İSTANBUL (AA) - 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'nda masa tenisinde mücadele eden milli sporcular yurda döndü.
Oyunlarda altın madalya kazanan Abdullah Öztürk ile bronz madalya alan Ali Öztürk, Kübra Korkut ve Nesim Turan'ın da aralarında bulunduğu sporcu, antrenör ve yöneticilerden oluşan kafileyi İstanbul Havalimanı'nda, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Burhanettin Hacıcaferoğlu, Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve yetkililer karşıladı.
Abdullah Öztürk, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 2016 Rio Paralimpik Oyunları'nda da altın madalya kazandığını hatırlatarak, "2020'de kürsüde olmak istiyordum. Şükürler olsun altın madalya oldu. Final maçım tarihi bir güne, 30 Ağustos Zafer Bayramı'na denk geldi. Ben o gün final maçını alıp, bayrağımızı göndere çekip, tüm dünyaya İstiklal Marşı'nı okutmak istiyordum. 1-0 geriye düşmeme rağmen maçtan kopmadım. Hep o günün anlam ve önemi aklıma geldi ve final maçını kazandım. Çok mutluyum. Bu başarıyı iki kez üst üste tekrarlamak her sporcuya nasip olmaz. Yine çalışmalara devam edeceğiz. Sırada 2024 Paris var, üst üste 3 altın neden olmasın." diye konuştu.
Kendilerine destek veren herkese teşekkür eden Abdullah Öztürk, şunları kaydetti:
"Arkamızda koca bir ekip var. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın bize bu süreçte çok destekleri oldu. Orada bize çok güzel ortamlar hazırladılar. Düşünün Tokyo'ya Gaziantep baklavası geldi. Sayın Bakanımız baklavayla besledi bizi orada. Sayın Trabzonspor Kulübü Başkanımız Ahmet Ağaoğlu'na, sabahın bu saatinde bizleri onore ettiği için çok teşekkür ediyorum. Trabzonsporlu olmaktan gurur duyuyorum. Ailemi çok seviyorum. Bedensel Engelliler Spor Federasyonumuza çok teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanımız maçtan sonra beni arada onore etti, o yoğun mesaisi arasında. İnanılmaz mutluyum. İnşallah Paris'teki 2024 oyunlarından sonra yine altın madalya ile karşınıza çıkarım. Şimdi madalyanın tadını çıkarmak istiyorum."
Ali Öztürk de yoğun bir hazırlık döneminin ardından Tokyo'ya gittiklerini belirterek, "Pandemi sürecinde herhangi bir turnuvaya gidemedik. Ona rağmen bireyselde bronz madalyayı aldım. Daha iyisi olabilirdi. Hedefimiz 2024 Paris'te bu madalyayı gümüş ya da altına çevirmek. Çalışmaya devam edeceğiz. Önümüzde dünya şampiyonası var. Orada güzel başarılar elde edip, 2024'e moralli bir şekilde gitmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Kübra Korkut ise Tokyo'dan madalyayla dönmenin mutluluğunu yaşadığını anlatarak, "Açıkçası elde ettiğimiz başarıdan dolayı çok mutluyum. Daha güzelleri olabilir tabii ki. Ama o kürsüde yer almak çok büyük bir başarı. Çok mutluyum. İnşallah 2024'te daha güzel madalya alırız." şeklinde görüş belirtti.
Nesim Turan ise yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle son iki yılda turnuvalara katılamadıklarını dile getirerek, "Türkiye Bedensel Engelliler Masa Tenisi Milli Takımı olarak gerçekten tarih yazdık. Biri altın ve üçü bronz olmak üzere 4 madalya aldık. Çok daha olabilirdi ama nasibimizde yokmuş. Çalışmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
- Ahmet Ağaoğlu: "Ülke olarak onlara şükran borçluyuz"
Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, bedensel engelli sporcuların göstermiş olduğu çabanın her türlü takdirin üzerinde olduğunu söyledi.
Abdullah Öztürk ve Ali Öztürk'ün Trabzonspor Kulübünün sporcuları olduğunu belirten Ağaoğlu, "Şu ana kadar olimpiyat ve paralimpikte Tokyo 2020'de alınan üç altın madalyanın ikisi Trabzonspor Kulübünün sporcularından geldi. Bu bizi çok mutlu ediyor. Tabii söz konusu olimpiyat ve uluslararası müsabakalar olunca o madalyalar artık kulübün değil, ülkenin madalyası. Abdullah, Ali, Kübra ve Nesim kardeşlerimi tebrik ediyorum. Trabzonlu sporcuların olimpiyat ve paralimpikte gösterdiği başarı, küçümsenecek bir başarı değil." diye konuştu.
Türkiye Milli Paralimpik Komitesinde yaklaşık 13-14 yıldır yönetim kurulu üyesi olduğunu ve geçen iki dönemde de başkan yardımcısı olarak görev aldığını aktaran Ağaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Paralimpikin benim gönlümdeki yeri çok farklı. Bedensel engelli sporcularımızın göstermiş oldukları çaba, vermiş oldukları emek her türlü takdirin üzerindedir. Çok farklı değerlendirilmesi gereken bir başarı hikayesidir. Kardeşlerimiz de bunları madalyayla taçlandırdıkları için onlarla gurur duyuyoruz, onlara teşekkür ediyoruz. Ülke olarak onlara şükran borçluyuz. Çünkü farklı bir mücadelenin sembolü ve idolü oldular. Bana göre bu başarının hikayesi yazıldığı zaman, pek çoğumuza ders olacak neticeler çıkacak."