Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

TBMM'nin himayesinde Misak-ı Milli Anma Programı düzenlendi

29.01.2021 13:26:00
MSGSÜ Rektörü Prof. Dr. Handan İnci Elçi: "Sıkı sıkıya sahip çıktığımız özgür ve bağımsız Türkiye düşüncesini, şimdilerde daha gür bir ses ve inançla dillendiriyor, bağımsız ve güçlü bir Türkiye için Misak-ı Milli'nin önemini de her zamankinden daha fazla idrak ediyoruz" İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak: "Misak-ı Milli Beyannamesi, parçalanmak istenen vatan topraklarında Türk milletinin hangi şartlarda barış içinde yaşayabileceğini, içeride Hakimiyet-i Milleye, uluslararası zeminde ise tam bağımsı

İSTANBUL (AA) - TBMM'nin himayesinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) iş birliğinde "Bir Asrı Geçen Birikimle Misak-ı Milli'ye Yeniden Bakmak" temasıyla Misak-ı Milli Anma Programı düzenlendi.


Program, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un da katılımıyla MSGSÜ Fındıklı Yerleşkesinde yapıldı.


MSGSÜ Rektörü Prof. Dr. Handan İnci Elçi, programın açılışında yaptığı konuşmada, üniversitenin Misak-ı Milli kararları açısından tarihi öneminden gurur duyduklarını ifade etti.


"Türkiye'nin milletiyle coğrafi sınırlarıyla bölünmez bir bütün olduğu" anlamına gelen Misak-ı Milli kararının, Meclisi Mebusan tarafından bugün programın yapıldığı salonda alındığını kaydeden Elçi, "Sultan Abdülmecid'in kızları için 1850'nin sonunda inşa ettirdiği çifte saraylardan oluşan üniversitemizin Fındıklı Kampüsünün Cemile Sultan Sarayı'nı oluşturan bölümündeki bu salon, uzun süre Osmanlı Parlamentosu olarak kullanılmasının yanı sıra Milli Mücadele'nin resmi ağızdan ilk kez dillendirildiği mekan olması bakımından da yakın dönem Türkiye tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. 1908'de 2. Meşrutiyetin ilanıyla açılan Osmanlı Meclisi Mebusan da 1913'tan 1920'de kapatılıncaya kadar burada toplanmış ve Ahd-ı Milli olarak da anılan Misak-ı Milli Beyannamesi 28 Ocak 1920'de burada Meclisi Mebusan'da kabul edilmiştir." diye konuştu.


Prof. Dr. Elçi, milli mücadelenin temel dayanağı olan beyannamenin kabulünden sonra İstanbul'un itilaf devletleri tarafından işgal edildiğini, Meclisi Mebusan'ın basıldığını, bazı mebusların toplandığını ve Meclisin feshedildiğini anlattı.


Cumhuriyetin temelini atmak üzere 23 Nisan 1920'de meclisin Ankara'da yeniden açıldığını belirten Elçi, "O günden bugüne sıkı sıkıya sahip çıktığımız özgür ve bağımsız Türkiye düşüncesini, şimdilerde daha gür bir ses ve inançla dillendiriyor, bağımsız ve güçlü bir Türkiye için Misak-ı Milli'nin önemini de her zamankinden daha fazla idrak ediyoruz." dedi.


Elçi, milli mücadelenin ateşleyici gücü Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere özgürce yaşanabilecek bir ülke bırakmak için mücadele eden silah arkadaşlarını, Misak-ı Milli'yi canıyla kanıyla çizmiş şehit ve gazileri minnet, şükran ve rahmetle andığını söyledi.


- "Misak-ı Milli, uluslararası zeminde tam bağımsızlık hedefini açıkça ilan etmiştir"


İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da Osmanlı Mebusan Meclisi'nde 28 Ocak 1920'de son şekli verilen ve 17 Şubat 1920'de dünya kamuoyuna ilan edilen Misak-ı Milli'nin, eşsiz mücadelenin dönüm noktasını oluşturduğunu belirtti.


Ak, 1919 yılının son çeyreğinde gerçekleştirilen Osmanlı Mebusan Meclisi seçimlerinin, itilaf devletlerinin işgalcilerle daha olumlu bir siyasal platform kurulacağı beklentilerinin aksine, milli mücadeleyi savunan bir meclis birleşimi ortaya çıkardığını kaydeden Ak, şöyle devam etti:


"Meclis, işgalcilerin istedikleri düzenlemeleri yapmadığı gibi onların baskı ve zulümlerinin protesto edildiği, dünya kamuoyuna duyurulduğu bir meşru zemin hüviyeti kazanmıştır. Bu tarihi arka planda ilan edilen Misak-ı Milli Beyannamesi, parçalanmak istenen vatan topraklarında Türk milletinin hangi şartlarda barış içinde yaşayabileceğini, içeride Hakimiyet-i Milliye, uluslararası zeminde ise tam bağımsızlık hedefini açık bir şekilde ilan etmiştir. Misak-ı Milli Beyannamesi, milli mücadelenin milli ve milletlerarası alanda nihai hedeflerini ortaya koyan önemli bir siyasi tarih belgesidir. Erzurum ve Sivas kongreleriyle olgunlaştırılan bir sürecin siyasi anlamda nihai metni, aynı zamanda İstiklal Harbi'nin bir anlamda başlangıcını oluşturmuştur. Misak-ı Milli'nin vücut bulmasında hiç şüphesiz Anadolu'da temelleri atılan milli mücadele sürecinin büyük katkısı bulunmaktadır."


Prof. Dr. Ak, Misak-ı Milli ile vatanın sınırlarının çizildiğini, milli mücadelenin iç ve dış politikasının deklare edildiğini, Türk milletinin varlığının olmazsa olmaz şartlarının ortaya konduğunu söyledi.


Açılışın ardından MSGSÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Okutmanlığı Koordinatörü Prof. Dr. İsmail Türkoğlu'nun moderatörlüğünde düzenlenen panelde, "Mondros Mütakeresi'nden Misak-ı Milli'nin İlan Sürecine" başlığıyla İÜ Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cezmi Eraslan, "Devrin Uluslararası Gelişmeleri Işığında Misak-ı Milli'nin İlanı" başlığıyla İÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Budak, "Milli Mücadelenin Siyasal Programını Belirleyen Bir Özgürlük Bildirgesi: Misak-ı Milli" başlığıyla da İÜ Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Namık Sinan Turan konuşma yaptı.


AK Parti Grup Başkanvekili ve Tokat Milletvekili Özlem Zengin ile İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve bazı akademisyenlerin katıldığı program, TBMM web ve YouTube sayfaları ile İÜ ve MSGSÜ YouTube hesaplarından canlı yayınlandı.


DİĞER HABERLER