TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulu'nda, grup başkanvekilleri, Enis Berberoğlu'nun yeniden milletvekili vasfını kazanmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, Genel Kurulda, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, Enis Berberoğlu hakkında verdiği "yeniden yargılama ve infazın durdurulması" kararı ile ilgili Başkanlık tezkeresinin okunmasının ardından grup başkanvekillerine yerinden söz verdi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Enis Berberoğlu'nun milletvekili haklarına yeniden kavuşmasını önemli bulduklarını söyledi.
Dervişoğlu, "Kararla birlikte gerek TBMM'yi ve Anayasa Mahkemesi'ni bir biriyle çatışan kurumlar olarak göstermek doğru bir yaklaşım değildir. Konuyla ilgili yaşanan ihtilafların yasal düzenlemelerle ortadan kaldırılması, TBMM'nin görevleri arasındadır." diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül ise İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu yeniden yargılama kararının hukuk dahilinde verilen bir karar olduğunu belirterek, şunları söyledi:
Bülbül şöyle konuştu:
"Ancak, Meclisimizin Anayasa'ya uygun bir şekilde ve hiçbir şekilde tartışılmayacak bir şekilde yaptığı bir işlemin, yani milletvekilliğinin düşürülmesi işleminin, burada tamamen yok sayılarak, sanki hiç yapılmamış gibi değerlendirilerek mahkemece bu hususlara hiç girilmeden bu konuda fezleke düzenlenmesine karar verilmesi, Kadri Enis Berberoğlu'nun şu an hala faal bir milletvekiliymiş gibi değerlendirilmesi, bence TBMM'ye yapılan büyük bir saygısızlıktır.
Burada kararı veren mahkeme, ihlali gerçekleştiren mahkeme 14. Ağır Ceza Mahkemesi değildir. Bu ihlalin gerçekleştiği sırada dosya istinaftaydı. İstinaf mahkemesi kararı tamamen ortadan kaldırıp 5 yıl 11 ay cezaya hükmetmiştir. Burada çok ciddi bir hukuki boşluk vardır. Şu an yapılmış olan işlemin herhangi bir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Dolayısıyla, bu konuda Meclisimizin, bu hukuki boşluğu dolduracak düzenlemeleri ivedilikle yapması gerekir. Şu an yapılan işlem tamamıyla günü kurtarmaya yönelik bir işlemdir."
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Enis Berberoğlu ile ilgili karardan memnuniyet duyduklarını belirtti.
Bu kararla birlikte bir ayrımcılığın da ortaya çıktığını öne süren Beştaş, "Aynı gün Diyarbakır Milletvekilimiz Musa Farisoğulları ve Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven'in de vekilliği düşürülmüştü. Haksız ve keyfi cezayla karşılaştılar. Aynı Anayasa Mahkemesi her iki milletvekilimizin talebini maalesef reddetti. İşte bu ayrımcı hukuk, bu çifte standart ve Kürt'e hukukun olmadığı meselesi, Türkiye tarihinde ve bu tarihi günde bir kez daha ortaya çıktı." görüşünü savundu.
- "Hukuk marifetiyle yapılan hak gaspı ortadan kalktı"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise Berberoğlu'na yönelik hukuk marifetiyle yapılan hak gaspının ortadan kalktığını belirterek, sürece katkı sunan TBMM Başkanı Mustafa Şentop başta olmak üzere herkese teşekkür etti.
TBMM'de yapılan işlemin, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından üç gün geciktirildiğini kaydeden Altay, "Anayasa Mahkemesi kararlarının hukukiliğini ve bağlayıcılığını tartışmak Meclis'in işi değildir. Beğensek de beğenmesek de anayasaya uymak her şeyden önce TBMM'nin yapması gereken bir iştir." diye konuştu.
İlk defa böyle bir durumla karşılaştıklarını belirten Altay, HDP'li milletvekillerin de mağdur olduğunu, TBMM'nin bu konuda yasal bir düzenleme yapmasının zorunlu hale geldiğini belirtti.
Altay, tezkerenin TBMM'de okunmasıyla Berberoğlu'na oy veren vatandaşların seçme hakkıyla, Berberoğlu'nun seçilme hakkının sağlandığını söyledi.
Engin Altay, MİT tırları davasının bir ihanet olarak görülmesi durumunda, AK Parti hükümetleri döneminde başbakan yardımcılığı yapmış ve "vallahi de billahi de o tırların içerisindeki silahlar Türkmenlere gitmedi" diyen Tuğrul Türkeş'in de yargılanması gerektiğini ileri sürdü.
Altay, MİT tırlarıyla ilgili üç gazetede haber çıktığını ve sadece bir gazetenin üzerine gidildiğini savundu.
- "Hukuk kendi mecrasında ilerliyor"
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ise hukukun kendi mecrasında ilerlediğine dikkati çekti.
Anayasa Mahkemesinin verdiği karara bağlı olarak işleyen bir hukuki süreç olduğunu dile getiren Turan, hukukun bağırarak çağırarak değil, kendi mecrasında yürüyen bir süreç olduğunu belirtti.
Olayın siyasi tarafının da olduğunu kaydeden Turan, "Bizim açımızdan CHP'nin 1 vekil eksik veya fazla olmasının hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Ancak okunan kararı böyle alkışlarla karşılayıp, sanki bir beraat kararı varmış gibi değerlendirmenin de dosya içeriğini bilmemekten kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Az önce okunan karar, esasa ilişkin karar değildi, usulü bir işlemdi. Hala MİT tırları bir ihanetin belgesi olarak mahkemenin önünde duruyor. Hala bu dosyanın 17-25 Aralık ve 15 Temmuz gibi bir FETÖ operasyonu olduğu gerçeği duruyor." ifadelerini kullandı.
Dosyadaki diğer tarafların ceza aldığını dile getiren Turan, şu ifadeleri kullandı:
"Berberoğlu da 5 yıl 10 ay ceza aldı ama vekillikle ilgili dokunulmazlık tartışması olduğu için tekrar yargılanması kararı verildi. Yani mahkeme bu kararını Meclis'e tebliğ ederken 'Burada bir ihanet var, bu işin yargılanması gerekir. Dosya içeriğine baktığımızda da dokunulmazlığı olduğundan dolayı Meclis bunu kaldırırsa yargılarım' kararının Meclis'e gönderildiğini öğrendik. Yani esasa ilişkin bir problem yok. MİT tırları olayı bu topraklarda, bu insanların geleceğine, devletimizin varlığına ilişkin bir ihanettir, bunda bir beis yok.
Ancak dokunulmazlık kararından dolayı, usulü bir işlem olduğundan dolayı bir askıya alma var tabiri caizse. Tekrar fezleke Karma Komisyona geldiğinde Meclis değerlendirir, bu talebi yerine getirir veya getirmez, bu Genel Kurulun ve Karma Komisyonun kararıdır. Ama az önce okunan mahkeme kararı başımızın tacıdır; adalete uyarız, hukuka uyarız, onun gereği yapılmıştır. Ancak MİT tırları davasında zaten dosyanın diğer failleri ceza almıştır. Dokunulmazlıkları olduğu için yargılanamayan vekiller de fezlekeye muhatap olur. Usulü işlemin talebi mahkeme tarafından Genel Kurula gönderilmiştir."