TBMM (AA) -TBMM Genel Kurulunda, 2019 Yılı Kamu Denetçiliği Kurumu Raporu hakkında TBMM Dilekçe ile İnsan Haklarını İnceleme komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon raporu görüşüldü.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, devlette hukuk ve liyakat sisteminin çökertildiğini öne sürdü.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırının nerede bittiğini, AK Parti'nin sınırlarının nerede başladığını soran Dervişoğlu, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanlığı sıfatı nerede bitiyor, Cumhurbaşkanlığı sıfatı nerede başlıyor? Bir cumhurbaşkanı düşünün; sabah grup toplantısında konuşsun, öğleden sonra yüksek yargı mensuplarını atasın. Bir taraftan illere vali atasın, öbür taraftan parti genel başkanı sıfatıyla aynı ile partisinin il başkanını atasın. Bu gözle görülür parti devletine geçiş adımlarıdır." diye konuştu.
Bilimsel kurumlar ve bilim geleneğinin, Türkiye'deki her şey gibi büyük bir çöküş içerisinde olduğunu öne süren Dervişoğlu, 68 rektörün uluslararası dergilerde yayınlanmış bir tek makalesinin bile olmadığını söyledi. Dervişoğlu, Türk milletinin, üniversitelerinin başına liyakatsiz rektörler atayan, üniversitelerin kapısına kelepçe vuran baskıcı bir iktidara mecbur ve mahkum olmadığını ifade etti.
Dervişoğlu, "Siz milli görüş gömleğinizi çıkarırken belli ki adil düzenden de milli nizamdan da haktan, hakkaniyetten, hukuktan da vazgeçmişsiniz. Allah size selamet versin, milletin size el sallayacağı günler de yakındır." görüşünü savundu.
- "Her kişinin toplumda temel hak ve özgürlükleri bulunuyor"
MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, Kamu Denetçiliği Kurumuna 2013'ten bugüne 80 bin 535 başvuru yapıldığını bildirerek, 2019'da çözüme kavuşturulan dosya sayısının 2 bin 707 olduğunu, bunların bin 607'sinin dostane çözüm kararıyla, bin 100'ünün gönderme kararıyla gerçekleştirildiğini anlattı. Taytak, Kamu Denetçiliği Kurumunun kendisine yapılan başvuruların yüzde 81,6'sında sorunu çözdüğünü veya çözümüne yönelik iradesini ortaya koyduğunu dile getirdi.
Her kişinin toplumda temel hak ve özgürlükleri bulunduğuna işaret eden Taytak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu haklar, uluslararası tüm mecralarda kabul edilmiş haklardır ancak söz konusu uygulamaya gelindiğinde tüm emperyal güçler sömürgeci anlayış içerisinde kendi menfaatleri, inançları, ırkları, ülke ekonomileri ve enerji kaynakları için tüm bu hakları ihlal etmektedirler. Özellikle de batı, Müslüman ülkelere gelindiğinde insan hakları kavramını unutur. ABD'de kongre salonu basılır, eylemcilerin adı terörist olur, katılanlara vatana ihanetten dava açarlar, buna sebep oldu diye eski başkanlarını azletmeye çalışırlar ama bize gelince kendi ülkesinde beslediği FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini kontrollü sayarlar. Boğaziçi Üniversitesinde öğrenci olmadığı halde rektörlük binasını işgal etmeye kalkanlar masum olur, demokrat, barışçı olur. Bu konuda oyunları bozan, gençlerimizi oyuna gelmemesi için uyaran Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin sosyal medya hesabına sansür uygularlar. Uygulasanız ne olur, uygulamasanız ne olur? Gecenin karanlığından, düşmanın fazlalığından mı korkacağız? Alayı gelsin."
Taytak, insanlığa hizmet etmesi için kurulan, insan haklarını gözetmesi beklenen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, söz konusu Türkiye olduğunda uluslararası yargı iş birliğini göz ardı ederek, Türkiye'nin ulusal mahkemelerine mesaj vermek istediğini kaydetti.
HDP Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Kamu Denetçiliği Kurumunun geç kurulduğunu, 8 yıllık genç bir kurum olduğunu, kurumsallaşması için önünde uzun bir yol bulunduğunu söyledi. Koçyiğit, kurumun ciddi çalışmalarının olduğunu, idare ile yurttaş arasındaki sorunların çözülmesinde ciddi katkıları bulunduğunu ifade etti.
- "Ombudsmanlığı ciddiye almayan kamu kurum ve kuruluşları da listeler halinde ifşa edilsin"
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, nasıl ki Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda ürünlerinde hile yapan firmaları kamuoyuna açıklıyorsa aynı şekilde Ombudsmanlığın tavsiye kararlarına uymayan, istenilen bilgi ve belgeleri eksik ya da hiç göndermeyen, yanıltıcı cevaplar veren, Ombudsmanlığı ciddiye almayan kamu kurum ve kuruluşların da listeler halinde ifşa edilmesi önerisinde bulundu.
Ombudsmanlığın sadece Türkiye'ye özgü bir sistem olmadığını dile getiren Tanal, şöyle devam etti:
"Kamu Denetçiliği Kurumu başarılı işlere imza atıyor. Ancak faaliyetlerini TBMM adına gerçekleştiren Kamu Denetçiliği Kurumunun bütçesi ve uzman personel sayısı son derece yetersizdir. Kamu Denetçiliği Kurumu'nun bütçesi arttırılmalı. Hızlı ve yetkin sonuçlar elde edilmesi amacıyla bölgelerde Ombudsmanlık temsilcisi bulundurulmalıdır. Çocuk ombudsmanı, kadın hakları ombudsmanı, çevre ombudsmanı, tüketici ombudsmanı, işçi hakları ombudsmanı, eğitim ombudsmanı, çiftçi ombudsmanı gibi uzmanlaşmış ombudsmanlık uygulamasına geçilmelidir. Ombudsmanlığa resen soruşturma başlatma yetkisi tanınmalıdır. Ombudsmanlığa İsveç ve Finlandiya'daki Ombudsmanlık gibi yargıyı denetleme yetkisi tanımayalım ama Kamu Denetçiliğinin denetim alanına diğer kamu idarelerinin tamamı girmelidir."
- "Kamu Denetçiliği Kurumunun bilinirliği arttıkça kuruma yapılan şikayetler de artacaktır"
AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, Kamu Denetçiliği Kurumunun hakkaniyete uygun bir şekilde TBMM'ye bağlı olarak denetim yapan tek kurum olduğunu belirtti.
Kurumun vatandaşların sorunlarını dostane bir yolla çözmek için tavsiyelerde bulunduğuna işaret eden Tamer, her kurum ve kişinin bu kuruma şikayette bulunabildiğini söyledi.
Tamer, "Kurum, çocuk, kadın, engelli, yaşlı, bilgi edinme hakkı başta olmak üzere her türlü ihlalleri önemseyen ve gerekli çalışmayı yapan önemli bir kurumdur. Kurumumuz kamu hizmetlerinin kalitesinin artmasında, hak arama kültürünün yaygınlaştırmasında önemli bir rol oynamaktadır. Kamu Denetçiliği Kurumuna müracaat etmek için hiçbir ücret alınmıyor. Yabancılar dahil her kurum ve birey kuruma başvurabilir. Başvuru çok kolay ve çeşitli yollarla yapılabiliyor. Kamu Denetçiliği Kurumunun bilinirliği ve güvenirliği arttıkça şikayetlerin sayısında da artış olacaktır. " ifadelerini kullandı.
Tamer, kurumun Kovid-19'la ilgili de bir rapor hazırladığını bir doktor olarak memnuniyet duyduğunu vurguladı.
TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, Kamu Denetçiliği Kurumunda kadın üye sayısının artması temennisinde bulundu.
Satır, Kamu Denetçiliği Kurumunun, tavsiye kararlarını uygulamaya geçiren kurum ve kuruluşları teşvik uygulamasını ilk defa hayata geçirdiğini, tavsiye kararlarına uymayan idarelerin de Karma Komisyonuna çağrılmak suretiyle bir teamül geliştirildiğini söyledi.
Satır, bu uygulamayla hukuka ve hakkaniyete uygunluğun sağlanması için yanlıştan dönme erdemi gösteren idareleri takdir etmenin kısa süre içerisinde iyi sonuçlar vereceğini vurguladı.
Kamu Denetçiliği Kurumunun raporunun görüşülmesinden sonra Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, alınan karar gereği 16 Şubata Salı günü saat 15:00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.