bu olayın yaşandığını savunarak, "Üzgünüz, sizin huzurunuzda özür de dilemek istiyorum." dedi.
Sanık Doğukan Serdar da Biçeroğlu'nun sinyal vermediğini ve aynasına bakmadığını iddia ederek, "Bu nedenle kaza yapıp düştük. Arabandan inmedi, durumumuzu sormadı. Bir anlık sinirle oldu. Kendisinden özür diliyoruz. Maddi zararını karşılamak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların mevcut delil durumu ve tutuklu kaldıkları süre göz önüne alınarak, adli kontrol şartıyla tahliyelerine karar verilmesini istedi.
Sanıkların avukatı da tahliye talebinde bulundu.
Duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme, müştekinin yüzünde sabit iz kalıp kalmadığı hususunda raporun olaydan 6 ay sonra olan 2 Ocak 2022'de alınması gerektiğinden, Biçeroğlu'nun bu tarihten sonra Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesine karar verdi.
Biçeroğlu'nun çene tedavisi gördüğü hastaneden gerekli evrakların ve raporların istenilmesine karar veren mahkeme, mevcut delil durumu, isnat edilen suçlama, mağduriyetin boyutu, sanıkların olayın ardından kaçmaları ve azami tutukluluk süresinin henüz dolmadığını göz önüne alarak sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmedip duruşmayı erteledi.
- "En yüksek cezayı almalarını istiyorum"
Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan Biçeroğlu, sanıkların tutukluluk halinin devam etmesinden memnun olduğunu belirterek, “Sanıklarla bugün tekrar karşılaşınca yaptıkları caniliği hatırladım. Büyük bir vandallık gerçekten. Alabilecekleri en yüksek cezayı almalarını istiyorum. Tutukluluğa devam kararı yerinde. Bu insanların sokakta gezmemesi lazım.” dedi.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1 Temmuz'da, sürücü Doğukan Serdar ile sürücü arkasında oturan Ufuk Akdağ'ın bulunduğu motosikletin, Nurtepe Mahallesi Osmanpaşa Caddesi'nde seyir halindeki Biçeroğlu'nun aracına çarptığı ve tarafların bu kaza üzerine tartıştıkları belirtiliyor.
Tartışma sırasında sanıkların Biçeroğlu'nu tekme ve yumruklarla darbettikleri, savunmalarında da darp suçunu kabul ettikleri kaydedilen iddianamede, Adli Tıp Kurumu raporuna göre, Biçeroğlu'nun yaralanmasının basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir mahiyette olmadığı, kırığın yaşam fonksiyonlarına etkisinin orta derece olarak belirlendiği ifade ediliyor.
İddianamede, sanıkların "yüzde sabit ize ve kemik kırılmasına sebebiyet verecek derecede kasten yaralama" suçundan 3 yıldan 9'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.