Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

TCMB Başkanı Kavcıoğlu, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası ekonomi toplantısında konuştu: (3)

08.09.2021 12:51:00
"Küresel Merkez Bankacılığında, para politikası duruşu belirlenirken, para politikasının etkisi dışında olan kısa vadeli arızi unsurlardan arındırılmış çekirdek enflasyon göstergeleri esas alınıyor" "Rezervlerimiz 85-90 milyar dolar seviyelerinden yaklaşık 30 milyar dolar artışla 115-120 milyar dolar bandına geldi" "Ülkemizde fiyatlar genel seviyesinde sağlanacak istikrar, ülke risk primindeki düşüş, ters para ikamesinin ivmelenmesi, döviz rezervlerinin yüksek artış eğilimine girmesi ve finansma

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, "Küresel merkez bankacılığında, para politikası duruşu belirlenirken, para politikasının etkisi dışında olan kısa vadeli arızi unsurlardan arındırılmış çekirdek enflasyon göstergeleri esas alınıyor." dedi.


Kavcıoğlu, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası tarafından "Para Politikası, Enflasyon ve Yatırımlar" başlığı altında düzenlenen hibrit toplantıdaki konuşmasında enflasyon dinamikleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.


Enflasyon dinamiklerden açısından önemli konulardan birinin ÜFE-TÜFE enflasyonu farkı olduğunu belirten Kavcıoğlu, Türkiye'de olduğu gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde üretici fiyatlarının yüksek seyrettiğine dikkati çekti.


Kavcıoğlu, bu gelişmede emtia fiyatlarındaki artış ve üretimin hızla artan talebe aynı hızda cevap verememesi nedeniyle oluşan arz kısıtlarının etkili olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:


"Uluslararası nakliye maliyetlerinin artması ve teslimat sürelerinin uzaması da üretici fiyatlarını yükseltiyor. Tüketici fiyatlarındaki artış ise üretici fiyatları enflasyonuna göre daha sınırlı kaldı. Böylece, üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark, son dönemde birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede uzun dönem ortalamasının oldukça üzerinde seyretmekte. Örneğin, Avro Bölgesi'nde ÜFE, TÜFE'nin neredeyse 5 katına çıkmış durumda. Fed Başkanı Powell'ın da Jackson Hole Sempozyumu açılış konuşmasında değindiği gibi, salgın dönemindeki fiyat gelişmelerinde sınırlı bir grubun enflasyona yaptığı belirgin katkıların öne çıkabildiğini gördük. Örneğin, ABD'de son 25 yılda ortalamada gerileyen dayanıklı mal grubu, son dönemdeki enflasyondaki yükselişe, arz kısıtlarının da etkisiyle, en çok katkı veren kalemlerden biri oldu.


Açılma ve ekonomik normalleşme sürecinde dünyada enerji ve hizmet fiyatlarında belirgin artışlar görüldü. Küresel merkez bankaları, enerji ve salgın kaynaklı bazı sektörlerdeki yüksek oranlı fiyat artışlarının, talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte geçici olacağını değerlendiriyor. Bu unsurlar, önümüzdeki dönemde ülkemizde de enflasyonu düşürücü yönde etki edecektir. Küresel merkez bankacılığında, para politikası duruşu belirlenirken, para politikasının etkisi dışında olan kısa vadeli arızi unsurlardan arındırılmış çekirdek enflasyon göstergeleri esas alınıyor."


Kavcıoğlu, özellikle salgının getirdiği olağanüstü koşulların, bahsedilen sebeplerden ötürü, enflasyonun kısa vadeli oynaklıklardan arındırılmış ana eğilimini ölçmeye yarayan çekirdek enflasyon göstergelerinin önemini artırdığını dile getirdi.




- "Son dönemde belirli ürünlerdeki fiyat artışları tarihsel ortalamalarının oldukça üzerine çıktı"




Şahap Kavcıoğlu, diğer merkez bankalarında olduğu gibi kendilerinin de salgının getirdiği arz ve talep şokları neticesinde ortaya çıkan fiyat hareketlerinin geçiciliğine dair analizlerinin bulunduğunu aktardı.


Bu analizler hakkında bilgi veren Kavcıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:


"Para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve bunların orta vadeli enflasyon hedefimizle uyumlu seyretmesine ilişkin analizler yanında, önümüzdeki dönemde arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına biraz daha fazla ağırlık verilecektir. Son dönemde belirli ürünlerdeki fiyat artışları tarihsel ortalamalarının oldukça üzerine çıktı. Enflasyona en çok katkı yapan ürünlere baktığımızda, Ağustos ayındaki yıllık fiyat artışlarının son 10 yıldaki ortalama fiyat artışlarının üç-dört katını aşabildiğini görüyoruz.


Bu durumun bir sebebi, biraz önce de değindiğim gibi salgına bağlı olarak emtia fiyatlarındaki artışlar ve arz kısıtları gibi gelişmeler olsa da, bu unsurlar tek başlarına bazı ürünlerdeki fiyat artışlarını açıklamakta yeterli olmayabiliyor. Özellikle salgından olumsuz etkilenen ve salgından sonra talebin canlı olduğu sektörlerde fiyatlarda daha yüksek artışlar görüyoruz. Ancak ortaya çıkan bu fiyatlama davranışlarının, ekonomik ve sosyal normalleşme hız kazandıkça önümüzdeki dönemde yeniden salgın öncesi haline yakınsayacağını değerlendiriyoruz."




- "Rezervlerdeki iyileşme öngörülerimiz ile uyumlu seyrediyor"




Konuşmasında döviz rezervlerindeki gelişmelere de değinen Kavcıoğlu, rezervlerdeki iyileşmenin öngörüleri ile uyumlu seyrettiğine dikkati çekti.


Kavcıoğlu, rezervlerin 85-90 milyar dolar seviyelerinden yaklaşık 30 milyar dolar artışla 115-120 milyar dolar bandına geldiğini belirtti.


Swap anlaşmaları, reeskont kredileri, cevherden altın alımı ve zorunlu karşılık adımlarının bu artışa katkı yapan ana unsurlar olduğunu ifade eden Kavcıoğlu, "Ülkemizde fiyatlar genel seviyesinde sağlanacak istikrar, ülke risk primindeki düşüş, ters para ikamesinin ivmelenmesi, döviz rezervlerinin yüksek artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır." diyerek sözlerini tamamladı.


(Bitti)


DİĞER HABERLER