Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

TBMM Müsilaj Sorununu Araştırma Komisyonu toplandı

06.10.2021 18:51:00
Hidrobiyolog Mehmet Levent Artüz: "Bugün kendini müsilaj olarak gösteren semptom, yarın artan bir şekilde farklı olgular olarak tekrarlanacaktır" "Marmara Denizi genelinde ve boğazlarda kademeli olarak tüm atık girdileri kısa vadede ve bir program dahilinde kesilmelidir"

TBMM (AA) - Marmara Çevresi İzleme Projesi Yöneticisi Hidrobiyolog Mehmet Levent Artüz, "Bugün kendini müsilaj olarak gösteren semptom, yarın artan bir şekilde farklı olgular olarak tekrarlanacaktır." dedi.


Başta Marmara Denizi olmak üzere, denizlerdeki müsilaj sorununun nedenlerinin araştırılarak gerekli önlemlerin alınması amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir başkanlığında toplandı.


Yaptığı araştırmalarla ilgili Komisyona bilgi veren Artüz, Marmara Denizi genelinde müsilaj oluşumunun, günümüzde sadece kirlenme zincirinin bir halkası olduğunu söyledi.


Müsilaj oluşumunu sorun olarak algılamanın, Marmara denizinin gün geçtikçe artan bir tempoda kirletilmesinin ve buna göz yumulmasının yolunu açacağını ifade eden Artüz, "Bugün kendini müsilaj olarak gösteren semptom, yarın artan bir şekilde farklı olgular olarak tekrarlanacaktır. Müsilaj organik bir maddedir, bunun doğada mutlaka parçalanıyor olması lazımdı. Bunu parçalayacak olan da bakterilerdir. Ama Marmara Denizi'nde oksijen miktarı çok çok düşük olduğu için bu parçalanma çok yavaş oluyor. Bunu tetikleyen tek unsurda kirleticilerdir." dedi.


- "Marmara Denizi'nin kirletilmesi sorunu hali hazırda tam gaz devam ediyor"


Hidrobiyolog Mehmet Levent Artüz, sorunun Marmara Denizi'nin bilerek ve isteyerek kirletilmesi olarak tanımlanabileceğini, müsilajın sadece nihai bir ürün olduğunu belirtti.


Vibrio kökenli hastalıkların, ağırlıklı sindirim sistemi yolu ile etkili olduğunu, deniz ortamında beslenme zinciri yoluyla da hızla yayılabilecek nitelikte bulunduğunu aktaran Artüz, şöyle konuştu:


"Özellikle göç mevsiminde palamut ve lüfer gibi türlerin Marmara denizini katederken enfekte olmuş istavrit gibi balıklar ile beslendiğinde hastalığı kapacaklar ve enfeksiyonu göç yolu boyunca bu mevsim Akdeniz'e, ilkbaharda Karadeniz'e taşıyabileceklerdir. Aynı şekilde Marmara kökenli enfekte olmuş balık popülasyonunun direkt olarak Ege ya da Karadeniz'e geçmesi de hastalığın yayılmasını sağlayacak unsurlardan birisidir. Yani sorun, bir müsilaj oluşumu sorunu değildir. Sorun Marmara Denizi'nin bilerek ve isteyerek kirletilmesi sorunudur. Müsilaj sadece bir nihai üründür. Marmara Denizi'nin kirletilmesi sorunu hali hazırda tam gaz devam ediyor. Müsilaj ise bu kirletme sürecinin günümüzdeki göstergesi sadece.


Dünyanın en kirli akarsularından biri olarak kabul edilen Ergene Nehri'nin kirletici unsurlarının 50 kilometre katettirilerek Tekirdağ'ın 4.5 kilometre açığında 47 metre derine deşarj edilmesi acilen durdurulmalıdır. Marmara Denizi genelinde ve boğazlarda kademeli olarak tüm atık girdileri kısa vadede ve bir program dahilinde kesilmelidir. Marmara Denizi'ni eski haline getirmenin imkanı yoktur. Ancak çevresine zarar vermeyecek seviyede bir iyileştirme mümkün olabilir. Onun için de tek şart, Marmara Denizi'ni bir alıcı ortam olarak kullanmaktan tamamen vazgeçmektir."


DİĞER HABERLER